“Cesaret ve Korkunun Makul Dengesi”

15 Temmuz 2016 tarihinin üzerinden bunca süre geçmesine rağmen sorulan “Darbe tehdidi geçti mi?” sorusuna verilen cevapları değerlendirdiği bugünkü yazısında Kenan Alpay, basireti ve feraseti elden bırakmamak gerektiğini hatırlatıyor.

Kenan Alpay’ın yorumu:

15 Temmuz direnişi birçok cephede, çok büyük kavgalar verilerek ve de çok büyük bedeller ödenerek kazanıldı. Siyasi ve toplumsal tarih açısından Türkiye’de önemli bir istikamet değişimi gerçekleştirildi. Tarih yapıldı ama tarih aslına, asıl ve asil kahramanlarına ne düzeyde sadık kalınarak yazılıyor, anlatılıyor ve anılıyor, tartışmaya açık bir konu. Çünkü tarih yazımı iddia edildiği gibi objektif olmaz genellikle. Tarih yapanların bir kısmı silikleştirilirken diğer bir kısmı oynadıkları rollerden daha fazla öne çıkarılır. Olayların önceliği sonralığı gibi gelişmeleri belirleyiciliği de yer değiştirebilir. Tamamen protokol kurallarına göre tanzim edilen resmi törenler ve kutlamalar da bu süreçte tarih bilincini ezer.

15 Temmuz’un üzerinden geçen iki yıla rağmen devlet ve toplumun üzerinde en çok yoğunlaştığı soru şu: “Darbe tehdidi geçti mi?” Geçti ya da geçmedi cevabına dair çok sayıda gerekçe okuyoruz, dinliyoruz. Mesela Haber Türk Gazetesi’nden Muharrem Sarıkaya’nın yaklaşımı şöyle: “Güvenirliğinden şüphe etmediğim güvenlik birimlerine göre henüz (tehlike) geçmedi… Kanıt soranlara ‘güvenilir güvenlik birimleri’ 701 sayılı KHK ile ihraç edilenlerin sayısının 18 bine ulaşmasını gösteriyorlarmış, enteresan. Daha da enteresan olan TSK başta olmak üzere devletin tüm kurumlarındaki personel için ya da alınacak personel için ‘Fetömetre’ adında bir matris program uygulanıyormuş. Üstelik son birkaç yıldır süren ayıklama süreci aynı hassasiyetle tamamlanmaz ise önümüzdeki 10 yıl içinde general amiral kadrolarının tamamı Fetö ile bağlantılı kişilerden oluşacakmış. ‘Güvenilir güvenlik birimleri’ 15 Temmuz’un ikinci tekrarı olursa çok kanlı geçeceği kaygılarıyla medya mensupları üzerinden halkla paylaşıyormuş bunları.

(…)

Yazının devamı için tıklayın: Cesaret ve Korkunun Makul Dengesi

Yorum Analiz Haberleri

2024 senesinde coğrafyamızdaki siyasi olaylar
Birleşmiş Milletler neden yeni Suriye'de rol almamalı?
Kürt halkını emperyalizmin aparatı haline getirmeye ahdetmişler!
Suriye Devrimi'ne Kur’an penceresinden bakış
İran kendi ipini çekiyor…