28 Şubat sürecinin üzerinden 21 yıl geçti. Başörtülü kadınların okullara sokulmadığı, dini vazifelerini yapmak isteyenlerin kamusal alandan silinmeye çalışıldığı günlerde, binlerce insan da hukuksuz şekilde tutuklanıp yargılandı.
Hukuksuz delillerle yargılanıp haklarında hüküm verilen 600 kişi, neredeyse 20 yılı aşkın bir süredir seslerini duyurmaya çalışıyor.
Hâlâ cezaevlerinde olan 28 Şubat mağdurları için nasıl bir çözüm getirilebileceği konusunda değerlendirmelerde bulunan hukukçular, tek bir cümlelik bir düzenlemenin bile yeterli olacağına işaret ediyor.
Karar gazetesinde yer alan habere göre, Meclis’ten çıkacak bir yasa, emsal karar veya KHK ile getirilecek yeniden yargılama hakkı ile bu kişilerin yaşadıkları acıların bir nebze dineceğini kaydeden hukukçuların görüşleri şöyle:
Yargıtay Emsal Karar Verebilir
İmam Hatip kökenli olduğu için 28 Şubat sürecinde akademisyenliğine engel olunan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Balcı, Yargtay’ın emsal bir karar verebileceğini söyledi:
“28 Şubat’ın bir darbe olduğu, FETÖ’nün de desteğini aldığı ortadadır. Eskiye dayanılan delillerin hukuksuz olduğu ortaya çıktığında derhal tahliye kararı verilmesi gerekir. O dönem, Batı Çalışma Grubu’nun yapmış olduğu faaliyetler başlı başına 28 Şubat’la ilgili olarak herkesin tahliye edilmesini gerektirir. Mağdurların cezaevinden çıkmaları da emsal bir kararla olur. Yargıtay FETÖ’nün kumpas davalarında vermiş olduğu gibi emsal bir karar verebilir.”
Örnek Tunus DGM’si
Devlet Güvenlik Mahkemeleri tarafından yargılananlara yeniden yargılama hakkı verilmesi gerektiğini kaydeden, 28 Şubat sürecinde mağdurların avukatlığını üstlenen Cüneyt Toraman, şunları söyledi:
“Benzer bir olay Tunus’ta oldu. Tunus Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin 1987-2010 arası verdiği bütün kararlara yeniden yargılama kararı verildi. Biz, Tunus’tan daha köklü bir devletiz. Türkiye’nin bunu tabii ki yapması gerekir. KHK’ya eklenecek bir maddeyle bu problem çözülebilir. Nihayetinde emniyet ifade tutanağı dışında başka bir delil yok. Tek bir silah, tek bir bomba veya terör eylemi yok. 1999’un aralık ayında Türkiye’de 18 irticai terör örgütü var denildi.”
Yargılamalar Manipülatifti
MAZLUMDER’in kurucularından ve 28 Şubat sürecinde derneğin İstanbul Şube Başkanlığı görevini yürüten Avukat Şadi Çarsancaklı, o süreçte yapılan yargılamaların manipülatif olduğunu söyledi:
“Yargılamaların çoğu bitti ve bu yargılamalar tıpkı Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi manipülatif yargılamalardı. FETÖ’cüler de bu işi 28 Şubatçılardan öğrenmişti. Objektif karar veren her hâkim sürgüne uğradı. En azından o dönemde yapılmış olan yargılamalara yeniden yargılanma hakkı verilebilir. Böylelikle mağduriyetin bir nebze olsun giderilmesi ve yeniden daha objektif şartlarda dosyaların ele alınması sağlanabilir. Bu açıdan bir yasa veya KHK ile yeniden yargılama hakkı tanınabilir.”