Büyük Türkiye milletinin ilk milletvekili

Yıldıray Oğur

Tarih: 6 Kasım 1991

Yer: Türkiye Büyük Millet Meclisi- 19.

Dönem Milletvekili Yemin Töreni

Geçici Başkan: Ali Rıza SEPTİOĞLU

Geçici Kâtip Üyeleri: Hasan PEKER (Tekirdağ), Zübeyir AYDAR (Siirt), Sedat Bucak (Şanlıurfa)

LEYLA ZANA (Diyarbakır)- “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü... (DYP sıralarından “göğsündeki bayrağı indir” sesleri, DYP ve ANAP sıralarından sıralara vurmalar, gürültüler) ... büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

(Hatip tarafından, bilinmeyen bir dille, birtakım kelimeler ifade edildi)

BAŞKAN - Bir dakika... Bakar mısın kızım?..

MAHMUT ÖZTÜRK (Aksaray) Burası Türkiye Cumhuriyeti...

SALİH SÜMER (Diyarbakır) Mahmut, ayıp, ayıp!

ADNAN KESKİN (Denizli) - Otur yerine! (DYP ve SHP sıralarından ayağa kalkmalar, gürültüler)

AZİMET KÖYLÜOĞLU (Sivas) - Devam edin Sayın Başkan... Neyi bekliyorsunuz? (DYP ve SHP sıralarından ayakta karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Sayın-milletvekilleri, müsaade buyurur musunuz? Lütfen yerinize oturur musunuz? . . Sayın milletvekilleri, yapılan bu yemini, gürültüler sebebiyle bende anlayamadım. Türkiye Cumhuriyeti bir kanun devletidir. (DYP ve ANAP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Herkesin aklının, estiği yerde, yorulduğu yerde han yapılmaz. Bu meseleler bilahare gündeme de gelir; konuşulur, müzakere edilir, Yüce Meclis tasvip ederse her türlü kanun da çıkarabilir. Bundan evvel de, Anavatan Hükümetinin getirdiği bir kanun vardı... Kürtçe konuşmak yasaktı; kanunu getirdiler, bizim Grubumuz da başta Genel Başkanımız Sayın Demirel olmak üzere...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, propaganda yapma.

BAŞKAN - Ben propaganda yapmam; olanı konuşurum... Ona göre hareket edin. O önergeyi biz de imzaladık, verdik. Bunu bu meselenin içerisinde getirip de burada ufak meselelerle huzuru bozmayalım.Bunu yapan, gelir, yemini tekrar yapar, yapmazsa vebali kendi boynuna..Meclise saygılar sunuyorum.

LEYLA ZANA “Devletin varlığı ve bağımsızlığını.... Büyük Türk Milleti önünde, namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

(Hatip tarafından, bilinmeyen bir dille, birtakım kelimeler ifade edildi)

(DYP ve ANAP sıralarından gürültüler)

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) - Son cümlesinin zabıtlardan çıkarılması gerekir. Yemini tekrarlasın efendim.

NABİ POYRAZ (Ordu) - Sayın Başkan, ne dedi belli değil ki...

YÜCEL SEÇKlNER (Ankara) - Bize küfretti...

İRFAN DEMİRALP (Samsun) - Yeminin geçerli olmadığını, lütfen, zabıtlara geçirin.

ŞİNASİ ALTINER (Zonguldak) - Ekleme yaptı. Bilelim...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Başkanlığınızı kullanın Sayın Başkan.

RECEP ERCÜMENT KONUKMAN (İstanbul) - Stenograflar Kürtçe bilmiyorlarsa bunu nasıl zaptedebilirler. Bu, yemin olmaktan çıkmıştır...

BAŞKAN - Oku, oku, sen oku!

HALİL ŞIVGIN (Ankara) - Sayın Başkan, yeminin geçersiz olduğunu duyurun efendim.

BAŞKAN - Bırakın, şimdi okusun, daha sonra bakarız. Burada bu kadar beklemenin bir manası var mı?.Anayasanın ilkelerine, diye yemin ettikten sonra nesi bozuluyor?

BAŞKAN - Birleşime zabıtlar gelinceye kadar, 10 dakika ara veriyorum.

O 10 dakika ara, 20 yıl sürdü.Bu kısa arada neler olmadı ki. O gün en yaşlı üye sıfatıyla başkanlık kürsüsünde oturan ve Leyla Zana’yı korumakla, kanunu uygulamak arasında kalan Şeyh Said’in torunu Ali Rıza Septioğlu 2001’de vefat etti. O gün en genç vekil sıfatıyla meclis kâtibi olarak isimleri okuyan Zübeyr Aydar, bugün PKK’nın üst düzey yöneticilerinden biri olarak Avrupa’da yaşıyor. Diğer kâtip üyesi Sedat Bucak ise Susurluk Davası’nda yargılanıp, mahkûm oldu. Ve dün, 20 yıl önce o gün en önde sıra kapaklarına vuran Süleyman Demirel, kursağında kalmış siyasi ihtiraslarıyla evinde otururken, Cavit Çağlar elden giden mallarını kurtarmaya çalışırken, Tansu Çiller ne zaman ifadeye çağrılacağı korkusuyla boğaza bakarken, Mehmet Ağar 5 yıl hapis cezasının temyizi için beklerken Leyla Zana’nın adı yeniden anons edildi Meclis salonunda. 20 yıl önce sarıkırmızı- yeşil renkte saç bandıyla kürsüye çıkan genç Zana, dün Kürt siyasetinin en olgun, en gür sesle siyaseti ve Meclis’e dönmeyi savunan ismi olarak yeniden çıktı Meclis kürsüsüne.

20 yıl önce yemin töreninde “Ez vê sondê li ser navê gelê kurd û tirk dixwîm” (Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği adına ediyorum) diyen Leyla Zana, dün hayırlı ve ilahi bir dil sürçmesiyle “Büyük Türk milleti” yerine “Büyük Türkiye milleti” önünde söz verdi. Duyan, itiraz eden, kürsüye yürüyen, sıra kapaklarına vuran olmadı. 20 yıl önce ‘bilinmeyen bir dilde konuşan’ hatibin geri döndüğü Meclis, kovulduğu kahverengi tonlu kasvetli Meclis değildi çünkü. Meclis kâtiplerinden biri artık bir korucubaşı değil bir genç sivildi. MHP lideri bile BDP’lilerin geri dönüşünden duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, Cumhurbaşkanı Meclis’i açarken Kürt sorununa demokrasi içinde çözüm istemişti. 20 yılda Leyla Zana da Türkiye de çok değişti. O artık sadece Diyarbakır’ın değil, ‘Büyük Türkiye milletinin’ de ilk milletvekili.

yildirayogur@gmail.com

TARAF