Bunların da avukatı olur musun Sayın Baykal?

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yeni bir iddianame daha, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dün kabul edildi. Yine Ergenekon bağlantılı..

Yine ülkeyi darbe ortamına getirmek için tasarlanan eylemlerle suçlanan kişiler..
Yeni iddianamede de, çok somut deliller var.
Hani bir kesim, Ergenekon davasını sulandırmak için söylüyor ya: “Ne var iddialarda? Şu şununla konuşmuş.Bununla muhabbet etmiş.Ne var bunlarda suç olacak?” diyorlar ya..
Şimdi merak ediyorum, bu iddianame için ne diyecekler?
Aslında, o sulandırılmak istenenlerde de, çok ciddi iddialar ve deliler vardı.
Ama onları tartıştık, bir kenara koyduk.
Şimdi yeni kabul edilen iddianameye bakalım.. Bundaki somut delilleri, ciddi iddiaları masaya yatıralım..
Mesela?
Mesela; iki sanığın evinde, buzdolabının motor kısmına saklanmış, 500 gr. miktarında, askerî amaçlarla üretilmiş güçlü patlayıcı bulunmuş.
Aynı yerde elde edilen mermileri söylemeye hiç gerek yok.
Bu malzemenin üzerindeki, nerede kullanılacağına dair notu da hatırlatmama gerek yok.
Mermileri şuradan buradan bulup, oraya koydular, iftira ettiler diyelim.
Suikast iddiasını içeren notu da, iftiracılar yazıp, oraya bıraktılar diyelim.
Ya patlayıcı?
Patlayıcı madde, genç subayların kaldıkları evlerde, nelerin döndüğünü gösteriyor..
Yine aynı davanın diğer sanıklarında bulunan toz esrar da, iddiaların ciddiyetini doğruluyor..
Fişlemeler ise tam bir alem..
Kimine “şıh”, kimine “keş”, kimine “karı kız düşkünü” notları verilmiş!
Vatan gazetesinin aylardır kampanya yürüttüğü Aylin Duruoğlu’na destek notları da var, sanıkların özel bilgisayarlarında...
“Özel” dedik de aklıma geldi. Şimdi bütün darbeciler ayaklanır: “Bakın özel bilgisayarlarda bu deliller ele geçirilmiş. Siyasi iktidar, özel bilgisayarlara kadar her şeye el attı. Sivil dikta işbaşında” diyebilirler.
Demezlerse şaşarım zaten..
Başka nasıl savunacaklar ki teröristleri?
Sıradan gazetecilerin, ideolojilerinin esiri olmuş şuradaki buradaki malum şahısların yorumlarını bir kenara bırakalım..
CHP ne diyecek bu işe?
Demokrasi iddiası ile ortaya çıkan DenizBaykal ne diyecek?
Patlayıcılara ne diyecek?
Mermilere..
Esrara ne diyecek?
Tabiî fişlemelere..
“İçişleri Bakanlığı ile Jandarma’nın yaptığı EMASYA protokolü gereği fişlemeler yapılmıştır. Bunlar vazifenin gereğidir” mi diyecek?
Hoş, fişlemeleri yapanlar Jandarma değil, Denizciler ama..
Olsun; EMASYA yürürlükte iken yapılmış fişlemeler bunlar..
Dolayısı ile, kanuna uygun.. TSKİç Hizmet Kanunu’na da uygun!
Öyle mi SayınBaykal?
Öyle mi, Ergenekon davasını sektirmeden takip eden Manisa Milletvekili SayınŞahin Mengü?
Bu arada aklıma gelen bir soruyu da yönelteyim, CHPkurmaylarına..
Bu kadar darbe davasını nasıl takip edecekler artık?
Hani Silivri’de bir tane dava vardı. Takip ediyorlardı..
Şimdi darbe planları da arttı, davalar da...
Biri Poyrazköy iddianamesi... Diğeri amirallere suikast davası..
Daha gelecekler de var, anlaşılan..
CHP, özel avukatlar ordusu kurmalı artık.
Darbecileri savunmak için. Darbecilerin ceza almamalarını sağlamak üzere, mahkemelere baskı politikasını sürdürmek için!
Öyle mi sosyal demokratlar?..
Öyle mi, “Darbeye karşıyız” diyen solcular!
Ha gayret..
“Darbe yapmadıktan sonra, darbe yapmayı düşünmek suç değildir” dediniz. Biraz daha gayret edin, yakında “bombaları patlatıp, suikastler düzenlemek, sonunda da darbe yapmak suç değildir” de diyeceksiniz.
Az kaldı.. Ha gayret!

VAKİT