Suruç'taki saldırıda hayatını kaybedenlerden İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Büşra Mete'nin cenazesi dün akşam ailesi tarafından teslim alındı ve defnedildi. Genç kızın ailesi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin(ESP) cenaze üzerinde propaganda ve provokasyon yapmasının önüne geçmek için cenazeyi kendisi aldı ve defnetti. Ailenin bu şekilde hareket etmesine tepki gösteren ESP, bunun nedeninin "polis baskısı" olduğu yalanını servis etti. Bazı medya organları ve internet siteleri de bu iddiayı haber yaptı.
“Cenazemizi Propaganda Yapmasınlar Diye Biz Aldık”
Haber10'da yer alan habere göre, Büşra Mete'nin dayısı Oğuz Atilla, yazılanların gerçekle bir alakası olmadığını belirtti. Oğuz Atilla, şu açıklamalarda bulundu: "Yazılanlar kesinlikle yalan! Biz cenazemizi terörist grupların elinden kaçırdık. Sırf onlar propaganda yapmasın, prim yapmasın diye aldık cenazemizi. Benim cenazem var, acım var. Onlar 'Benim şehidim' diye propaganda yapıyor. Ölüm üzerinden kendi propagandasını yapıyor.
Gelip bir Fatiha okumaları gerekirken dertleri propaganda yapmak. Dinimizce caiz olan gelip Fatiha okumak, taziyede bulunmaktır, alkışlamak değil! Bizde alkışlamak yok!
Bizim ailemizdeki insanlar namazında, niyazında... Demek ki kızımızı kandırmışlar. Televizyonda görüyorduk, insanlar 'benim oğlum dağa kaçırıldı' diye... Demek ki çıkarılıyormuş, kaçırılıyormuş... Demek ki kandırılıyormuş... Annesi, babası... Hepimiz yıkıldık. Çok zor bir şey... Allah düşmanımın başına vermesin.”
Polis Baskısı Diye Bir Şey Yok
“O yazılanlar yalan. Kesinlikle polis baskısı diye bir şey söz konusu değil. Emniyet Teşkilatı ile hiçbir sorunumuz olmadı. Bize çok iyi davrandılar, her türlü yardımda bulundular. Allah hepsinden razı olsun.
O haberleri yazanlardan hiç kimse gelip de bize bir şey sormadı. Böyle bir şey oldu mu diye gelen olmadı. Kendi kafalarına göre uydurmuşlar.
Kızımız Büşra için bir de hayali site mi sayfa mı ne açmışlar. Biz onun kapatılması için de başvuruda bulunduk.”
Kaynak: Yeni Şafak