Yeni Şafak gazetesinin yayın yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, 7 Nisan tarihli yazısında "Başörtülü aday yoksa oy da yok" kampanyası hakkında ayrıntılı bir değerlendirmede bulunmuştu. Başörtüsü yasağının nasıl bir zorbalık olduğuna uzun uzadıya değindiği yazısında Yusuf Ziya Cömert kendi kızları vesilesiyle bizatihi yaşadığı acıları anlatmış ve sadece yasakçılara değil bu vesileyle "artistlik yaparak yasakçıyı tahrik edenler" diye nitelediği kişi ve çevrelere de verip veriştirmişti. "Artistlikten çok çektik" diye bitirdiği yazısında sonuçta başörtülü aday talebinin haklı olduğunu belirten Cömert, kocaman bir "ama" demeyi de ihmal etmemişti.
"Artistlik" kavramıyla neyin ve kimlerin kast edildiğinin açıklanmadığı yazıdan "oy yok" çağrısından rahatsız olunduğu kolayca anlaşılıyordu. Muhtemelen AK Parti'ye zarar vereceğinden şüphelenilen tutumların tümünden rahatsızlık duyulduğunu tahmin etmek zor değil. İlginç olan bu rahatsızlığın "artistlik" gibi aşağılayıcı bir kavramla ifade edilmesiydi.
Yazıdan soruna nasıl yaklaşılmaması gerektiğine ilişkin tutum hakkında da ipuçları elde edilebiliyor. Ne yapmalı, nasıl yaklaşmalıya gelince, onu da dünkü Yeni Şafak'ın haberinden öğreniyoruz!
AK Parti listesi açıklanmış. Meclis'te başörtülü milletvekili görme umudu taşıyanlar umutlarını dört yıl daha erteleyecekleri bir manzara ile karşılaşmışlar. Memlekette derinden derine soluduğumuz "ileri demokrasi" havası henüz başörtülüleri içerecek seviyeye gelememiş! Ama Yeni Şafak konuya ilişkin haberine "Başörtülü aday da var!" başlığını uygun görebiliyor.
AK Parti'nin saçmalıklarını, tutarsızlıklarını savunmak için düşülen hallere bir bakın! 14 milletvekili çıkartacak Antalya'da 13. sıraya konulmuş bir kişi üzerinden böyle bir başlık yapılmış olması gazetecilik sayılmaz, olsa olsa "artistlik" olabilir!
HAKSÖZ-HABER