İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerince yapılan saldırının 10. yılında anma programı düzenledi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle anma programı Vakfın sosyal medya hesaplarından canlı yayınla gerçekleştirildi.
Yayına İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, Sosyal Doku Onursal Başkanı Nureddin Yıldız, eski Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal ve Filistin Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa katıldı.
Yıldırım, "Mavi Marmara 10 yıl oldu bu süre boyunca İsrail hep tedirgin oldu. Şimdi Türkiye'ye Doğu Akdeniz'de ve Suriye'de 'Menfaatlerimiz örtüşüyor.' diyor. İsrail hiçbir zaman verdiği sözü tutmaz. Batı Şeria'nın yüzde 30'unu işgal etme kararı aldılar. Batı Şeria'dan Müslümanları çıkaracaklar." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kudüs, bizim kırmızı çizgimizdir" sözünü anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Diğer siyasiler de bunu dedi. Bütün partiler 'Kudüs' diyor. İsrail, Türkiye'yi Allah'ın izniyle kaybetti. Çok büyük müjdeler var. Türkiye'de sadece sivil toplum Kudüs'ü konuşuyordu. Şimdi yöneticiler, halk Kudüs'ü konuşuyor. Şimdi başka bir boyuta taşındı mesele. Türkiye bu zaman içinde daha da güçlendi. Bölgenin gücü oldu. Hem ekonomik hem sosyal hem de askeri iş birlikleri oluşmaya başladı. Arap halkıyla Türk halkı, Arap halkıyla Orta Asya halkları beraber olmaya başladı. Kudüs'ün fethedildiği dönemlere yaklaştık."
Yıldırım, İsrail'in bölgede sıkıştığını dile getirerek, İsrail-Türkiye ilişkilerinin bozulmasının Türkiye'nin savunma sanayisine büyük katkısı olduğunu kaydetti.
İsrail'in Batı Şeria ve Gazze'ye saldırmaya hazırlandığını yineleyen Yıldırım, "Uzun yıllardır katliam yapan Gabi Ashkenazi'yi bakan yaptılar. Uyumak yok. Uyursanız kaybedersiniz. Teyakkuz halinde olmalıyız. İsrail her saldırıda dünyayı yokluyor. Türkiye ise her saldırıda meydana indi. İsrail de bu saldırılardan vazgeçmek zorunda kaldı. Mavi Marmara'dan önce Gazze'ye 80 kalem yardım vardı Mavi Marmara'yla 4 bine çıktı." ifadelerini kullandı.
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın ise "Mağdur, mazlum varsa bunun rengine, diline, dinine, şekline, mezhebine bakılmaması lazım. Orada küresel emperyalizmin bir ileri karakolu var. Gestapo düzeni var. Arsızlaşmış devlet görünümlü bir yapı var. Mavi Marmara aslında tahammül, göstermeyenlerin insani duruşuydu." dedi.
Yalçın, dünyadaki bütün sendikal hareketlerin Filistin konusunda bir duyarlılığı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Nasıl ki Doğu Türkistan'a, Keşmir'e, Arakan'a duyarlıysak Filistin'e de duyarlıyız. Temel hak ve hürriyetlerini kullanamayan bir devlet ve toplum var. BM'nin yapamadığını İHH ve gönüllüler yaptı. Bu açıdan Mavi Marmara çok önemlidir. Mavi Marmara yeni nesle anlatılmalı. Türkiye'de 15 Temmuzla vatanın ve bayrağın kıymeti anlaşıldı. İşte Mavi Marmara da bu açıdan Filistin konusunda bilincin oluşmasına ve okumalar yapılmasına vesile olmuştur."
- "Kudüs süreci hayati önem taşıyor"
Gazeteci-yazar Dilipak da Mavi Marmara'nın en başından beri oluşumun içinde yer aldığını söyledi. O günlerin hayatının en değerli günleri olduğunu belirten Dilipak, Mavi Marmara'nın sözcülüğünü yapmanın kendisi için çok değerli olduğunu söyledi.
Dilipak, Mavi Marmara'yı Türkiye'nin İslam dünyasında itibarını en yükseğe taşıyan olay olduğunu aktararak, "Bu olay İsrail tarihinde bir kırılma noktasıydı. Gelecekte tarihi yazacaklar olanlar, bu olayı yazmadan yapamayacaklar. Yaşanan dramı dünyaya anlatmak istiyorduk. Gazze'ye özgürlük ve uluslararası vicdan hareketiydi. İlahi bir plan bizi planlanmayan bir noktaya götürdü bizi. Allah bu ikramla bizi şereflendirdi." ifadelerini kullandı.
Dilipak, gelinen noktada bu operasyonu yapan kişinin İsrail'de dışişleri bakanı olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"İslam medeniyetinin yeniden ihyası ve inşası için Kudüs süreci hayati önem taşıyor. Bunu insanlığa duyurmamız lazım. Ümmetin vahdetini Kudüs üzerinden gerçekleştiremeyeceksek diğer işlerin bir önemi yok. Hayatın her alanında Kudüs'ün etkisini ve yankısını görmemiz lazım. Herkesin ama herkesin bir Kudüs ajandası olması gerekiyor. Biz Kudüs'ü kurtarmayacağız, Kudüs bizi kurtaracak."
Sosyal Doku Onursal Başkanı Yıldız, eski Hamas Siyasi Büro Başkanı Meşal ve Filistin Ankara Büyükelçisi Mustafa ise yayına gönderdikleri videolu mesajlarla katıldı, canlı yayın, 2 milyonu aşkın sosyal medya hesabı üzerinden takip edildi.
Yayının ardından 10. yıla özel olarak çekilen "Sinyal" adlı film de izleyiciyle buluştu. (AA)