Cengiz Alğan: Bu Ülkede Gerçek Devrim 15 Temmuz'da Yapıldı

Sol kesimin tanınan isimlerinden Cengiz Alğan, Türkiye'de Gezi eylemleri gibi eylemleri "devrim olarak" niteleyen kesimin 15 Temmuz'un tank sesleriyle bile hala uyanamadığını, aslında bu ülkede gerçek devrimin 15 Temmuz 2016'da yapıldığını söyledi.

Dunyabulteni.net sitesinde Elif Kübra Ongun imzasıyla yayınlanan röportaj şöyle:

FETÖ üyelerinin kurşunlarıyla 250 insanın şehit olduğu, Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı’nın basıldığı, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın rehin alındığı, İstanbul'da 136 askerin Boğaziçi köprüsünü kapattığı, Orgeneral Akar’a darbe bildirisi imzalatılmak istendiği, TRT’nin işgal edildiği ve sahte darbe bildirisinin canlı yayında okutulduğu, TÜRKSAT’IN bombalandığı, Atatürk Havalimanı’nın uçuşa kapatıldığı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin F-16’lar ile vurulduğu, içindeki milletvekilleriyle birlikte TBMM’nin, Ankara Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Merkezi ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün bombalandığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Marmaris’te kaldığı otelde suikast düzenlendiği 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden iki yıl geçti.

Serbestiyet yazarlarından Cengiz Alğan’ın darbeden üç gün sonra kaleme aldığı ‘’15 Temmuz: Makarnacı devrimi’’ adlı yazısı bugün hala sosyal medyada paylaşılıp, okunan yazılardan biri. Dünya Bülteni olarak, Alğan ile ‘’AK Parti seçmenine makarnacı diyen kesim, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra herhangi bir değişime uğradı mı? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz destanı açıklaması ne kadar samimi? Darbe gerçekten her kesimden insanı birleştirdi mi?’’ meselelerini konuştuk.

Tank sesiyle bile uyanamadı bu kitle

Cengiz Alğan, her fırsatta, AK Parti seçmenine hakaret amacıyla, "makarnacı" diyen kesimin, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra değişim geçirdiğini fakat bunun daha kötüye doğru bir değişim olduğunu söyledi. "Artık daha büyük bir kin duymaya başladılar çünkü kendilerini yenilmiş hissediyorlar." diyen Alğan, "Daha önce de söylediğim gibi tank sesiyle bile uyanamadı bu kitle. Darbenin üzerinden geçen iki yıllık süreç için şöyle düşünüyorum: Genel açıdan bakarsak bu kitle CHP’li, sol, radikal sol bir kitle. Bunlar gezi parkı eylemlerini bir devrim gibi düşünüyorlardı hala da öyle. Fakat gerçek devrim bu ülkede 15 Temmuz 2016’da yapıldı onu göremiyorlar. Sanki oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi onların tabiriyle gezi parkı destanı ellerinden alındı. O yüzden daha da sertleşip, kemikleştiler. Artık çok daha öfkeliler ve nefret duyuyorlar. Açıkçası durum bu, hiç öyle iyiye bir gidiş yok. Karşı taraftaki kitleye duydukları nefreti Erdoğan’ın şahsiyetinde topladılar. Her şeyi Recep Tayyip Erdoğan’a yükleyerek aslında tabana olan nefretlerini ortaya saçıyorlar." şeklinde konuştu.

FETÖ lideri ne diyorsa Kılıçdaroğlu burada aynısını tekrarladı

Kemal Kılıçdaroğlu'nun daha önce kontrollü darbe dediğini şimdi ise 15 Temmuz destanı dediğini hatırlatan Alğan, Kılıçdaroğlu'nun aynı konuşmasında aslında darbeyi yine ikiye ayırdığını, halk ve saray 15 Temmuz'u ayrımı yaptığını belirterek şöyle konuştu: Çünkü iki yıl boyunca önce "tiyatro" dedi, sonra "kontrollü darbe" dedi, "haberleri vardı engellemediler" dedi. FETÖ lideri ne diyorsa aynısını Kılıçdaroğlu burada tekrarladı sanki sufle alıyormuş gibi. Fakat bu iki yıl boyunca halkın büyük bir çoğunluğunun çok net bir şekilde sahiplendiğini gördükten sonra böyle bir ayrıma gitme ihtiyacı hissediyor. Yani halkın sokağa çıkmasını, direnmesini artık biraz da mecburen övmek zorunda kalıyor. Ama aynı zamanda da yine kendi kitlesine yönelik, Erdoğan düşmanlığını taze tutmak için darbeyi ikiye bölüp ona göre açıklama yapıyor. Hatta o konuşmanın devamında da asıl darbe 20 Temmuz’da yapıldı diyerek asıl söylemek istediğini söylüyor. Hala "Erdoğan o gece kaçtı Marmaris’e saklandı" gibi akla ziyan açıklamalarda bulunabiliyor. Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinde büyük bir tutarsızlık da var ama bir yandan oy almak istediği kitleye de yakın gözükmek zorunda çünkü gerçekten olmuş bir darbeyi bu kadar inkar etmekle başarılı olamayacağını anlıyor o yüzden iki farklı açıklama yapıyor.

Kutuplaşma diye şikayet ettikleri şeyi aslında kendileri üretiyor

Cengiz Alğan, iki yıl önce kaleme aldığı yazıda dikkat çektiği sokaktaki insan tipolojisiyle ilgili de yeniden değerlendirmede bulundu. Alğan, hala çok konuşulan o köşe yazısındaki ifadeleriyle ilgili şunları söyledi: O dönem yazdığım köşe yazısında ‘’Söylenildiği gibi darbe her kesimden insanı birleştirmedi, sokakta kimlerin olduğu belliydi. Biz gözümüzle gördük. Ülkücüler ve AK Partililer dışında sokakta pek kimse yoktu. "Kimse kendini kandırmasın. ‘’ demiştim şu an da geçerli bu. Daha fazla ayrışma var hatta. İnsanlar belki o gün ne olduğunun tam olarak farkında değildi ama şimdi herkes biliyor bu işi FETÖ’nün yaptığını. Buna rağmen o malum kesim çeşitli bahanelere sığınıyor. Açıkça söyleyeyim bu nefret bitmez. Bu ülkenin yüzde 30, 35’lik bir kısmı devşirilmiş bir hale dönüştü. Yani bu halkla, halkın değerleriyle özellikle inançlarıyla barışmaları mümkün değil. Bu yüzden bu kutuplaşma diye şikayet ettikleri şeyi aslında kendileri sürekli yeniden üretiyor.  Maalesef bu böyle devam edecek gibi görünüyor.

Cengiz Alğan kimdir

1967 yılında Adana'da doğdu. İzmir'de büyüdü. Gazi Üniversitesi, İngiliz Dili ve Eğitimi Bölümü'nden mezun olduktan sonra çevirmen olarka çalıştı. Kapitalizmin Hayaleti (Samir Amin, Sarmal Yayınları), Troçki'yle Sürgünde (Jean van Heijenoort, Özne Yayınları), Alman Devrimi (Chris Harman, Pencere Yayınları) gibi kitapları Türkçeye çevirerek okuyucuya sundu. Sosyalist İşçi, Enternasyonal Sosyalizm, AltÜst gibi yayınlarda ve Radikal, Taraf, Gündem, Günlük, Özgür Politika gibi gazetelerde ve çeşitli dergilerde yazıları, derleme kitaplarda makaleleri yayınlandı. Haftalık yazılarına www.marksist.org internet sitesinde yazdı. 2007'de kurulan Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi'nin (www.durde.org) sözcülüğünü yapmaya devam ediyor. Bir diğer yandan 2009'da kurulan ve nefret suçları çalışmaları yürüten Sosyal Değişim Derneği'nin (www.sosyaldegisim.org) başkanlığını yürüttü.

vansiyaseti.com DSİP ve DurDe çatısı altında Gezi eylemlerine yaptığı eleştiriler nedeniyle Türkiye'deki sol çevreler tarafından ağır suçlamalara maruz kalan Cengiz Alğan, 17 Aralık operasyonuna Türkiye solunun destek vermesine de sessiz kalmadı. Gezi'nin "erken bir devrim hevesi olduğunu ve ölü doğduğunu" söyleyen Alğan, 17 Aralık operasyonunun çok açık bir darbe olduğunu söylemekten çekinmedi. Bu görüşlerini tek başına savunmakla bir sonuç alamayacağını düşünerek geçtimiz Nisan ayının sonunda DSİP'ten ve Mayıs ayının sonunda "Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe" platformundan istifa etti. Hala, serbesiyet.com'daki köşesinde okuyucularıyla buluşuyor.

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"