‘Cahili Sistemlerde Sosyal, Ekonomik ve Kültürel İlişkiler’

Bilgi ve Düşünce Derneği’nde bu hafta ‘Cahili Sistemlerde Sosyal, Ekonomik ve Kültürel İlişkiler’ konulu semineri Muş Alparslan Üniversitesi’nden Erdal Eker sundu.

Bingöl’de, Bilgi ve Düşünce Derneği’nde “İslami Mücadelede Güncel Fıkıh ve Kimlik İnşası” üst başlığı ile devam eden seminerler dizisinde bu hafta ‘Cahili Sistemlerde Sosyal, Ekonomik ve Kültürel İlişkiler’ konulu semineri Muş Alparslan Üniversitesi’nden Erdal Eker sundu.

Sunumuna cahiliye tanımıyla başlayan Eker, cahiliye, cahili insan tipi ve cahili toplum üzerine son dönem İslami uyanış önderlerinden Seyyid Kutub’un önemli çalışmaları olduğunu ve onun cahiliye tanımının önemli olduğunu vurgulayarak cahiliyeyi; İslam dışı inanç ve davranışların genel adı olarak, inançta, ibadette, yasama ve yürütmede yalnızca Allah’a kulluğu merkeze almayan her türlü anlayış cahili anlayış ve böyle toplumları da cahili toplum olarak tanımladı.

Karşılaştırmalı olarak islami ve cahili anlayışların çerçevesini çizen Erdal Eker, ilgili ayetlerle de Kur’an’ın yaklaşımını vurguladı.

Temelde İslami ve cahili bilgiye vurguda bulunan Eker, İslam’ın tevhide dayandığını, bilginin kaynağının ilahi olduğunu, zikir ve şükürle kulluğun ifa edildiğini, kitabi olduğunu, bu yönüyle haber-i sadık özelliği taşıdığını belirtti. Bunun karşısında cahiliyenin şirk temelinde yükseldiğini, bilgi kaynağının insana dayandığını, klasik Arap cahiliyesinde şair ve sihirbazların bilgiyi ürettiğini, zanna ve istiğnaya dayalı şifai bir bilgi içerdiğinin altını çizdi.

Cahiliyenin din anlayışı ile İslam’ın ed-din anlayışının idrak, varlık ve inanç açısında farkını belirten Eker, bireyin tanımı ve toplumsal konumu, cahili ekonomik sistemin mülk, mal anlayışının Kur’an’i ölçülerini belirterek bunların İslam’ın önerdiği hayat nizamına karşı savaş açmış olduklarını belirtti. Cahili yönetimlerin yönetim ilkelerinin tahakküme dayandığını belirten Eker, İslam toplumunun temelinin birey değil aile olduğunu, toplumun cinsiyet üzerinden insanların ayrıştırıldığı değil sorumluluk ölçeğinde erkek ve kadının birbirinin velisi kılındığını belirtti.

Cahili anlayışların insanları ırk, coğrafya, renk gibi üretilmiş kimlik aidiyetleri üzerinden tanımladığını ve toplumsal davranışın ölçüsünün insan ve tabiat üzerinden tanımlandığını, oysa İslam’ın  imanı ve kardeşliği esas aldığını, toplumsal davranışta ölçünün de Kur’an ve resulün örnekliği olduğunu belirtti.

İlginin yoğun olduğu seminerde sorular bölümünde ekonomik ilişkiler ve kapitalizmin kuşatması altında nasıl Müslümanca davranabiliriz konuları tartışıldı.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Çocuklar "Hayat Namazla Güzeldir" sloganlarıyla yürüdü
Aksa Tufanı ve kazanımları
Özgür-Der Üniversite Gençliği programlarına başladı!
Diyarbakır Özgür-Der Gençlik Çalışmaları başladı
Ali Emre: “Gazze’nin bize değil, bizim Gazze’ye ihtiyacımız var”