“İçimizdeki Danimarkalı” Önder Sav, Peygamberimiz'e hakaret etti, hac ibadetiyle dalga geçti: Hâlâ özür dilemiş değil.
Ardından, CHP yönetiminin hükümete ve devlete ağır suçlamalar yönelttiği “Telekulak Sav'ları” Telekom belgesinin yayınlanmasıyla çöktü:
Başta Baykal ve Sav olmak üzere hiçbir CHP'li çıkıp özür dilemedi…
Tersine, işi pişkinliğe vuruyorlar…
Hatta, Önder Sav imza attıkları skandalı savunmakta ısrarlı…
CHP kendi “skandal silahı” ile vuruldu…
İlk gün “Bizi AKP'nin derin devleti dinledi, dinci gazeteye servis etti.” diye esip gürleyen Baykal'dan çıt yok…
“İçişleri Bakanı istifa etsin!” diye yeri göğü inletenlerin Sav'ları yerle bir oldu:
İstifa ederler mi, acaba?
Ne gezer!
Madem öyle, en doğrusu şudur:
“Hükümet istifa!”
* * *
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen “Herkes mi yanlış tuşa basıyor?” diye soruyor…
“Türkiye'de önemli şahsiyetlerin dinlendiği yolunda bir kanı olduğundan” bahisle aklınca CHP'yi kurtarabileceğini sanıyor…
Desteksiz atış yaparak imal ettikleri skandalın faturası hakkında tek kelime edemiyor…
Bakınız, Türkiye'de “yasadışı dinleme” olayının alası var…
Gelgelelim, son dönemde gündemi saran iki hadisenin perde arkası tamamen farklıydı…
İlki neydi? Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'ün dinlendiği yolunda bir izlenim oluşturuldu!
Paksüt'ün dinlenmediği kesinlik kazandı:
Ne var ki, kapatma davası bağlamında “gerekli psikolojik harekat” icra edilmiş oldu…
Yani, “Mahkeme üyelerine baskı yapılıyor” kanaati illüzyonla inşa edildi…
Aynı “ince propaganda” Önder Sav Olayı'nda da sahneye konuldu…
Kapatma davası sürecinde AKP hükümeti aleyhine negatif bir atmosfer üretilmek istendi…
“GAP Eylem Planı” kurgusal gündemle bloke edildi…
Türkiye'nin “yeni ve olumlu gidişatı”nı çelmelemek isteyen “Statüko Kalıntıları”nın “Telekulak” gündemli son psikolojik harekatı gerçeğin çok kısa bir süre içinde ortaya çıkmasıyla berhava oldu.
* * *
Bir de “CHP'nin İl Başkanı” gibi çalışan “Vali Meselesi” var…
Ulusalcı- Laikçi Cephe, Önder Sav ile Vali Ali Serindağ görüşmesinin içeriğini tartışmaya yanaşmıyor, hâlâ…
Serindağ, Genel Sekreter Sav'a seçim taktiği bile vermiş:
1940'lardaki CHP valilerinden farksız!
Ana muhalefet partisine angaje olmuş bir vali…
Ama, hâlâ görevde…
Ne güzel!
* * *
“İçerik” deyince…
Telekulak gündemi vesilesiyle Erdoğan Teziç'in Youtube'da yayınlanan kayıtlarını hatırlatanlar oldu…
Hakikaten, Teziç'in orada konuştuklarını bir tartışsak artık!
YÖK eski komutanı; Gül'ü kastederek “Yolda elektrik kesilir, araba devrilir. Çankaya'ya çıkarmazlar, onu!” demişti, ya…
Mesela, kehanetinin neden tutmadığını tartışarak başlasak, şu “Youtube'daki Teziç” dosyasına!
Yeni Şafak gazetesi