Okuyucularla Hasbihal
*Amerika’dan Elyesa Helvacı, 14 Ekim tarihli mesajında diyor ki: ‘Burada, Harvard Üni.de okuyan ve sadece müslüman değil, başka din veya ideolojilerden çeşitli ülkelerin ve halkların öğrencileri, sionist İsrail rejiminin Gazze’deki barbarlığına karşı çıkan bir ortak bildiri yayınlayınca, bu öğrencilerin isim ve fotoğraflarının büyütülerek yazıldığı bezler, kamyonların iki yanına asılarak şehirde saatlerce dolaştırıldı ve halkın, bizlere ‘potansiyel düşman’ gözüyle bakmasının sağlanmasına çalışıldı.. Elbette umurumuzda değil..
Dünya çapında ‘emperial-şeytanî güçler’in nasıl çalıştıklarını bize düşündürtmesi açısından size de yazıyorum.. Hayırlı günler..’
--
*Cemâl Seyyah isimli okuyucu Antalya’dan yazıyor: Sionist rejim başbakanı Netenyahu’nun, 2001’de yaptığı bir video kaydı yayınlandı.. Bu kişi, nasıl uzun vâdeli, planlı düşündüğünü açıkça söylemiş, taa o zamandan..
Diyor ki:
‘*Asıl yapılması gereken, onları sürekli vurmak.. Üç-beş kere değil.. Sürekli vurmak, acı çektirmek..
Öyle bir bedel ödemeliler ki, yaralarını asla saramamalılar.. (…) Filistin Yönetimi’ne topyekûn bir saldırı.. Her şeylerini yerle bir edecek..
-Böyle yaptığımızda dünya bizi suçlamaz mı?
*Dünya, kendimizi savunduğumuzdan başka hiçbir şey söyleyemez..
-Dünyanın tepkisinden korkmuyor musun?
Hayır, korkmuyorum.. Özellikle Amerika’yı çok iyi tanırım. Amerika’yı kolayca istediğin tarafa çekebilirsin.. Amerikalılar bize hiçbir zorluk çıkarmayacaklar.. Amerikan toplumunun yüzde 80’i bizi destekliyor zâten..’
*
Evet, sadist ruhlu birisi var karşımızda.. Hz. Mûsa şeriati adına çağdaş firavunluk sergiliyor..
*Bu videonun türkçe tercümeli asıl metninin linkini buraya yazıyorum: (https://x.com/yenisafak/status/1715462505256927559?t=LH3XZTYg1zrHanRmDUp8YA&s=08)
*
Bu arada ekleyelim.. Netenyahu gibilerin beslendiği ve bizim tahrif edildiğine inandığımız ve bu yüzden sadece aslî şeklini kabul ettiğimiz ‘kutsal kitab’ının ‘Yeşaya’-34’den bir bölüme bakalım: ‘RAB, (…) Onların ordularına karşı gazaba geldi. Onları tümüyle mahvolmaya, boğazlanmaya teslim edecek.. Ölüleri dışarı atılacak.. Pis kokacak cesedleri.. Dağlar kanlarıyla sulanacak.. (..) Baykuşların mülkü olacak orası.. (…) Saraylarında dikenler bitecek..)
*Necmeddin Şahinoğlu, Kahire’den arabca bir duvar yazısı göndermiş.. Çok kısa ve kor parçası gibi bir cümle.. ‘Gazze’li kardeşlerimiz, üzgünüz.. Size yardım edemiyoruz; çünkü biz de işgal altındayız..’ yazısı müslüman halklarını pek çoğunun başındaki rejimlerin mahiyetinden de haber vermiyor mu?
*Amasya’dan Şerif Palabıyık yazıyor: Cuma günü İstanbul’da Şehzade Câmii’nde kıldım Cuma Namazı’nı.. Hutbede, ‘Müslümanlar olarak aramızdaki meşreb, mezheb ve sair görüş farklılıklarını bir kenara koyup, birliğimizi korumamız gerektiği’nden söz edilerek, Amerika, İsrail, Fransa, İngiltere, Rusya gibi devletlerin kahr’u perişan olması duaları yapıldı. Ama, bunlarla da yetinilmedi ve bir takım ağır nitelemeler yapılarak, İran da eklendi o devletlere.. Yani, Amerika ve müttefikleri İran’a saldırsa, sevinçten oynayacak neredeyse..
Allah aşkına, Müslümanların kendi içlerindeki bir ihtilafı o bedduaya eklemenin şer’an ve aklen bir gereği var mıydı?’
--Evet, bu okuyucunun yazdıklarına ben de şâhid oldum ve o hutbeyi dinledim. Hristiyanlar ve Yahudiler aralarındaki 2000 yıllık ihtilafları bir kenara koyup, müslüman halkları ezmek için güçlerini birleştirmişken ve de Amerikan emperyalizminin, ‘İran’ı da vurmak gerektiği’ne dair planları tartıştığı bir sırada!!! Bu durum, sadece safdillik midir?
Namazdan sonra karşılaştığım bir prof. kardeşimiz de, o ‘beddua’dan rahatsız olduğunu söyledi..
Gerçekten de ‘İslâm Milleti’ içindeki bir tarihî nifakı ve fitne konusunun hutbede ve hem de öyle bir zaman dilimde zikredilmesini anlamak zor..
*
*Necati Engeç Manisa’dan yazıyor: ‘HAMAS, neresinden bakarsak bakalım; zayıf görünen müminin, güçlü görünen zâlimi yere serdiği Câlut qıssası’nı tekrarlamış ve MOSSAD’ın mukavvadan bir kaplan olduğunu göstermiştir.’
*
Star