Öyle bir cumhuriyet düşünelim ki; çalışanlara oy hakkı yok... Ülkenin sahipleri 10 bin aileden oluşacak... 25 bin de yönetici. Bu kişilerin gelirlerini varın siz hesaplayın... Dünyayı yöneten güç bu... Ve bu gücün büyük bölümü Yahudi sermayedarlar, ABD başta olmak üzere 10 gelişmiş ülke...
Bu ülkede yurttaşlar üç sınıfa ayrılıyor... Kimliklerinde de öyle yazar... A tipi, B tipi ve C tipi yurttaşlıklar... Ve tüm dünya bu ülke tarafından yönetilir...
Patronlar, yönetenler ve işçiler... Sınıf atlamak, belli kurallara bağlanır... Ödenen vergiye göre katı bir hiyerarşi kuralı uygulanır. 1 milyon dolara bir oy... Ancak vergi verenlerin oy kullanabilecekleri bir düzen olacak bu.
Patronların sayısı belli; 10 bin... 2 bin şirketin beş büyük ortağını esas alırsanız, ki bazı şirketler de aynı kişilerin malıdır... Ortalama 10 bin kapitalist. Her şirkette birinci sınıf yönetici sayısını da 10 olarak değerlendirirsek... Yönetim kurulu, genel müdür ve yardımcıları filan 20-25 bin kişi de bunlar yapar...
Zenginin parası, züğürdün çenesini yorar derler ya, ben yine de kalemimi yormaya devam edeyim... Türkiye'de sermayenin toplandığı aileler belli.
Bizim en zengin ailelerimizin, dünya geneli sıralamasındaki yeri de belli.
İlk 2000 şirkete baktığınızda, bilinen gruplar..
Aslında 2000 çok fazla... İlk 200, geri kalan 1800'den daha büyük... Tersine dönük bir ehram bu; güç hiyerarşisi. Dünya zenginlik sıralamasında ilk 10'dan sonra ikiyüz şirket ve ondan sonra 180 ülke geliyor...
İşin ilginç yanı 200 ülkeden ancak 51 ülkede sermaye birikimi gerçekleşmiş. Zaten bu ülkeleri A sınıfına alıp, ötekileri fazla da hesaba katmamak gerek. Öteki ülkelerdeki zenginler, daha çok bu uluslararası sermaye şirketlerinin ortağı ya da temsilcisi veya yoksul ülkelerin zengin şirketleri bizzat yabancı sermaye şirketi.
İlk 3, ABD şirketlerine ait... İlk üçün ekonomik gücü ile diğer şirketler arasında da ciddi gelir farkı var. Profil tam anlamı ile bir dik üçgen görünümünde...
Tek başına Bill Gates bile birçok ülkeden daha zengin... Bu kadar ağır vergiler alınmasına ve bu kadar çok hazine kaynaklarına rağmen Türkiye'nin bütçesi borcunun faizini ödemeye yetmezken, Bill Gates Türkiye'nin borcu kadar servete sahip...
Herkes petrol üreticisi ülkelerden, zenginliğinden söz ederken; bu petrollerin aramasını, sondajını, rafineri teknolojisini, taşımasını ve satışını yapan şirketleri hesaba katmıyor... Bu şirketler, tek tek o petrol üreticisi ülkelerden çok daha zengin...
O ülkeler kazandıkları paraları tekrar bu şirketlerin merkezlerinin bulunduğu ülkelerdeki bankalara yatırıyor ve bu paralar bu ülkelerden silah, hizmet ya da mal alımında kullanılıyor..
Dünya gelirinin yarısını tek başına ABD elinde tutuyor... Bütün İslâm ülkelerinin gayri safi milli hasılası Almanya'nın yarısı...
Kişi başına en büyük zenginlikte ABD, Japonya ve Almanya geliyor.
En büyük nüfusa sahip ülke Çin ve Hindistan... İkisinin nüfusu nerede ise dünya nüfusunun yarısı... Yani Çin ve Hindistan nüfus zengini.
Toprak zengini ise Rusya ve Avustralya... Biri, iki kıtaya yayılmış; diğeri tek kıtanın tamamına sahip...
Böyle bir dünya sürdürülemez... Bu adil bir paylaşımı ifade etmiyor.
Adaletten, barıştan ve özgürlükten yana yeni bir dünya düzenine ihtiyaç var, ama kesinlikle Pax Amerika, Amerika'nın çıkarları temelinde emperyalist bir proje olmamalı. Aynı şekilde ABD, AB ve İsrail üçgenine oturtulmuş bir projede olamaz/olmamalı... Bunun için şimdiden herkesin düşünmesi şart.
Selâm ve dua ile...
Vakit gazetesi