Buteflika Sadece Bir Kukla! İktidarın Asıl Sahibi Askeri Cunta!

Yazısında Cezayir’deki gelişmeleri değerlendiren Ahmet Varol, askeri cuntanın asıl iktidar olduğu ülkede ilerlemiş yaşı ve tekerlekli sandalyeye mahkum olmuşluğuna rağmen koltuğu bırakmayan Buteflika’nın bir kukladan ibaret olduğunu söylüyor.

Ahmet Varol’un Yeni Akit’teki köşesinde yayımlanan konuyla alakalı yazısı (02 Mart 2019) şöyle:

Cezayir’de Buteflika’nın Adaylığı

Cezayir’de beş yıl aradan sonra 18 Nisan 2019 tarihinde yeniden cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Ancak bu seçimi de sadece ülkede demokrasinin uygulandığı iddiasına bir gerekçe oluşturmak amacıyla tamamen göstermelik bir şekilde yapacakları apaçık bir şekilde ortada.

Bundan önceki cumhurbaşkanlığı seçimleri 17 Nisan 2014 tarihinde gerçekleştirilmişti. 2014 seçimlerinde oy kullanım oranının %51.57 olduğu iddia edildi. Fakat yapılan yorumlarda ve açıklamalarda bu bilginin doğru olmadığı, gerçekte oy kullanım oranının yüzde yirmiyi geçmediği dile getirildi.

Sonucu baştan belirlenmiş seçimlerde, kendisi tekerlekli sandalyeyle sandık başına giden 77 yaşındaki Abdülaziz Buteflika oyların %81’ini alarak seçilmişti. Yani bir ayağı çukurdaki Buteflika tek başına, karşısına rakip olarak çıkan beş adayın aldığı toplam oyun dört katından çok oy almıştı.

Fakat Cezayir’de Buteflika’nın dört kez üst üste cumhurbaşkanı seçilmesi diğer Arap ülkelerindeki diktatörler gibi otoriter bir kimliğinden değil cuntanın adamı olmasından ve cunta yönetiminin sahneye onu koyarak işini yürütmeyi tercih etmesinden kaynaklanıyordu. Çünkü Cezayir’de şahıs diktasının değil askeri cunta diktasının saltanatı sürüyor. Cumhurbaşkanı ise cuntanın sadece bir kuklasıdır.

Görüldüğü kadarıyla ülkedeki saltanatını sürdüren askeri cunta, sağlık durumu 2014’tekine nispetle çok daha kötü olan, sürekli tekerlekli sandalyeyle hareket etmek ve zamanının önemli bir kısmında doktor murakabesi altında olmak zorunda olan Buteflika’yı beşinci kez aday gösterme konusunda kararlı. Bunun sebebi ise onu adeta bir bostan korkuluğu gibi cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttuktan sonra kendisinin perde arkasında işlerini daha kolay yürütebilmesi.

Buteflika, cunta adına siyasi iktidarı elinde bulunduran Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin adayı olarak seçimlere girecek. Belki seçimlerde yine birkaç kişinin yardımıyla sandık başına getirilerek oyunu vermesi sağlanacak; belki de oy vermeye bile takati olmayacak.

Beş yıl önceki seçimlerde 77 yaşındaydı ve sağlık durumu iyi olmadığı, hareket etmekte zorlandığı için birkaç kişinin yardımıyla tekerlekli sandalyeyle sandık başına getirilmiş ve oyunu atması sağlanmıştı. Şimdi 82 yaşında ve dediğimiz gibi sağlık durumu çok daha kötü. Ama askeri cunta onunla işini iyi yürüttüğü için ondan vazgeçmek istemiyor.

Halkın özgür iradesine karşı gerçekleştirilen askerî darbenin tayiniyle cumhurbaşkanı yapılan Abdülaziz Buteflika’nın bu seçimlerde yeniden aday gösterilmesi, ona bir dönem daha bu yetkinin verilmesi, tahmin ettiğimize göre Buteflika’nın kendi özgür tercihi değil tamamen cuntanın tercihi. Adam belki de artık cuntanın elinden kurtulup, evinde aile efradıyla birlikte oturup istirahat etmek istiyor.

Onun bu haliyle aday gösterilmesi peşinen seçimi kazandığını gösterdiği gibi aynı zamanda derin güçlerin şimdilik ellerinde uygun bir alternatiflerinin olmadığını da ortaya koyuyor. Olsaydı bir ayağı değil iki ayağı da çukurda olan adamı emekli etmeyi tercih edeceklerdi. Fakat derin cunta onun ismini biraz sembolleştirdiğinden ve kendine göre karizma yaptığından onunla rakiplerine baskın çıkma oyunları oynaması daha kolay oluyor.

Cezayir’de geçtiğimiz günlerde Buteflika’nın yeniden aday yapılmasına karşı protesto gösterileri yapıldı. Aslında bu protesto gösterileri biraz da seçimlerin dürüst olmayacağını ve cuntanın aday yaptığı kişinin muhakkak kazanacağını bilmeleri sebebiyle. Eğer ki halkın özgür iradesini ortaya koymasına fırsat verilseydi Buteflika’yı seçmezdi ve mesele sandıkta çözülürdü. Ama Cezayir halkı işin böyle olmayacağını, cunta adayının yine büyük farkla kazanacağını biliyor.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!