Ahmet Varol / Yeni Akit
Cezalandırılan UNRWA mı Gazze halkı mı?
Siyonist işgal rejimi, kısa adı UNRWA olan BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın elemanlarından 12 kişinin, Hamas’ın 7 Ekim operasyonuna karıştıkları ve yardımcı oldukları iddiasında bulundu. İşgalci siyonist açısından böyle bir iddiada bulunmak gayet kolay. Çünkü kimse onu iftiralarından ve yalanlarından dolayı sorguya çekmiyor. Dolayısıyla zaten şimdiye kadar sürekli hedefe yerleştirdiği kurum ya da kişileri, hizmetindeki medyanın imkanlarından ve arkasında duran siyasi otoritelerin güçlerinden de yararlanarak yıpratabilmek için sürekli “çamur at izi kalır” mantığıyla çalıştı.
Siyonist rejimin başbakanı Netanyahu bu konudaki iddiayı kullanarak sonrasında, UNRWA’yı yıpratma amaçlı açıklamalarda bulundu. Açıklamalar tabii tamamen temelsiz suçlamalardan ibaret, ifade yerindeyse bol keseden zırvalardı. Siyonist işgalcinin bombası da çok birilerini itham etmek, karalamak amacıyla kullanmaya uygun zırvası da. Tükenebileceği endişesi taşımadan hepsini de bolca kullanıyor.
Siyonist işgal rejiminin söz konusu iddiası üzerine UNRWA itham edilen elemanların görevlerine son vererek haklarında soruşturma başlattı. Ancak BM Sözcüsü Stephane Dujarric konuyla ilgili açıklamasında, İsrail’in itham ettiği kişiler hakkında kendilerine somut deliller ve bilgiler içeren herhangi bir dosya vermediğini söyledi. BM yetkilileri de yürütülen soruşturmada, işgalci siyonistlerin iddialarını haklı çıkaracak müşahhas bir bilgi veya belgeye ulaşıldığına dair henüz bir açıklama yapmış değiller. Yani suçlananların görevlerine son verilmesi mahkum edilmiş olmaları sebebiyle değil soruşturma sürecinin önünü açma amaçlı.
İddiaların, UNRWA’ya karşı zaten yıllardan beri lobi savaşı yürüten ve bu teşkilatın tamamen kapatılmasını isteyen siyonist işgal rejimine yani “art niyetli” olduğu bilinen tarafa ait olmasına, bizzat iddiada bulunan tarafın bile henüz suçlamalarını destekleyecek müşahhas deliller içeren bir dosya sunmadığının meseleyle doğrudan ilgilenen BM yetkilileri tarafından resmen açıklanmış olmasına, soruşturmanın da başlangıç aşamasında olmasına dolayısıyla henüz verilmiş bir hükmün, hukuki temele dayalı bir mahkumiyetin söz konusu olmamasına rağmen başlarını ABD’nin çektiği bilinen muhtelif ülkeler UNRWA’ya desteklerini askıya aldıklarını açıkladılar. Gerekçeleri ise UNRWA’nın Hamas’a destek verdiği iddiası.
İşin gerçeğinde bu kararlar siyonist işgal rejimine destek ve Filistin halkını, özellikle de Filistinli mültecileri sıkıştırma amaçlı çirkin ve planlı bir çete oyunudur. Böyle bir oyunun uygulamaya konmasının tam da Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) işgal rejiminin soykırım suçlamasıyla yargılanması için açılan dava hakkında işgal rejiminin talebinin reddi ve davanın gündeme alınması konusundaki öncelikli kararını açıklamasından hemen sonraya tekabül etmesi ise bir tesadüf değildir. Söz konusu çetenin içinde yer alan ülkeler bir yandan UAD’nin kararına karşı siyonist işgal rejimine moral vermek, onun yanında durduklarını beyan etmek, bir yandan da siyonist katliamlara direnerek mücadelesinde ısrar eden Gazze ahalisini ve bu arada genelde tüm Filistin halkını sıkıştırmak istemiştir.
Siyonist işgal rejimi yurtlarından çıkarılmış ve mülteci kamplarında hayatlarını sürdüren Filistinli mültecilerin “yurda dönüş” iddialarının son bulması için mülteciler dosyasının tamamen kapanmasını, bunun için de uluslararası platformda Filistinli mültecilere yardım ve destek başlığı altında herhangi bir faaliyet yürütülmemesini istediğinden yıllardan beri UNRWA’nın kapatılması için çalışıyor. ABD’nin başını çektiği çetenin bu teşkilata yardımı askıya almaları işgal rejiminin bu konudaki politikasına hizmet edecektir.
Ancak şu aşamada asıl öncelikli amaçları Gazze ahalisini daha fazla sıkıştırmak suretiyle, siyonist vahşete boyun eğmeyen bu halkı teslim olmaya ve işgal rejiminin planının uygulamaya konmasına imkan tanıyacak yolun açılmasına imkan sağlamaktır.