Hindistan'ın, Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırma ve eyaleti ikiye bölme kararının ardından uyguladığı kısıtlamalar, zaman zaman bazı yerlerde kaldırıldığı yahut esnetildiği iddialarına rağmen devam ediyor.
Bir emniyet yetkilisi, Srinagar şehrinin bazı kesimlerinde cuma namazı öncesinde "asayiş durumunu sürdürmek" için kısıtlamalar getirildiğini belirtti.
Yetkili, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kısıtlamalar özellikle Srinagar şehrinin eski bölgelerinde uygulanıyor. Bu bir ihtiyati tedbir." dedi.
Srinagar'ın ticaret merkezi Lal Chowk'a çıkan tüm giriş ve çıkış noktalarının barikat ve tellerle çevrildiği aktarıldı.
Hint haber ajansı PTI'nın yetkililere dayandırdığı haberinde, kısıtlamaların, Cammu Keşmir'in Ganderbal, Anantnag, Awantipora, Sopore ve Handwara kasabasında da uygulandığı ifade edildi.
Cammu Keşmir'de kısıtlamaların sürdüğü 54. günde marketlerin dahi kapalı olduğu, toplu taşıma araçlarının hizmet vermediği kaydedildi.
Kısıtlamalar sürüyor
Cammu Keşmir'de Hint güvenlik güçlerinin 5 Ağustos'tan bu yana aldığı olağanüstü önlemler nedeniyle başkent Srinagar ve diğer kentlerin büyük bölümü polis barikatları ve dikenli tellerle çevrilmiş durumda.
Seyahat kısıtlamaları nedeniyle halk sokaklara çıkamıyor, toplu taşıma hizmetleri verilmiyor, dükkanlar ve iş yerleri kapalı bulunuyor.
Telefon hatlarının ve internet hizmetinin kesilmesi nedeniyle Keşmirliler yakınlarıyla haberleşmekte ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük yaşıyor, az sayıda öğrenci derslere devam edebiliyor.
Jamia Mescid ve Dargah Şerif gibi büyük camilerde kitlesel gösterilere sebep olacağı gerekçesiyle cuma namazı kılınmasına müsaade edilmiyor.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasının ardından gözaltına alınan yerel siyasi liderler, kamu çalışanları ve bağımsızlık yanlısı aktivistler ise halen hapiste tutuluyor.
Kısıtlamaların kaldırıldığı iddia edilmişti
Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldıran anayasa değişikliğinin ardından bölgede uygulamaya konulan güvenlik önlemleri ve haberleşme kısıtlamalarının pek çok yerde kaldırıldığı iddia edilmişti.
Hint haber ajansı ANI'da yer alan habere göre, merkezi hükümetin atadığı Cammu Keşmir hükümetinin Enformasyon ve Halkla İlişkiler Dairesinden 13 Eylül'de yapılan açıklamada, 5 Ağustos'tan itibaren uygulanan seyahat kısıtlamaları ile telefon hatları ve mobil iletişim şebekelerindeki kesintilerin kaldırıldığı duyurulmuştu.
Açıklamada, "Kısıtlamalar tüm bölgelerde kaldırılmış, trafik akışı normale dönmüştür. Telefon hatları tamamen açılmıştır. Kupwara ve Handwara da mobil ağlar yeniden çalışmaktadır." ifadesi yer almıştı.
Öte yandan PTI haber ajansı resmi kaynaklara dayandırdığı aynı günkü haberinde ise Hazratabal ve çevresinde cuma namazı nedeniyle bazı yeni güvenlik tedbirlerinin devreye sokulacağı, kent merkezindeki 5 polis karakolu çevresindeki seyahat kısıtlamalarının süreceği bildirilmişti.
Kısıtlamaların bazı bölgelerde kaldırıldığına yahut hafifletildiğine dair zaman zaman yerel basında çıkan benzer haberlere rağmen, Cammu Keşmir'deki kısıtlamalar ve güvenlik önlemleri devam ediyor.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir'i iki birlik toprağına ayırmıştı.
Kararının ardından bölgede Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve sivil halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, iletişim hatlarını kesmiş, aralarında eyaletin eski başbakanlarından Faruk Abdullah, Ömer Abdullah ve Mehbuba Müfti’nin de bulunduğu bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
Pakistan hükümeti 10 Eylül'de yaptığı açıklamada, Cammu Keşmir'de 5 Ağustos'tan itibaren 6 binden fazla politikacı, aktivist, öğrenci ve meslek sahibinin hukukunun ihlal edilerek tutuklandığı bilgisinin edinildiğini paylaşmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Milliyetçilerin liderliğindeki Hindistan hükümetini eleştirenler, 370. maddenin iptaliyle Müslüman çoğunluğun bulunduğu bölgenin demografik yapısının bozulmasının amaçlandığını savunuyor.