HAKSÖZ HABER
Komploculuk Türkiye’deki siyasetin en büyük problemlerinden birisi. Yaşanan veya yaşanması ihtimali olan hadiseleri rasyonel zeminden uzak yaklaşımlarla izah etmenin kişiye başka bir paye kazandırdığı düşünülüyor.
“Benimle CIA uğraşıyor”, “Rusya ben kazanmayayım diye seçimlere müdahale ediyor” vb. ifadelerle olduğundan daha büyük görünmek isteniyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun son Rusya açıklaması da tam bunun örneği. Rusya’nın ABD’deki seçimlere müdahale ettiği ve Trump’ın bu sayede seçimleri kazandığı uzun bir dönem iddia edildi. Kemal Kılıçdaroğlu da Rusya'yı Türkiye'deki seçimlere müdahale etmekle suçlayarak kendisini mağdur konumuna oturtup rakibini de herkes tarafından taşlanan Trump ile ilişkilendirme gayretinde.
Elinde hiçbir karine olmayan Kılıçdaroğlu şunları dile getirmişti:
“Sevgili Rus Dostlarımız, Dün bu ülkede ortaya saçılan montajlar, kumpaslar, Deep Fake içerikler, kasetlerin arkasında siz varsınız. Eğer 15 Mayıs sonrası dostluğumuzun devamını istiyorsanız, elinizi Türk'ün devletinden çekin. Biz hala işbirlikten ve dostluktan yanayız."
Kemal Kılıçdaroğlu’nun böyle saçma bir işe girişmesinde olası başarısızlığına kılıf bulma çabası ve az evvelki değerini yükseltme derdi yer alıyor. Ancak iş bununla sınırlı değil. Kılıçdaroğlu her fırsatta iktidarı suçu “dış mihraklara” atmakla itham etti. Muhalefete yakın isimler bu söyleme destek olmak için “dış minnaklar” tabirini geliştirerek karikatürize etmişlerdi.
Şimdi ise Kılıçdaroğlu eline geçen ilk fırsatta dış güçler argümanına sarıldı! Başkaları yaparken ne kadar saçma ise Kılıçdaroğlu tarafından kullanılınca da aynı şekilde akıl dışı olan bu argüman Kılıçdaroğlu’nun tutarsızlığını da kanıtlıyor. Zaten onun da tutarlı olmak gibi bir derdi yok herhalde. Seçimleri popülizmin bin bir çeşidiyle kazanma endişesi her şeye baskın çıkıyor!