İHH 2012 Kurban Organizasyonu'yla Kenya'ya giden Özgür-Der Çorum Şube Başkanı Bülent Gökgöz, izlenimlerini yazdı:
***
Bülent Gökgöz
Kenya İzlenimleri ve İHH’nın Önemi
İHH 2012 yılı Kurban faaliyetleri çerçevesinde dört kişiden oluşan ekibimizle, başkenti Nairobi olan Kenya’ya 24 Ekim Çarşamba sabah vakitlerinde ulaştık.
İHH genel merkezde görevli ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenim gören Ahmet Akif Ekşi, Çorum’da faaliyet gösteren İlke-Der ve İHH temsilcisi Selim Özkabakçı, Eğitim-Bir Sen Bitlis İl temsilcisi Rasim Taşcan kardeşlerimiz ile Özgür-Der Çorum Şube başkanı Bülent Gökgöz olarak benim de içinde yer aldığım ekip Nairobi merkezde bulunan Jamia Central Hotel’e yerleştik. Ziyaretlerimiz esnasında İngilizce konuşuyoruz ve Ahmet kardeşimizin de İngilizce katkılarıyla röportajlarımızı gerçekleştiriyoruz.
Rehberimiz olarak görevlendirilen ve bizleri karşılayan Üsame Osman Şeyh Abdulkadir kardeşimiz Ümmet Üniversitesi’nden mezun ve Kenya Müslümanları Dayanışma Cemiyeti (Kenya Müslims Charitable Society)’nde görevli.
Bu kurum aynı zamanda İHH’nın Kenya’daki partner kuruluşu ve cami, okul, yetimhane, su kuyusu, kurban gibi projelerde birlikte hareket ediyor. Kenya genelindeki Müslümanların çatı kuruluşlarından birisi.
Kenya Hakkında Kısa Bilgiler ve İzlenimlerimiz
Kenya yaklaşık 40 milyonluk nüfusuyla ekvator kuşağında yer alan İngiliz sömürgesi fakir bir ülke. Protestanlar ağırlıkta olmak kaydıyla ülke nüfusunun üçte ikisi Hıristiyanlardan oluşmakta. Kalan nüfus 10 milyon civarında Müslüman ile Hindu ve yerel dinlerden oluşan bir dağılıma sahip. Görüşmelerimiz esnasında Müslüman nüfusun üçte ikisi Şafii mezhebine bağlı iken kalanının ise Şia fıkhına tabi gruplardan oluştuğunu öğreniyoruz. Şiilerin hatırı sayılır finans gücüne ve hastane, üniversite gibi kurumlara sahip olduklarını rehberimiz aktarıyor. Nairobi merkezde beş adet camileri olduğunu da ekliyor. Sünni Müslümanlarla Şia arasında herhangi bir sorun olmadığını ancak ilişkilerinin de olmadığını ifade ediyor. Nasrallah’ın, Esed’in kuvvetleri için ‘cihad ediyorlar’ ifadelerini de takip ettiklerini üzülerek belirtiyor. Yine de Şia’ya dava bilinci içerisinde tebliğ etmeliyiz temennilerini de ekliyor.
Hıristiyan nüfusa bağlı olarak her mahallede irili ufaklı kiliselere rastlıyoruz. Camiler de oldukça yaygın. İslamlaşmanın ve cami merkezli çalışmaların yaygınlaştığını öğrendiğimizde elhamdülillah diyoruz.
Yerel dillerden Kisfahili ve Somali dilleri konuşulmakta. Yaygın dil olan Arapça kökenli Kisfahili ile İngilizce, Kenya’nın iki resmi dilini oluşturuyor.
Kenya’da eğitim tamamen özerk. 42 farklı topluluk ve dilden oluşan ülkede devlet, dini eğitime müdahale etmiyor. Türkiye’deki gibi dine müdahale aracı olarak diyanet teşkilatı da yok. Başkent Nairobi ve çevre şehirlerde, kasabalarda ve hatta köylerde dahi adım başı okullara rastlıyoruz. Kimi zaman barakalardan, derme çatma tek katlı binalardan oluşan okullar kırsal bölgelerde çok yaygın. Kilise okulları reklamlarıyla misyonerlik faaliyetlerine devam ettiriyorlar. Özellikle Hıristiyan okullarının çok olmasını misyoner faaliyetlerine bağlıyoruz.
Başörtüsü eğitimin tüm kademelerinde serbest olduğu kamu kurumlarında da tesettüre hiçbir engel yok. Türkiye’de halen aşılamamış olan ilköğretimde ve kamu kurumlarındaki başörtüsü serbestliğini Kenya çoktan aşmış. Başörtüsünün, Hıristiyanlar için istisnalar hariç hiçbir sorun teşkil etmediğini öğrendiğimizde Kemalistlerin, muhafazakârların “çağdaşlaşma ve muasır medeniyetleri yakalama” çığırtkanlıklarının ne kadar ilkel ve boş olduğunu bir kez daha idrak ettik. Belli ki, kişi başına yıllık geliri 1700 dolar civarında olan bir Afrika ülkesinin özgürlük anlayışı, ‘Büyük Millet Büyük Güç Hedef 2023’ sloganlarına şimdiden açık ara fark atmış!
280 sandalyeli parlamentoda 40 sandalye Müslümanlara ait ve Anayasa Mahkemesi başkanı da Müslüman. Ayrıca dört tane de bakana sahipler. 2010 yılında yeni anayasanın ardından düşünce ve ifade özgürlüğü koruma altına alınmış. İnsan hakları konusunda önemli mesafeler aldıkları anayasa değişikliği ile yargı alanında da devlet görevlilerinin yargılanmaları hakkı elde edilmiş. Ramazan bayramında ve yılbaşında tüm toplum için resmi tatil ilan ediliyor, Kurban bayramında ise yalnızca Müslümanlara tatil hakkı verilmiş.