Sunumunu Ebubekir Armağan’ın yaptığı konferansın konuşmacısı Suriye konusunda müktesebatıyla tanınan araştırmacı yazar Bülent Şahin Erdeğer’di. Konferanstan önce Esed Diktasının zulmünü ve halkın direnişini konu alan sinevizyon gösterisi yapıldı.
"Suriye Alimlerin Üç Tavrı Vardır"
Konuşmasına Baas rejiminin tarihi ile başlayan Erdeğer direniş öncesi Suriye ulemasının üç tavrını gündeme getirdi. Birinci tavrın ‘Sisteme tabi oluş’, ikincisinin ‘Baas Rejmine karışmadan ilimlerle uğraşmak’, üçüncü tavrın ise ‘Baas’a direniş’ olduğunu belirten Erdeğer bundan sonra direnişin yapısıyla ilgili bilgiler sundu. Erdeğer asıl İslami camianın gerek Türkiye’de gerekse bölgede Suriye direnişine bakışını mercek altına aldı.
"Yazarlar Çiçek-Böcek Edebiyatı Yapıyor"
Özellikle yaşadığımız coğrafyada ki yaklaşımları maddeler halinde anlatan konuşmacı Erdeğer ilk olarak; Muhalifleri suçlayarak “siz başlatmasaydınız bu ölümler gerçekleşmezdi!” yorumunu değerlendirdi. “Sanki o güne kadar Suriye güllük gülistanlıktı da sebepsiz yere direniş başlamıştı” diyen Erdeğer Bu konuda yazar çizer takımının komplocu yaklaşımlarını da eleştirdi. Erdeğer çiçekten böcekten bahsederek olaydan ne kadar uzak olduklarını belirterek sözlerine ikinci kısma giren anti emperyalist yaklaşımlara değinerek devam etti.
Muhaliflerin Dışarıdan Organize Edildi Yalanı
Bütün olayları ABD ye bağlayarak muhalefetin diğer intifalarda olduğu gibi dışarıdan organize edildiği ve Esed gittikten sonra olabilecek belirsizliği de gündeme getirerek direnişi karalama çabalarına da dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Bir başka ve asıl hastalıklı bakış açısı taşıyan yaklaşımın Esed Rejmi’ni direniş cephesi olarak değerlendirmek olduğunu ifade eden Erdeğer İran’ın, artık adının Hizbullah değil Hizbulesed olan örgütünün ve buradaki dostlarının bu kadar zulme katliama tecavüzlere rağmen Esed’in arakasında durmalarının nedeninin mezhepçilikten kaynaklandığını vurguladı.
"İran ve Hizbullah Mezhepçi Mantıkla Davranıyor"
Pakistan, Irak, Lübnan gibi Şiilerin yaşadığı ülkelerden topladıkları gençleri Suriye’de halkın üstüne salanların mezhep kartından başka bir gerekçelerinin olmadığını da sözlerine ekledi. Onların direnişi Amerikan emperyalizmine bağlamalarının nedeni de İran’ın, Rusya’nın ve Çin’in bu zulümdeki paylarını örtme çabalarından başka bir şey olmadığını belirtti. Özellikle İran’ın finanse ettiği sosyal medya kanalları aracılığıyla psikolojik savaş sürdüren Esed taraftarları Reyhanlı bombacısı olarak ortaya çıkan Mihraç Ural’la ittifak halinde, bu kanallarla suçu direniş guruplarının üstüne yıkma senaryosunu örnek olarak veren Erdeğer, bu imtihandan başarıyla çıkmak için elimizle, dilimizle olmadı kalbimizle Esed zulmüne karşı çıkmak zorunda olduğumuzu belirtti.
Özellikle biz kardeşlerine sığınan muhacirlere ensar olmanın bu sorumluluğun ayrılmaz parçası olduğunu vurgulayarak konuşmasını sonlandıran Erdeğer katılımcılardan gelen soruları cevapladı.
Haksöz-Haber
Programda İzlenen Sinevizyon: