Bursa’da “Birlikte İş Yapma Fıkhı ve Şura” Konusu İşlendi

Özgür-Der Bursa Şubesi’nin düzenlemiş olduğu aylık seminerlerin bu ayki konuğu Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya oldu.

Ördekli Kültür Merkezi’nde yapılan ve yoğun katılımın olduğu programda İslam’da Birlikte İş Yapma Fıkhı ve Şura konusu işlendi.

Türkiye’de Müslümanların mevcut durumu ve yapısal ilişkileri üzerine konuşan Rıdvan Kaya ilk olarak cemaat olmanın gerekliliğini ifade etti. Küresel çapta bir kuşatılmışlık halinin, bireysel ve gerekse de toplumsal ifsat etkilerinin birlikte geliştirilecek mücadele anlayışıyla aşılabileceğini, aynı zamanda birlikteliğin tebliğ görevimizi daha mümkün kılmanın bir gereği olduğunu vurguladı. Aşağıdaki ayetlerden örnekler vererek konuyu pekiştirdi; “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.”(3:104)

“Haberiniz olsun ki Allah kendi yolunda kurşunlanmış bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever”(61:4)

Ardından mevcut durumla ilgili üç temel problem üzerinde durdu:

Kimlik Sorunu: Türkiye’de geçmiş ve mevcut Müslümanların artı yönlerinin olduğu gibi eksi yönlerinin de altını çizen Kaya konuşmasına şöyle devam etti: En temelde problemin net bir kimliğin olmaması, bununla birlikte toplumsal sorunlar karşısında net bir tavrın ortaya konmaması ve kapitalist sistemlerin etkisiyle de İslami amaç taşıyan mücadele anlayışının, örneğin ‘insan hakları’ söylemine veya yardım faaliyeti ile sınırlı olmaya çok kolay indirgenebilmesi birçok çevrede yaşanan sorunlardandır.

Örgütlenme Sorunu: Türkiye’de İslami camiaların örgütlenme sorunu en genelde geçmişteki bazı olumsuzluklarla birlikte bu olumsuzlukları körükleyen sistemlerdir. İçinde bulunduğumuz mevcut durumda konjönktürel şartların olumsuz etkileriyle kurumsallaşma yanlış anlaşılakta ve hiyerarşi problemi ortaya çıkmaktadır. Sağlıklı bir örgütsel yapılanmanın olmadığı toplumda hiyerarşi sorunu da baş gösterecektir.

Politikasızlık Sorunu: Plan, program, strateji, hedef vs. noktalarında netlik olmayışı düzenli bir yürüyüş gerçekleştirilmesini, ileriye doğru adımlar atılmasını imkansız kıldığı gibi, spontane yaşanan gelişmeler karşısında da edilgenlik ve şaşkınlıkları besler; hatta savrulmalara kapı aralar. Bu zaaf gündelik politikalarla hareket etme ve bu yüzden de çoğu zaman çelişik, tutarsız tavırlara ya da tavırsızlığa sürüklenme şeklinde durumlara yol açar. 

Rıdvan Kaya Müslümanların temelde üç probleminin olduğunu ifade ettikten sonra bu üç problem karşısında ‘Ne Yapmalı’ sorusuna açıklık getirdi.

 -Kimlik sorunu çözülmeli,Müslüman kimliğinin net olması gerekir. Kimlik konusu Müslümanların akidesi ile ilgilidir, taviz verilemez.

- Müslümanlar bencil yaklaşımlardan kaçınmalı, şahıslar kendilerini ön planda tutma hastalığından vazgeçmelidirler.

-“Herkes şef Kızılderili yok” garabetine yol verilmemelidir. Yapısal ilişkinin bir gereği olarak sorumluluk paylaşımlarında emir almak insanı küçültmez.

-Müslümanlar kardeşlik, paylaşma, dayanışma, Allah için sevme gibi kavramları ve elbette bunlara uygun tutum ve davranışları iç işleyişte, ilişki sisteminde görünür kılmalı, bir hayat tarzına dönüştürmelidirler.

-Her hangi bir çelişki ortaya çıkarmadığı ve İslami esaslara ters olmadığı takdirde farklı düşüncelerle sürekli bir ilişki halinin olması gerekir.

-İlişkiler dâhilinde Müslümanlar din ile alakalı olmayan nefsi yanlışlıkları görmezden gelmelidirler. Buna Resulullah en güzel örnektir.

-Müslümanlar arasındaki hiyerarşi sorunu mutlaka çözülmelidir.

-Kısa ve orta vadede mümkün gözükmeyen vahdet kavramını dillendirmek yerine ortak çalışmalara ağırlık verilmelidir.

Kaya, konu ile ilgili Müslümanların ilişkilerindeki hususiyetlerinin üç temel noktada birleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı :

Ciddiyet: Ortak yapılan iş ortada kalan iş olarak algılanmamalı, istişare sonucu alınan kararlara sadakat gösterilmeli, sorumluluklar yerine getirilmelidir.

Basiret: Küresel alanda gelişen olaylara karşı Müslümanların tahlil etme konusundaki problemlerini çözmeleri gerekir. (Özellikle Paris olayları dâhilinde televizyon programlarına çıkıp dünyanın her yerinde Müslüman kanı akıyorken çelişkili söz ve tavırlar sarf edilmesi büyük bir sorundur.)

Müslümanların komplocu algılarından kurtulmaları gerekir.

Samimiyet: Yapılar birbirlerine karşı samimi tutum ve davranışlarda bulunmak durumundadırlar. Birlikte yaptıkları işin, Allah'ın rızasına muvafık olması gerektiği inancı ve sadakatiyle davranmalıdırlar.

Kaya son olarak Müslümanların artık olumsuzluklarını şikâyet ve dedikodu konusu yapmak yerine çözüm için birlikte iş yapabilme bilincine tutunmaları gerektiğini ifade etti.

Program, soru cevap kısmının ardından sona erdi.

Haber: Ali Ekber Keserci

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi