Cevat Öneş: Sivil Anayasa F-16dan Etkili

Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Öneş, Kürt sorununun çözümü için sivil bir anayasanın F-16'lardan daha etkili olduğunu söyledi.

Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Uludere’de savaş uçakları tarafından 35 kişinin ölümüne yol açan olayda istihbarat zafiyeti gördüğünü söyledi. Öneş, “Benim eksik bulduğum istihbaratın kullanımında sorun var. Stratejik istihbarat yerel birimler (karakollar) tarafından teyit edilmeliydi” dedi. MİT’te ‘iç çekişme’ olduğu iddialarını ise doğru bulmayan Öneş, Kürt sorununun çözümü için yeni anayasanın fırsat olduğunu vurguladı: 

Uludere olayında istihbarat zafiyeti görüyor musunuz? 
Bu meseleye doğru cevap verebilmek için doğru bilgilere sahip olmak gerekir. Türkiye’nin güvenlik meseleleri tartışılırken geçmişten günümüze güvenlik kuruluş ve istihbarat kuruluşları arasında mesele olduğunu söyleyebiliriz. Vesayet sistemi azalıp, sivil otorite kontrolü geliştikçe çatışmaların azaldığını söyleyebiliriz. 

İstihbarat kuruluşları arasındaki işbirliği geçmişe göre daha mı sağlıklı? 
Görüntüler o şekilde. Bu görüntüye rağmen istihbarat ve güvenlik kuruluşları arasında her ülkede olduğu gibi yarışmanın, benzer konularda öne çıkmanın gayretlerinin olmasını da muhtemel görüyorum. 

Başbakan, MİT tarafından yanıltılmış olabilir mi? 
MİT’in içerisinde görebildiğim kadarıyla bir ikilem, farklı kamplar olduğuna dair hiçbir emare yok. 

Müsteşara rağmen bu mümkün mü? 
İhtimal vermiyorum. Olmasını mümkün görmüyorum. MİT’in içinde ikilik varmış gibi gösterme gayretlerinin niçin yapıldığını da sorgulamak gerekiyor. 

Uludere olayı bir provokasyon olabilir mi? 
Provokasyon iddiası bir varsayım. Önemle üzerinde durularak mutlaka ortaya çıkarılıp şeffaflıkla toplumla paylaşılması gereken bir husus. Ancak tüm bunlar demokratik adımlar atılması kararlılığı ve iradesini engelleyici olmamalı. Bu konu bahane olarak kullanılmamalıdır. ’PKK’yı imha edeceğiz, sonra meseleye bakacağız’ anlayışı bana göre çağdışıdır. 

Bu olay Kürt sorununun çözümünü zora soktu mu? 
Uludere olayının silahlı PKK hareketinin sonlandırılması yönünde geciktirici rol oynayabileceğini söyleyebiliriz. Entegre güvenlik stratejisiyle PKK’yı çökerterek sorunu çözme değerlendirmesinin yanlışlığını Uludere olayı bize hatırlatmıştır.Buradan PKK ile etkili güvenlik mücadelesi yapılmasın anlaşılmasın. Ayrımsız bir eşit vatandaşlık hukukunun hayata geçirilmesi gerçeğiyle karşı karşıyayız. 

Barış için hâlâ şans var mı? 
Kesinlikle. Toplumsal dinamikler, Anadolu medeniyetlerinin yarattığı çoğulcu kültürün kazandırdığı birlikte yaşama şartları her şeye rağmen bu meselenin olması gereken politikaların şekillendirilmesi durumunda sanılandan daha kısa sürede çözülebileceğine inanıyorum şahsen. Evrensel standartlarda anayasa bir fırsat olarak değerlendirilebilir. 

Çözüm için anayasayı fırsat olarak görüyorsunuz? 
Elbette. Evrensel standartlarda bir anayasa, demokratikleşme, F-16’lardan daha etkilidir 

Anayasada neler değişmeli? 
Anayasada eşit vatandaşlık kavramı tartışmasız benimsenecektir. Hiçbir etnik unsura, inanç grubuna özel bir yer verilmemesi meselesi meselenin esasını oluşturmaktadır. Açıklıkla söylersek Atatürk milliyetçiliği gibi kavramların yer almaması gerekiyor. Kürtçe eğitimin de ihtiyaca göre şekillendirme düzenlemesi ihtiyaç duyulan husustur. 

Af gündeme gelebilir mi? 
Af meselesi böylesine sorunların yaşandığı süreçte yeni bir toplumsal sözleşmenin ortaya çıkarılması için faydalı ve yararlı olabilir. 

Kaynak: Radikal 

Röportaj Haberleri

Suudi Arabistan'da İslam, sekülerleşme ve Bin Selman reformları
“Filistin özgürleşmediği sürece, bu travma asla geçmeyecek”
Netflix abonelerine yalnızca eğlence değil "politik görüşlerini" de satıyor
Nazmul İslam: Bangladeş’te devrim bir süreç esas mesele şimdi başlıyor!
"Sinvar’ın yolunu sürdüreceğiz"