Her 23 Nisan’da benzer şeyler yazıyoruz aslında.. Her 19 Mayıs’ta, her 27 Mayıs’ta, 28 Şubat’ta olduğu gibi. Bu iş, devlet tarafından 23 Nisan güncesi yayınlanana kadar bu böyle devam edip gidecek.. Tâ ki 23 Nisan’da ne oldu, onun belgeseli yapılana kadar..
Refahyol hükümeti döneminde, İsmail Kahraman’ın Kültür Bakanlığı döneminde, bu teklifi götürdüm kendilerine. 28 Şubat oldu, ilk yaptıkları işlerden biri, Kültür Bakanlığı ile yaptığımız bu anlaşmayı feshetmek oldu..
Bu sene de 23 Nisan işte öyle kutlanacak. Gelişmeler doğru yönde ileri doğru olsa da daha gerçekler tam olarak ortaya konulamıyor.
Size söyleyeyim, bugün kutladığınız Anadolu’nun fethi de, İstanbul’un fethi de, Çanakkale savaşı da, Kurtuluş savaşı da bir kurgudan ibaret.. 23 Nisan da öyle, 29 Ekim de, 19 Mayıs da..
29 Ekim’de, Cumhuriyetin 10. ve 15. yılı albümünü tekrar yayınlayabilir misiniz?
23 Nisan’da, meclisin açılış gündemini bastırıp, tören davetiyesi olarak davetlilere gönderebilir misiniz? Tarihinizden mi utanıyorsunuz, daha sonra yaptıklarınızdan mı?
29 Ekim’de meclisin kapısında üzerinde Fetih suresi ve Kelime-i Tevhid yazılı, Cuma camilerinde muhafaza edilen sancak-ı şerif asılı idi.. Hani şu daha sonra irtica bayrağı ilan edilen, yeşil sancak-ı şerif.. Sahi o sancak şimdi nerededir aceba..
1. Meclis’te kürsünün arkasında “Ve emruhum şura beynehüm” yazıyordu.. Zaten 1. Meclis hacı-hoca takımının doldurduğu bir meclisti. Daha sonra onların kıyafetleri ve unvanları, onların imanları irtica ile damgalanarak tehdit kapsamına alınmadı mı?
O Meclis, Kuvayı Milliye ve Müdafayı Hukuk namına kurulmuştu. Gayeleri ise Şeriat ve Hilafeti ihya ve yeniden inşa idi.. Anadolu’daki Kurtuluş savaşı da bu ruh ve imanla gerçekleştirilmişti Anadolu’daki halk cephelerinde. Onun için Mustafa Kemal, heyeti temsiliye adına İstanbul’a gönderdiği mektuba, “Halife ve Hakan efendimiz” diye başlar ve “kullarınız” diye bitirir..
O günün Mustafa Kemal imzalı resmi gündemini aktaralım size işin rengi anlaşılır. İşte daha sonra bu ruh ve iman sanık sandalyesine oturtulmaya, mahkûm edilmeye çalışıldı. İşte işin sırrı burada! Derin gerçek burada gizli..
Meclis’in açılışı kast-i mahsusla Cuma gününe denk getirilmişti. 23 Nisan 1920 günü yapılacak açılış merasiminin programı bir tamimle bütün yurda duyurulmuştu. Tamim, yerleşim merkezlerinin en merkezi yerlerine, camilerin kapılarına asılmış, ayrıca matbaada bastırılarak halka dağıtılmıştı.
Mustafa Kemal Paşa imzalı tamim 1927 yılında “Tayyare Cemiyeti” tarafından 50 bin adet bastırılmış olan Osmanlıca Nutuk’un (O tarihte henüz harf devrimi yapılmamıştı) Birinci Cildi’nin 272 ve 273. Sayfalarında yayınlanmıştı. Nutuk’u bile sansürledi bunlar ya hu! Ne oldu ise ondan sonra oldu. Aşağıdaki metin oradan aynen latinize edilerek aktarılmaktadır.
“Tel: Gayet Mustaceldir. Ankara, 21/4/1920. Ankara’ya acele tezkere. Kolordulara (K.O. 14 Vekâletine) Fırka 61 Kumandanlığına, Refet Beyefendiye, Bilumum Vilâyata, Müstakil Livalara, Müdafaai Hukuk Heyeti Merkeziyelerine, Belediye Riyasetlerine..
1– Bimennihilkerim Nisan’ın 23’üncü Cuma günü, Cuma namazını müteakip Ankara’da Büyük Millet Meclisi kuşat edilecektir.
2– Vatanın istiklâli, makamı refii hilâfet ve saltanatın istihlası gibi en mühim ve hayatî vezaifi ifa edecek olan bu Büyük Millet Meclisi’nin yevmi kuşadını Cuma’ya tesadüf ettirmekle yevmi mezkûrun mebrukiyetinden istifade ve bilumum meb’usını kıram hazaratı ile Hacıbayram-ı Veli Camii Şerifi’nde Cuma namazı eda olunarak envari Kur’an ve salattan da istifaza olunacaktır. Badessalât lihyei saadet ve sancak-ı şerifi hamilen daireyi mahsusaya gidilecektir. Daireyi mahsusaya dahil olmazdan evvel bir dua kıraat ile kurbanlar zebholunacaktır. İşbu merasimde camii şeriften bedile daire-i mahsusaya kadar Kolordu Komutanlığı’nca kitaati askeriye ile tertibatı mahsusa alınacaktır.
3– Yevmi mezkûrun teyidi kutsiyeti için bugünden itibaren merkezi vilayette vali Beyefendi hazretlerinin tertibile hatim ve buharî şerif tilavetine bed’olunacak ve hatm-i şerifin son akşamı teberrüken Cuma günü namazdan sonra daire-i mahsusa önünde ikmal edilecektir.
4– Mukaddes ve mecruh vatanımızın her köşesinde aynı suretle bugünden itibaren buharî ve hatematı şerife kıraatine suru edilerek Cuma günü ezandan evvel minarelerde salavat-ı şerife okunacak ve esnayı hutbede hilâfetmaabimiz padişahımız efendimiz hazretlerinin nam namı humayunu zikredilirken zati sevketsimatı padişahilerinin ve memaliki şahaneleriyle bilumum tebaai mülûkânelerinin bir an evvel naili halâs ve saadet olmaları duası ilâveten tezkâr olunacak ve Cuma namazının edasından sonra da ikmali hatmedilerek makam-ı muallayı hilâfet ve saltanatın ve bilcümle akşamı vatanın halâsi maksadile vukubulan mesaii milliyenin ehemmiyet ve kutsiyeti ve her ferdi milletin kendi vekillerinden mürekkep olan bu Büyük Millet Meclisi’nin tevdi eyleyeceği vezaifi vataniyeyi ifaya mecburiyeti hakkında mev’izeler irat olunacaktır.
Badehu halife ve padişahımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin halâsi, selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu merasim-i diniye ve vataniyenin ifasından ve camilerden çıkıldıktan sonra bilâd-i Osmaniye’nin her tarafında makam-ı hukûmete gelinerek Meclis’in kuşadından dolayı resmen tebrikât icra edilecektir. Her tarafta Cuma namazından evvel münasip surette mevlid-i şerif okunacaktır.
5– İş bu tebliğin hemen neşru tamımı için her vasıtaya müracaat olunacak ve şerian en ücra köylere, en küçük kıtaat-i askeriyeye, memleketin bilûmum teşkilat ve müessesatın iblağı temin edilecektir. Ayrıca, büyük levhalar halinde her tarafa talik ve mümkün olan mahallerde tabi ve teksir ve meccanen tevzi edilecektir.
6– Cenab-ı Hakk’tan muvaffakiyet-i kâmile tazarru olunur. Heyet- Temsiliye Namına. Mustafa Kemal”.
Fazla söze ne hacet! Her şey yeterince açık değil mi? İşte hakikat bu!
Selâm ve dua ile..
YENİ AKİT