HAKSÖZ HABER
Türkiye’nin açık kapı politikasıyla muhacirlere ev sahipliği yapmayı kabul etmesi bütün dünyaya örnek olacak bir adımdı. Bu insani ve vicdani tutum devamında ise bir takım sorumlulukları beraberinde getiriyor. Muhacirlerin Türkiye’de normal bir hayat sürmeleri için hukukun gereği olarak devlet nezdinde tanınması ve bürokratik engellemelerin acilen sonlandırılması gerekiyor.
Çeçen muhacirlerin Türkiye’de yaşadıkları zorluklara dair sosyal medyada paylaşılan iddialar oldukça ürkütücü bir tabloya işaret ediyor. 2013 yılında Türkiye’ye sığınan ve hiçbir sorun olmaksızın yaşamını sürdüren muhacir bir kadının 2022 yılının Ekim ayında Rusya’dan gelen bilgilere istinaden tesis edilen giriş yasakları sonrası ikamet izni iptal edilerek hakkında “kamu güvenliği” nedeniyle sınır dışı kararı alınıyor. Rusya tarafından “terörist” olarak yaftalanan bu insanların tek suçu ise Rusya’nın Çeçenistan’ı işgaline karşı direnen ailelere mensup olmaları.
Muhacir kadın ile birlikte 2022 doğumlu kızı Lila’nın da sınır dışı edilmesi kararı alınınca aile avukatları aracılığıyla karara itiraz ediyor. İtiraz sonuç verirken özgürlüğe kavuşmalarının hemen akabinde uluslararası suçlu anlamına gelen G-87 tahdit kaydı ile 5.12.2023’te 4 çocuğu ile beraber tekrar geri gönderme merkezine konulan kadın muhacir yapılan itiraz üzerine yaklaşık iki ay sonra tekrar serbest bırakılıyor.
Aradan 16 gün geçtikten sonra evine yapılan gece baskını ile kadın muhacir ve çocuğu tekrar gözaltına alınarak Şanlıurfa Geri Gönderme Merkezi’ne konuluyor. Burada maruz kaldığı muameleye yazdığı mektupta ifade eden kadın muhacir insanlık dışı şartları özetliyor. Ailesi ve avukatlarıyla dahi görüştürülmeyen muhacirin son olarak Erzurum’da olduğu ifade ediliyor ancak avukatları sağlıklı bilgiye ulaşmakta dahi zorluk yaşıyorlar.
Türkiye’deki muhacirlerin yaşadıkları zorlukları özetleyen bu örnek Türkiye’nin uluslararası imajı ve ortaya koyduğu önemli örnekliği zedeliyor. Türkiye’nin muhacirler için emin belde olma vasfını koruması gerekiyor. Bunun içinde yetkili makamların acilen gerekli adımları atması şart!