“İslam'a Göre Cehalet Kavramı ve Bilginin Amacı, İman-Amel Dengesinde Yaşanan Zaaflar ve Bilgilenme Usülümüz Nasıl Olmalı?” gibi alt başlıkların ele alındığı semineri İlahiyatçı-Yazar Prof. Dr. Mehmet Azimli ve Eğitimci Ömer İslam sundular…
Kur'an, ilim kelimesini sadece Allah'ın mutlak bilgisine veya gönderdiği vahye hasretmediğini, insanların kendi çabalarıyla ulaştıkları bilgi de ilim olarak değerlendirildiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Ömer İslam, bilgi sahibi olmadan bilinç sahibi olamayız ve doğru yaşamın bilgisine sahip olmadan yaşarsak hüsrana uğrayanlardan oluruz dedi.
Cahillik, Allah’a karşı haddini bilmezliktir…
Bilgisizlik cahilliktir diyen Ömer İslam; Kur’an’da cahilliğin; temiz fıtratın ve vahyin temsil ettiği doğrulara dolayısıyla Allah’a karşı haddini bilmezliktir. Buna göre cehalet asli değil, arızidir. Fıtratına yabancılaşmaktır. (7/199) Cehalet, insanı bilgiden ve bilinçten yoksun bırakan halin adıdır. Her tür bilmezlik cahilliktir. Cahiliyye ise sistematik cehalettir, bilgi kirliliğidir.
Cehalet, terim olarak tahsil sahibi olmamayı ifade etmediğini belirten Ömer İslam, Ebu Cehil örneğini vererek, Mekke’deki az sayıda okuma yazma bilen, ticaret yapan, entelektüel seviyesi yüksek bir insan olmasına rağmen, onun bu birikimi, Rasulullah’ın onu “cehaletin babası” olarak isimlendirmelerine engel olamadığını söyledi.
Sorun artık ‘Bilgiyi Nasıl Bulacağız da’ değil, ‘Hangi Bilgiye Güveneceğimiz de?’
Çağımız bilgi çağı olduğunu hatırlatarak sözlerine devam eden Ömer İslam; Sorun artık ‘bilgiyi nasıl bulacağız?’ değil, ‘hangi bilgiye güvenebiliriz?’ ‘Doğru bilgiyi diğerlerinden nasıl ayırabiliriz?’ Yani; sorun; bilginin ayıklanması, tasnifi ve öncelik sırasıdır dedi.
Sağlıklı bir bilgilenmek için öncelikle, sağlam Kur'an-i altyapı sahip olmak gerektiğini belirterek, Rasul'ün doğru anlaşılması, genel hatlarıyla İslam tarihini ve ekollerin,, dünyayı, toplumu ve siyasal yapıyı tanımak ve dünyada üretilen değerleri, düşünceleri kavramak olarak sıraladı.
Modern anlayışın tersine biz, hayata bütüncül/tevhidi bakmak zorundayız diyen Ömer İslam, sağlıklı bir alt yapı oluşturulmadan bir konuda derinleşmek, beraberinde parçacılığı da getirecektir. Parçacılık ise bütünü görmeden detaylar üzerine yoğunlaşmaya ve gerçekleri görememeye neden olacaktır. Bütüncül bakışı kaybedenler ise herhangi bir konuda ne kadar uzman olurlarsa olsunlar büyük çarkın küçük dişlileri olmaktan kurtulamayacaktır diyerek sözlerini tamamladı.
Eleştirel ve farklı bakış açısına sahip olmasında kendisi için önemli bir yeri olduğunu belirttiği Prof. Dr. Ahmet Önkal’a rahmet dileyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Mehmet Azimli, derneğimizin ismini de atıf da bulunarak özgür düşüncenin ve bunun ifade edilebilmenin önemine değindi.
Elhamdülillah ki elimizde sağlam bir kitabın olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Azimli, bize gelen bütün bilgileri Kuran’ın süzgecinden geçirerek, çok rahat analiz edebileceğini belirtti. Peygamber’i anlayacaksak, onu Kur’an’ın bize anlattığı şekilde anlamak en önemli şartımız olmalıdır diyerek sözlerine şöyle devam etti.
Kur’an merkezli bir anlayışla Peygamber’i tanımalıyız…
Elimizde Peygamber’i anlatan hadisler, tarihi rivayetler, siyer kitaplarında anlatılan bilgiler var. Bu bilgilerin doğru olanı da var yanlış olanı da, ayıklamak lazım. Bunlar insanlardan gelen bilgilerdir, hepsini atamayız, kabul de edemeyiz. Bu bilgileri Kur’an’a arz edelim ve Kur’an’ın kabul etmediği bilgileri, nereden gelirse gelsin fark etmez, kullanmayalım dedi.
Kur’an merkezli bir anlayışla Peygamber’i tanımamız gerektiğini belirten Azimli, Peygamber’in hayatını anlarken en önemli kriter tarihsel bağlam olmalıdır, anlatılan olay üzerinde düşünmeliyiz, o zaman diliminde bu olayın olması mümkün müdür, değil midir bakmak zorunda olduğumuzu ifade etti.
Rivayetlerinin tamamının kötü niyetli olmadığını, iyi niyetli olabileceğini vurgulayarak, iyi niyetli de olsa, sonuç olarak bazı rivayetlerin uydurulmuş olduğunu ve bu bilgiler ile peygamber sevgisi ve gerçeği inşa edilemeyeceğini belirterek sözlerini tamamladı…
Program soru cevap ve karşılıklı görüş alış verişlerinin ardından sonra erdi.