Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya'ya Hapis İstemi

Charlie Hebdo dergisinin Hz. Muhammed olduğu iddia edilen karikatürünü köşelerinde yayınladıkları gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesi yazarları Karan ve Çetinkaya hakkında 4,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı,  Charlie Hebdo dergisinin Hz. Muhammed olduğu iddia edilen karikatürünü köşelerinde yayınladıkları gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesi yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya hakkında ''halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama'' suçundan ayrı ayrı 4,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Vedat Yiğit, Charlie Hebdo dergisinin Hz. Muhammed olduğu iddia edilen karikatürü Cumhuriyet gazetesindeki köşelerinde yer veren Karan ve Çetinkaya hakkındaki soruşturmasını tamamladı.

Karan ve Çetinkaya'nın ''şüpheli'', bin 280 kişinin de "müşteki" sıfatıyla yer aldığı 38 sayfalık iddianame asliye ceza mahkemesine sunuldu.

İddianamede, Çetinkaya ve Karan'ın 14 Ocak tarihli köşe yazılarında, Fransa'da faaliyet gösteren "Charlie Hebdo" dergisinde yayımlanan Hz. Muhammed'e ait olduğu iddia edilen, "beyaz sarıklı, sakallı, uzun burunlu, burnunun her iki yanında aşağıya doğru sarkan ağız ve sakalı ile elinde beyaz bir döviz üzerinde Je Suis Charlie (Ben Çarliyim) yazan beyaz giysili" kişinin tasvir edildiği karikatüre yer verdikleri anlatıldı.

İddianamede, 7 Ocak'ta dergiye yönelik silahlı saldırıda 12 kişinin hayatını kaybettiği ve 11 kişinin de yaralandığı anımsatılarak, her iki olayın da dünya basınında geniş yer bulduğu ve toplumsal hareketlere neden olduğu belirtildi.

Olayların tüm sıcaklığı devam ederken şüphelilerin köşe yazılarında söz konusu karikatürü yayımladığı hatırlatılan iddianamede, "Avrupa ülkesi Fransa'da yaşanan böyle bir olayın ardından çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde aynı karikatürlerin yayımlanmasının sonuçlarının öngörülememesi mümkün değildir'' denildi. 

Karikatürün yayımlanmasında herhangi bir kamu yararının bulunmadığı gibi düşünce özgürlüğü kapsamında da değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı kaydedilen iddianamede, karikatürlerin yayımlanmasının ardından gazete binası önündeki gösterilerde bazı kişilerin gözaltına alındığı aktarıldı. İddianamede, bu gösterilerle karikatürün yayınlanmasının toplumsal harekete dönüştüğü ve kamu barışının bozulması için elverişli bir ortamın yaratıldığı kaydedildi.

İddianamede, şu görüşlere yer verildi:

"Her ne kadar şüpheliler, mevcut karikatürün yayınlanmasının basın ve ifade özgürlüğü anlamında değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmişlerse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 'din ve vicdan özgürlüğü', 'düşünceyi açıklama ve haberleşme özgürlüğü'nün ayrıntılı olarak ele aldığı, düşünce açıklama ve haberleşme özgürlüğünden bahsederken din ve vicdan özgürlüğünün bir kenara bırakılamayacağı, salt anlamda evrensel değerlerdeki bir özgürlüğün diğer özgürlüklere üstünlüğünün söz konusu olamayacağı anlaşılmıştır. "

"Toplumsal barışı ve kamu düzenini bozmaya elverişli"

Şüphelilerin köşelerinde yer verdikleri karikatürün ilk bakışta bile dini İslam olan birey veya toplumun büyük bir kısmının benimsediği dini değerleri aşağılama kastı ile yayımlandığının açık olduğu anlatılan iddianamede, "İslam dininin peygamberine yönelik aşağılama ve küçük düşürme kastı ile çizilen karikatürün toplumsal barışı ve kamu düzenini bozmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır" denildi.

İddianamede, şüpheli Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya'nın "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme'' suçlarından ayrı ayrı 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.

(AA)

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı