Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ifade veren emekli subay B.S, örgütün Ankara'nın Çankaya ilçesinde ikamet eden üst düzey bürokratları nasıl dinlediğine ve Silivri'de görev yaptığı sırada yaşanan olaylara ilişkin itiraflarda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ'nün TSK yapılanmasında yer alan ve ankesör hattan irtibat kuran kişilere yönelik yürüttüğü soruşturma çerçevesinde itirafçı olan B.S, örgütle ilk olarak öğretmen lisesinde tanıştığını, bu sırada üniversite imtihanları için örgütün dershanesine gittiğini söyledi.
Dershane döneminde arkadaşlarıyla örgüt evlerine gitmeye başladığını belirten B.S, burada askeri okula yönlendirildiğini detaylı şekilde isimler vererek anlattı.
Kara Kuvvetleri ve Jandarma Astsubaylık sınavlarına başvuru yaptığını ve kazandığını belirten B.S, 1999 yılı Eylül ayında Ankara Beytepe Jandarma Astsubaylık Okulunda eğitime başladığını, eğitimin 6. ayında eğitim sırasında "Baban arıyor" diye kendisini telefona çağırdıklarını, telefondaki kişinin askeri sınava çalışırken kendisiyle ilgilinen Mehmet Yıldırım olduğu anladığını dile getirdi.
Yıldırım'ın Ankara'ya geleceğini ifade ederek, Maltepe Camisi'nin önünde buluşma teklifinde bulunduğunu anlatan B.S, "Ben telefondan görüştüğümüz şekilde belirttiği yerde ve saatte görüşmeye gittim. Bu görüşmeye resmi üniforma ile geldiğimi görünce bana 'Neden resmi üniforma ile geldin?' diye sordu. Ayrıca bana askeri okulun nasıl geçtiğini sordu. Benim üniforma ile gitmemden dolayı görüşmeyi fazla uzatmadı." dedi.
Şüpheli B.S, Zonguldak ili Devrek ilçesi Er Eğitim Tabur Komutanlığına atandığını, burada görevli personel Başçavuş Ahmet'in kendisini yanına çağırarak, "Mehmet Yıldırım’ın sana selamı var, korkacak bir şey yok." dediğini ve o günün akşamında kendisini Jandarma Başçavuş Mehmet Erkan ile tanıştırdığını, bu kişilerin kendisinin FETÖ\PDY ile bağının olduğunu nerden bildiklerini bilmediğini anlattı.
İfadesinde, görev yaptığı dönemde örgüte himmet verdiğini ve toplantılara ankesör üzerinden telefon ile aranarak çağrıldıklarını aktaran şüpheli B.S, 2004 yılında İstihbarat Grup Komutanlığına (Ankara) atandığını, bu atamada FETÖ\PDY terör örgütü mensuplarının etkisinin olduğunu düşündüğünü söyledi.
"Çankaya'da bazı bürokratların evlerine böcek yerleştirdiler..."
Ankara'ya tayini çıktığında jandarmada görevli kişilerle kaldıklarını ve birlikte kendilerinden sorumlu olan Tarık kod adlı kişinin evine birkaç kez gittiklerini dile getiren itirafçı B.S, Tarık'ın kendisinden çalıştığı yer ile ilgili bilgi istediğini, görev yaptığı yerdeki bazı askerlerin isimlerini vererek, bunların sağlam kişiler olduğunu söylediğini belirterek, şunları anlattı:
"Tarık, bana 'Çankaya'da bazı bürokratların evlerine böcek yerleştirdiler. Bu bürokratlar sıra ile dinleniyor. Sıra sana da gelecek. Sen de dinlersin, kayıtları bana getirirsin.' dedi. Tarık'ın yanında ses kaydeden cihazlar vardı. Bu cihazlar Jandarma Genel Komutanlığına ait cihazlardı. Nasıl temin ettiğini bilmiyorum. Evlerine dinleme cihazı yerleştirilen siyasilerin ve bürokratların evlerinin yakın mesafesine gidip, cihaza burada kaydedip getirmemi söyledi. Bu şekilde dinleyip kayda alan kişiler olduğunu biliyorduk.
2005 yılının sonu ya da ortalarında Tarık beni ankesörlü hattan arayarak evine davet etti, ben de gittim. Bana TSK bünyesinde 'Batı çalışma grubu' diye bir grup kurulduğunu ve bu grubun darbe hazırlığında olduğunu, grubun hazırladığı bilgi notlarını kapalı zarf içerisinde jandarmaya gönderdiğini, benim bu zarflardan birini getirmem gerektiğini söyledi. Ben de bilgim olmadığını söyledim."
Şüpheli B.S, örgüt dışından evlendiğini bu nedenle uyaıldığını anlatarak, "Evlilik hazırlığı yaptığım dönemde, Burak beni arayarak kız arkadaşım ile ayrılmam gerektiğini söyledi. Yanıma geleceğini söyledi. Yanında bir kitaplık getirmişti. Bu kitaplıktan bazı kadınların fotoğraf ve kimlik bilgilerini göstererek tanıştırmak istedi. Ben de istemiyorum dedim ve bağımı kopardım. Yaklaşık 4 ay sonra evlendim." diye konuştu.
"Ergenekon davasından korktum gittim"
Subaylık sınavına girerek kazandığını ifade eden emekli subay B.S, 2009 yılında sağlık sorunları nedeniyle Ankara ya da İstanbul GATA’ya yakın bir birliğe tayin istediğini, tayinin İstanbul Silivri Cezaevine çıktığını belirterek, Silivri’de görev yaparken Hamza kod adlı kişinin kendisini aradığını söyledi.
Hamza'nın askeri personel olmadığını ve örgütün askeri dışındaki faaliyetlerine baktığını ifade eden B.S, "Hamza beni aradığında görüşmeye çağırdı. Ben de o zamanlar Ergenekon davası başladığı için korktum ve görüşmeyi kabul ettim. Görüşmeyi kabul etmemdeki korkum beni de Ergenekon operasyonları neticesinde görevden almalarıdır. Kabul ettiğim görüşme Hamza’nın evinde gerçekleşti. Eve sonradan Kenan isimli bir kişi geldi. Kenan bana bürokrat ve kalburüstü insanlarla ilgilendiğini söyledi. Bana tayinimin çok önemli bir yere çıktığını söyledi. Ben de Silivri Cezaevine tayinimin FETÖ\PDY terör örgütü mensupları tarafından yapıldığını anladım." diye konuştu.
Silivri Cezaevine çalıştığı esnada Kenan'ın kendisine "eski MİT Başkanı Emre Taner döneminde kalma 4 çuval gizli belgenin ellerinde olduğunu, yeni seçilecek başkanın kendileri açısından önemli olduğunu" söylediğini belirten itirafçı B.S, "Çünkü Emre Taner, kendilerinden değildi, bu dönemde ele geçirdikleri bilgileri yeni seçilecek MİT Başkanı döneminde kullanacaklarını söyledi. Çok önemli bir yerde görev yaptığımı ifade ederek, 'Bize bilgi vermen lazım.' dedi. Bana içerisinde hat olan tuşlu bir telefon verdi." dedi.
"Çatalca’ya, en kötü karakola tayinimi çıkardılar"
B.S, görev yaptığı esnada alay komutanı Hamza Celepoğlu’nun FETÖ üyesi olduğunu anladığını şöyle anlattı:
"Bir sabah işe geldiğimde bölük komutanı B.Ş, bana cezaevinde tutuklu bulunan eski emniyet amiri Adil Serdar Saçan’ı Beşiktaş’taki inzibat komutanlığına götüreceğimi söyledi. 3 asker ve ben, tutuklu Adil Serdar Saçan’ı cezaevinden alarak Beşiktaş'taki adliyeye getirir gibi cezaevi aracı ile inzibat komutanlığına götürdük. Orada o zaman resmi görevde olan hakim albay Ahmet Zeki Üçok'u görünce şaşırdım. O dönemde Kayseri'de çalıştığını biliyorum, sadece FETÖ için sorgulamak amacıyla gelmiş.
Bir odaya Adil Serdar Saçan’ı koydular kamerayı açtılar. Odada hakim Albay Ahmet Zeki Üçok’un kendi getirdiği bir elemanı ve Adil Serdar vardı. Kamera eşliğinde 3 saat sorguladı, biz kapıda emniyet aldık. Bize kesinlikle duyulmayacak mesafede sorguladılar. Bu sorgunun amacı FETÖ yapılanmasını çökertmek maksadıylaydı. Bu olaydan sonra FETÖ yapılanmasından kimse beni aramadı. Ben bu duruma çok şaşırmıştım. Bu olaydan sonra Çatalca’ya, en kötü karakola tayinimi çıkardılar. Silivri'de görev yapan M.Ş’in, FETÖ\PDY yapılanmasında olduğunu Kenan kod adlı kişiden öğrenmiştim. Emniyet amiri Serdar Saçan’ı inzibat komutanlığına götürürken kendisi bana alay komutanı Hamza Celepoğlu’nun FETÖ’cü olduğunu söyledi."
B.S, daha sonra tayininin durdurulması için tayin daire başkanlığını aradığını, sağlık sorunlarından dolayı tayininin Kartal tedarik merkezine çıktığını anlatarak, "2010-2014 yılları arasında Kartal Tedarik Merkezinde görev yaparken Erkan kod isimli kişi bana Muayene Komisyonunun giriş yaptığı binanın girişine kamera yerleştirmemi istedi. Benden buraya girip çıkanları veya rüşvet verecek olan olursa bunu belgelememiz gerektiğini söyledi. Ben bunu kabul etmedim. Bunun üzerine aramıza bir mesafe girdi, görüşmelere gitmedim ancak ankesörlü aramalar devam ediyordu." diye konuştu.
Şüpheli B.S, 2014-2016 yılları arasında İstanbul İl Jandarma Komutanlığına tayininin çıktığını, tayin sonrası Erkan kod isimli kişi ile görüştüğünü, son tayin konusunda FETÖ/PDY terör örgütünün bir dahilinin olup olmadığını sorduğunu, kendisine cevap vermek yerine "Sen sigara içiyorsun." şeklinde bahaneler sunduğunu aktardı.
Erkan kod isimli kişinin 2016 yılında darbe kalkışmasından yaklaşık 15 gün önce kendisini arayarak, acil görüşmeye çağırdığını aktaran şüpheli B.S, "Görüşmeye gittiğimde bana çok önemli şeylerin olacağını söyleyerek, 'Sizden sorumlu amirleriniz size herhangi bir emir verirse kesinlikle dinleyin ve emirlerine itaat edin. Ben de zaten ağustos ayında milletvekili olacağım.' dedi. Ben kendisine 'Önemli olarak ne olabilir.' dedim. O da detaylı anlatmadı ancak 'Sen verilen emirlere uy.' dedi. Bu olaydan kısa süre sonra darbe girişimi oldu." diye konuştu.