Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan tarafından üstün gayretinden dolayı devletin en üst nişanlarından biri olan "Nileyn Nişanı" ile ödüllendirilen Neziroğlu, 2021'de yerel medya kuruluşu olan Wakeep tarafından düzenlenen ankette de Sudan halkıyla "en ilgili diplomat" seçilmişti.
Neziroğlu'ndan sonra büyükelçilik görevine Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu Genel Müdür Yardımcısı İsmail Çobanoğlu getirildi.
Neziroğlu AA muhabirine, Sudan'daki 5 yıla yakın görev süresini, Türkiye-Sudan ve Türkiye-Afrika ilişkilerini değerlendirdi.
Sudan'ı Türkiye'nin Afrika'daki stratejik ortağı olarak nitelendiren Neziroğlu, "Sudan, bizim için son derece önemli bir ülke. Sudan, hem Arap dünyasında hem Afrika'da önemli bir ülke. Türkiye ve Sudan halkları arasında tarihten gelen güçlü ilişkileri var. Geleneklerimiz, göreneklerimiz ve kültürümüze baktığımızda birçok ortak nokta görüyoruz." dedi.
Neziroğlu Sudan'da göreve başladığından 1 sene sonra ülkede gösteriler başladığını ve ardından 30 yıllık Ömer el-Beşir iktidarının sona erdiğini belirterek siyasi olarak bu dönemin çok çalkantılı bir dönem olmasının yanı sıra ekonomik sorunlar ve Kovid-19 salgını sürecinin etkisiyle Sudan’ın çok zor günler geçirdiğini ancak bunlara rağmen ikili ilişkilerde çok önemli gelişmeler kaydedildiğini aktardı.
Türkiye'deki eğitim, sağlık ve turizme büyük rağbet var
Sudanlıların Türkiye'deki eğitime büyük rağbet gösterdiğine değinen Neziroğlu, şunları kaydetti:
"Geçen yıl Sudan'dan Türkiye Bursları'na 15 bine yakın başvuru yapılmıştı. Bursların yanı sıra kendi imkanlarıyla okumak için de Türkiye'yi tercih eden çok sayıda öğrenci var. Sağlık turizmi alanında ciddi gelişmeler oldu. Artık Sudanlı hastalar tedavi için Türkiye'deki hastaneleri tercih ediyorlar. Karşılıklı ticaret canlandı. Sudanlı iş insanları Türkiye'yi daha çok ziyaret etmeye ve Türk iş insanları da Sudan'a gelmeye başladı."
Neziroğlu Türkiye'nin Afrika'daki vizyonu ve hedefinin siyasi, ticari, sosyal ve kültürel olarak Afrika'daki herkese ulaşmak ve her ülkeyle ilişkilerini daha da ileriye taşımak olduğunun altını çizerek "Biz siyasi ve ekonomik açıdan istikrarlı, güçlü, zengin bir Afrika istiyoruz. Onun için de Afrika politikamızın temelinde saygı, eşitlik, paylaşma, destek, ülkelerin iç işlerine karışmama, taraf olmama, Afrika halklarının yanında olma var. Bu çerçevede sesimizi, halkımızın ve devletimizin mesajını bütün herkese ulaştırmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
"Sicilimiz Temiz"
Türkiye'nin yönettiği topraklarda hiçbir zaman sömürgeci bir gündemleri olmadığını belirten Neziroğlu, şunları söyledi:
"Yıllarca yönettiğimiz haklara ne dinimizi ne de dilimizi dayattık. Onun için sicilimiz temiz. Bu, Afrika'da işimizi çok kolaylaştırıyor. Türkiye denilince insanlar daha başka bir gözle bakıyorlar. Bizi gizli gündemi olmayan, dürüst ve güvenilir bir ortak olarak görüyorlar. Türkiye'nin son 20 yıldaki Afrika'ya açılımı özellikle büyükelçilik ve kurum sayılarının artması, ticaretimizin gelişmesi ve Türk Hava Yollarının birçok noktaya uçması herkesin dikkatini çekiyor. Biz Afrika'da hiç kimseyle rekabet halinde değiliz. Biz Afrikalı kardeşlerimize bizdeki tecrübeyi aktarmaya çalışıyoruz. Afrika'da Türkiye ile rekabet etmek isteyen bir ülke varsa onların yapması gereken Türkiye'den daha fazlasını yapmaktır. Afrika için ne kadar fazla şey yapılırsa kimden gelirse gelsin mutlu oluruz, yeter ki insanlara dokunan ve insanların hayatlarını kolaylaştıran projeler olsun."
Neziroğlu Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Ziraat Katılım Bankası, Türk Hava Yolları (THY), Anadolu Ajansı (AA), Türk Kızılay, STK'lar ve iş insanlarının kurduğu dernekler ile iyi bir takım olduklarını ve Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ettiklerini söyledi.
"Hiçbir şekilde ülkedeki iç siyasete müdahil olmadık"
Sudan'daki değişim süreci ile ilgili olarak Neziroğlu, şöyle konuştu:
"Hem gösteriler başladığında hem değişimden sonra bizim önceliğimiz tarafsızlık oldu. Hiçbir şekilde ülkedeki iç siyasete müdahil olmadık, bir gruptan yana taraf tutmadık. Sabırlı bir politika izledik ve bunun da çok olumlu karşılığını gördük. Sudan devleti de, halkı da bu duruşumuzu takdir etti. Birçok diplomatik misyon önünde gösteriler düzenlenirken biz hep teşekkür aldık. Bizim önceliğimiz her zaman Sudan halkı oldu. Sudan halkının tercihi bizim için yeterli. Bazen özellikle devrimden sonra ülkemize karşı özellikle sosyal medyada birtakım dezenformasyon faaliyetleri yürütüldü ama bunlar tutmadı. Sudan halkı da bu tür yalan haberlere çok fazla prim vermedi."
Neziroğlu siyasi ve ekonomik ilişkilerin yanında çok yoğun bir şekilde halka yönelik çalışmalar yaptıklarını ve bunda başarılı olduklarını aktardı.
Hedeflerinin 43 milyon Sudanlının tamamına ulaşmak, onlara Türkiye'nin mesajını ve Türk halkının sevgisini ve selamını iletmek olduğunu dile getiren Neziroğlu, göreve başladığı günden itibaren gençlerle, yaşlılarla, öğrencilerle, engellilerle, iş insanlarıyla, akademisyenlerle, sanatçılarla, kanat önderleriyle birlikte olduklarını, düğünlere ve cenazelere de katıldıklarını söyledi.
Neziroğlu "Belki Sudan halkının da görmek istediği şeydi bu. Kendilerine tepeden bakmayan, değerlerine değer veren, geleneklerine ve göreneklerine saygı duyan birtakım projelerin olması. Bunu yapmaya çalıştık. Onlardan biri olduk. Bu noktada ciddi bir mesafe katettiğimizi, halkımızın selamını ve devletimizin mesajını Sudan'daki neredeyse herkese ilettiğimizi düşünüyoruz. Her alanda ilişkileri olduğundan çok daha ileriye taşıdık." ifadesini kullandı.
"Sudan'da ciddi bir bölünmüşlük var"
Sudan'da 25 Ekim 2021'deki askeri müdahale sonrasında ülkedeki siyasi krize ilişkin Neziroğlu şunları söyledi:
"Hem Sudan'daki süreç hem Sudan'ın komşularıyla sorunlarının çözümünde her türlü desteğe ve arabuluculuk faaliyetine hazırız. Sudan'da halen uluslararası ve ulusal çözüm girişimleri var. Sudan'da çok ciddi bir bölünmüşlük var. Siyasi partiler çok sayıda küçük partilere bölünmüş. Ülkede 500’ün üzerinde farklı kabile var. Halk arasında çok güçlü olan uzlaşma kültürünün siyasette biraz zayıf olduğu söylenebilir. Sonuçta çözümü Sudanlı kardeşlerimiz bulacak. Biz de bizden yardım istediklerinde her türlü katkıyı sağlayacağız. Ümit ediyorum ki daha önce belirlenen tarihte seçimler yapılır. Yapılacak olan seçimlerin Sudan'a huzur getirmesini umuyoruz."
Neziroğlu görev yaptığı dönemin Sudan tarihinin en zor dönemlerinden biri olarak kabul edildiğini, buna rağmen gündemlerinden şaşmadıklarını ve her alanda ikili ilişkileri olduğundan çok daha ileriye taşıdıklarını ifade etti.
Büyükelçi Neziroğlu şunları kaydetti:
"Benim için en büyük mutluluk Türkiye’yi ve Türkleri sevdirip Sudan halkının gönlünde yer edinmektir. Devletin en üst nişanlarından biri olan Nileyn Nişanı'nın şahsımıza verilmesi çok gurur verici bir şey. Çabaların takdir edilmesi, ülkemizi burada iyi bir şekilde temsil ettiğimizin bir göstergesidir. Bu nişan sorumluluğumuzu daha da arttırdı. Geride hoş bir seda kaldı. Bize gösterdikleri teveccühten ve sevgiden dolayı teşekkür ediyorum. Bu, Türkiye'ye, Türk halkına ve Türk devletine gösterilmiş bir sevgidir."