Bir dönem kapımızın önünden bile geçerken saygı ile iki büklüm olanlar, bize sormadan hareket edemeyen siyasi liderler, başbakanlar bile varken şimdi nasıl bir konuma düştük!
Her gün aleyhimize yapılan onlarca yayınla bizden hesap soruyorlar. Neymiş hukuk devletiymiş, demokratikleşmeymiş. Yıllar önce onlar uyurken biz hukuk değil, gukuk devleti olsun diye bu düzeni kurduk.
-Ülkeniz artık geçmiş yıllarda olduğu gibi kolay tezgaha gelmiyor, planlar işlemiyor, hesaplarımız provokasyonlarımız tutmuyor. Bu yüzden bizimkiler de şokta. İç savaşın eşiğine gelmenize ramak kalmışken akla gelmedik bir çıkışla bütün planlarımız deşifre olup hesaplarımız alt üst oldu.
-Neredeyse Kürt-Türk savaşı çıkarmak üzereyken planlarımız alt üst oldu. Bakın şimdi açılım deniyor ve sorunlar demokratik yoldan konuşuluyor. Biz yıllarca o bölgenin geri kalması için eğitim faaliyetlerini engelledik. Bölgeye yatırım yapacak iş adamlarını korkutup kaçırdık. Bütün çalışmalarımızın sonuçlarını almaya başlıyorduk ki talihsiz gelişmeler oldu, oluyor da.
-Asrın davası dedikleri davanın bizi nasıl bitirdiğini görüyorsunuz. Bu duruma düşmemizin en önemli sebebi erken korkudur. Davadan sonra ülkenin dört bir yanından gelen haber ve ihbarlarla savrulduk. Ama onlar her şeyin açığa çıkacağını sanıyorlar. Yapılanlar açığa çıksa bile on değil yüz kez bizleri deşifre de etseler uygulayacağımız psikolojik hareket planları bitmez. Bu ülkenin efendileri biziz.
-Bu davanın ne manaya geldiğini kimse anlamıyor. Bu dava devam ettikçe eski davlar ve yaptıklarımız da soruşturulacak. Demokrat olup demokrasiyi savunan kurum, kişi ve yayın organlarına karşı bitaraf kalamayız. Bu davaya bakanlar yıl sonuna kadar yıpratılmalı. Bu davadan elleri çektirilmeli. İstikrarsızlığa neden olacak planlar ve terörü azdıracak işleri de konuşmalıyız. Hâlâ elimizde olan ve ülkenin kaderine iktidar kadar tesirli olan kalelerimiz var. 2011 sonrası koalisyonu oluşturursak devam eden dava dahil her şey kontrolümüzde gelişir.
-Efendim, bizim altımızda kaynıyor. Ciddi önlemler almazsak altımızı tutamayız. Yeni belgeler, hatta kamera ve bilgisayar kayıtları ve hard diskler bile gidebilir. Medyada aleyhimize haber yapma geleneğinin başlamasıyla bu koroya iştirak artarak gelişebileceği gibi içimizden bizleri ele vermeye başlama geleneği en vahimi olacaktır. Her yapılana kılıf bulup cevap bile vermeyebiliriz ama içimizden çıkanların izahı mümkün olmaz. Böylelikle bitişimiz içimizden olabilir. 2011 ve 2012 yılları çok hareketli geçecek. Lehimize işleyecek bir sürecin hazırlıklarına kaldığımız yerden devamda kararlıyız. Sistematik ve psikolojik savaşın bütün unsurlarını dikkatlice uygulayarak stratejiler kurulmalı. Kurdurduğumuz internet sitesi ve televizyonlardan propagandist içerikli yayınlara devam. Film işi tuttu bir iki dizi de tutar ve bestelenecek şarkılarla desteklenirse hava lehimize biraz yumuşar.
-Emrettiğiniz anket çalışmaları da başladı. Sorular çok titizlikle seçildi. Ülkenin satıldığı, ülkenin Araplaştırılacağı; Türkler'e bu ülkede hayat hakkının tanınmadığı, açılımla şehitlerin ruhunun incitildiği, gazilere terörist kadar değer verilmediği gibi tuzak sorularla yapılan anketlerin işe yarayacağını düşünüyoruz. Fitnenin ateşi daha da parlayacak.
-Büyük ayı ve biraderleri ne öneriyor?
-Kısaca özetleyeyim: Siyasi partilerle teması hızlandırın, cesaretlendirin ve ümit verin ki onlar da iktidar üzerine söylemlerini daha da sert hale getirerek toplumu kamplara bölmenin önünü daha rahat açsınlar. 80 öncesi olduğu gibi kamplara ayrılan gençlikte kardeş kardeşi bile tanımaz ve rahatça kurşun sıkılır. Sokak çatışmaları bu işin en basiti ve temelidir. Ses getirilecek eylemlerin tam vakti olduğunu düşünüyorlar.
-Ses getirilecek eylemle ilgili süreçler de işliyor. İçeriye soktuğumuz canlı bombacılar yetiştiriliyor. Seçim öncesi her yer kan gölüne dönecek. Önümüzdeki süreçte yapılması gereken şeylere gelince; İktidar yanlış yapmaya zorlanacak. İktidarın kanaat önderleri, sivil toplum hareketleri ve gönüllüler hareketi ile arasının açılması sağlanacak. Bölgenin partisini terörist gibi gösterip bölge halkı rahatsız edilecek. Çatışma Türk-Kürt zemininde devam edecek. Bu işleri beceremezsek ve asrın davası dedikleri dava bütün hızıyla devam eder de içimizden yaptıklarımızı ihbar edecekler artarsa üstümüze gelecek dalgadan kurtulamayız. Bir tarihte kurtulduğumuz o kamyonun altında kalırız.
BUGÜN