Mersin'in Silifke ilçesinde, Gençlik Hizmetleri ve Spor il Müdürlüğü 23 Nisan Tesisi'nde kampta olan öğrencilerin içerisinden PKK'li bir grubun saldırısı sonucu katledilen 11'inci sınıf öğrencisi Cafer Gizli, Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Bulutçeken (Qubik) köyünde Karacadağ Mayın Şehitleri'nin medfun bulunduğu şehitliğe tekbirlerle defnedildi.
Binlerce kişinin katıldığı cenazede sık sık ‘Kahrolsun PKK', ‘Kahrolsun işbirlikçi hainler' ve ‘zalimler için yaşasın cehennem' sloganları atıldı.
Cenaze törenine HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bahattin Temel, Vedat Turgut, Adana ve Diyarbakır il yöneticileri ile bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Abdulkudüs Yalçın, Molla Kerbela Şanlı, yakınları ve sevenleri katıldı.
Cenaze, kılınan namazın ardından tekbirlerle defnedildi. Şehidin yakınları ve sevenlerinin bu esnada gözyaşlarına boğulduğu görüldü.
Defnin ardından mezarlıkta toplanan halka hitaben bir konuşma yapan Molla Abdulkudüs Yalçın, şehitlerin ölmediğini hatırlatarak, bir aziz genci daha Rahmana uğurladıklarını belirtti.
“Şehitler ölmez, bu Allah'ın fermanıdır”
Hak ile batıl savaşının devem ettiğine dikkat çeken Yalçın, “Allah bizi ve bütün ümmeti İslam yolunda sabit eylesin, ayağımızı hak yolundan ayırmasın. Biz Allah'ın mülküyüz ve Allaha döneceğiz. Bugün de bir azizimizi burada defnediyoruz. Hakikate bakar isek bu bize bir sermayedir. Allah kardeşimizin kanıyla katillerine azap olacaktır. Şehitler ölmez, bu Allah'ın fermanıdır. Bunda şüphe yoktur ki bu kardeşimiz bugün sağdır ve belki bizi şu an izliyordur. Fakat biz bunu bilmeyiz, çünkü bu kardeşimizle bizim mertebemiz bir değil. Allah onu cennetine alacaktır.” dedi.
“Bu kardeşimiz bir Habil oldu, gaddar Kabillerin eliyle”
Şehit Cafer Gizli'nin bir Habil olduğunu söyleyen Yalçın, “Habil ve Kabil'in mücadelesi halen devam ediyor ve devam edecektir. Bugün de bu kardeşimiz bir Habil oldu, gaddar Kabillerin eliyle. Fakat Allah'ın davası her zaman devam edecek ve bu davanın önünde kimse duramayacaktır. Çünkü dava Allah'ın davasıdır ve Allah'ın yardımı bu dava iledir. Bu kardeşimiz devletin polisi ve askeri değildi. Kimsenin namusuna da göz dikmemişti. Müslüman ve Allah birdir diyen biriydi. Niye ki Allah birdir dediği için ve bu davayı sürdürdüğü için şeytanın varisleri bunu kabul etmeyerek eski ahlakları ile yine büyük bir vahşet gösterdiler. Bu gösteriyor ki küfrün ahlakı değişmeyecektir. Hatta küfrün ahlakı büyük ve küçüklerde bile fark etmiyor. Yani küfrün ahlakı kimde olursa o küfrün davasını güdecektir ve ömrü kaç olursa olsun vahşetini ve zulmünü gösterecektir.” İfadelerini kullandı.
“Elini Müslümanların kanına uzatanlar ne dünyada ne ahirette rahat yüzü görmezler”
Herkesin bir gün bu dünyadan göç edeceğini söyleyen Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti: “Şirk en büyük zulümdür. Artık bunu kendi gözlerimizle görüyoruz. Kardeşlerim, bu dünyada kalıcı değiliz. Muhakkak bir gün hepimiz bu dünyadan göçeceğiz. Doğrusu hepimizin yaşayacağı gün sayısı bellidir. Kim bir kişiyi Müslüman olduğundan dolayı öldürürse cezası ebediyen cehennemdir. Sadece cehennem de değil, Allah'u Teâlâ ona gazap edecek, lanet edecek ve Allah'u Teâlâ onun için büyük bir azap hazırlayacak. Elini Müslümanların kanına uzatanlar ne dünyada ne ahrette rahat yüzü görmezler. Bugün görüyoruz ki sermayeleri boştur ve bu yüzden sağa sola saldırıp bu masum ve naziklerin kanını döküyorlar. Allah'ın izniyle ömürleri kısadır ve yakın zamanda Allah'u Teâlâ onların sonunu ümmete gösterecektir. Masum ve kendisine zulüm edilmiş Kürt kavmi Allah'ın izniyle bu gaddar insanların sonunu görecektir.”
Cenazenin defnedilmesinden sonra yapılan konuşma ve duanın ardından mezarlıkta toplanan halk, Bulutçeker köyünden ayrıldı. (M. Hüseyin Temel, Yunus Sırat – İLKHA)