HAKSÖZ HABER
Senegal, Fildişi Sahili, Benin gibi ülkeleri “köle ticaretinin merkezi” olarak kullanan Fransa’nın, Cezayir gibi işgal edilmiş ülkelerde gerçekleştirdiği kıyım ve zulüm hafızalarda tazeliğini korurken, bugün hala siyasilerin, batılı sanatçıların gerçekdışı söylemler ile ‘özgürlük, kadın hakları, insan hakları ve medeniyet’ gibi konularda ders vermeye çalışması tepki çekiyor.
Bir sosyal medya kullanıcısının da geçmişe atıfta bulunduğu paylaşımı, katliam ve sözde kadın hakları savunucusu Fransa’yı afişe etti. Yüzbinlerce sosyal medya kullanıcısına ulaşan gönderide; “Cezayir bağımsızlık savaşçılarının komutanının eşine tecavüz edip fotoğrafını çeken Fransız barbarların İranlı kadınların özgürlüğünden endişe ettiğini düşünüyor musunuz?” denildi.
Cezayirlilerin 132 yıllık Fransız yönetiminden kurtarmak için başlattığı direnişi ve tarihi zaferi hatırlayanlar Fransız katliamlarını da hatırlayacaklardır. Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında 1954-1962 yılları arasında on binlerce Cezayirli kadın, Cezayirli direnişçilere ibret olması için tecavüz edilip öldürüldü.
İran’da Mahsa Amini’nin ‘başörtüsü’ nedeniyle hükümete bağlı güvenlik unsurlarınca öldürülmesi ile başlayan protestolara büyük destek verdiğini ifade eden emperyalist ülkelerden biri de Fransa ve Fransızlar oldu. Fransa katı laiklik anlayışının yönetildiği nadir ülke olması hasebi ve büyük ‘özgürlükçü fikir ile davranışlarının İran’daki protestolara karşılıksız kalamayacağını’ duyurarak Mahsa Amini üzerinden başörtüsü üzerinden yürütülen özgürlük naralarına gecikmeden katıldı.
Özgürlük için İran’daki göstericileri desteklediğini açıklayan “medeni” ülkelerin geçmişlerine dair tek bir atıfta bulunmadan ahkam kesmeleri ikiyüzlülük olarak değerlendirilse de ‘Batı’ asla kendisine yöneltilen eleştiriyi dinlemedi. Fransa, İngiltere, Belçika, Portekiz, İspanya, Hollanda ve Almanya gibi ülkeler İran’daki protestolara kulak kabartırken, Suriye, Filistin ve Mısır’daki özgürlük arayışına gözlerini kapatarak yanıt verdi.