HAKSÖZ HABER
Türkiye ile Siyonist çete arasındaki ilişkiler AK Parti iktidarı döneminde hiç olmadığı kadar bozuldu. Mavi Marmara’dan sonra kesilme noktasına gelen ilişkiler Siyonist çeteyi tanıyan halkı Müslüman ilk ülke açısından bir kazanımdı. Bugün gelinen noktada ise Siyonist çetenin işlediği cürümlerin sadece ticari ve ekonomik ilişkiler noktasına indirgendiğini görüyoruz.
Bunun çok doğru bir yaklaşım olmadığını CHP ve İYİ Parti’nin her fırsatta yaptıkları Hamas düşmanlığı üzerinden görmek mümkün. Buna karşın ise Cumhurbaşkanı Erdoğan dünya kamuoyunda Hamas’ı açıktan sahiplenen tek ülke başkanı olma vasfını koruyor. Özetle devam eden ticaretin kabul edilebilir bir tarafı olmamakla birlikte Siyonist çeteye karşı olan tutum da sadece buraya indirgenemez.
Türkiye’de Gazze’deki soykırım son günlerde hep bu saikten ele alınırken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi’nin açıklamaları ise yangına benzin döktü. Zeybekçi sorunun yönetilme biçimine dönük tartışılabilir şeyler söylese dahi böyle bir ortamda bu üslupla hiçbir şekilde inandırıcılık vasfına ulaşamıyor.
"İsrail'in Müslümanlara yaptığı bebek katliamını nefretle kınıyoruz. Ama diğer taraftan da ticaretin hiç kimseye zarar vermeyen bölümleriyle ilgili de, İsrail serbest ticaret anlaşmamızın olduğu bir ülke. 6 satıp 1 aldığımız bir ülke. Onunla ilgili daha hassas olmamız gerektiğine inanıyorum. Bununla ilgili de çalışıyoruz.”
Zeybekçi’nin katliam ile ticareti birbirinden tamamen bağımsız gibi göstermeye çalışan üslubu oldukça sorunlu bir denkleme işaret ediyor. Öncelikle yapılan işin boyutlarını gözler önüne serdikten sonra Siyonist çetenin nasıl vahşet çetesi olduğunu anlatmalı ve gerekirse devam eden ticaretle ilgili özrünüzü dile getirmelisiniz. Bu üslupla kendinizi kimseye anlatamazsınız!