Bu nasıl faşizm?

Ali İhsan Karahasanoğlu

Mütedeyyin insanların, sandıktan üstün başarı ile çıkmasına rağmen tam anlamı ile iktidar olamaması için çaba veren çevreler, son aylarda bir söylem geliştirdiler.

Şöyle diyorlar: “Tek parti dönemi başladı. Darbeye karşı olma adı altında, sivil darbe yapıldı. Yaşanan gelişmeler, faşizmin ayak sesleridir!”

Bu söylem çerçevesinde, “Medyanın susturulduğu, gazetecilerin cezaevine tıkıldığı” da ileri sürülüyor.

Acaba gerçekler böyle mi?

Yoksa, siyasi iktidarı komplekse sokarak, icraatlarını kısıtlamak mı istiyorlar?

Nasıl anlarız?

Çok basit..

Şu an, siyasi iktidara en ters yayını yapan gazeteler hangileri?

Sözcü ve Cumhuriyet!

Bu gazetelerde yuvalanan Emin Çölaşan’ından Bekir Coşkun’una, Hikmet Çetinkaya’sından Ali Sirmen’ine kadar hemen hepsi, aynı söylemi yaygınlaştırmaya çalışıyorlar, değil mi?

Evet..

Peki bu söylem yaygınlaştırması, kimin sayesinde oluyor?

Hemen herkes bilir ve kabul eder ki, gazeteler reklamlar sayesinde ayakta durur..

Biz de, bu iki gazetedeki reklamları incelersek, gerçeği görmüş oluruz!

Dünkü Sözcü’ye baktım. İki sayfa Sabancı şirketlerine ait reklam.. Bir sayfa da İstanbul Büyükşehir Belediyesi bağlantılı bir reklam..

Bir de küçücük Gripin ilaç reklamı var.. İlaç reklamı yasak ama.. Yılbaşı tebriği adı altında, delmişler yasağı..

Başka da hiç reklam yok!

Düşünebiliyor musunuz, ülkede faşist bir iktidar var. Ve bu iktidar ile çok iyi ilişkiler içinde olan Sabancı topluluğu, iktidarı yerden yere vuran gazeteyi besliyor!

Akıl alır mı bu işi?

Bırakın Sabancı topluluğunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kendisi de aynı şekilde, reklam üstüne reklam veriyor, Sözcü gazetesine..

Ya Cumhuriyet’te durumlar ne?

Ondaki reklamlar da, Karamehmetler’in Digiturk’ü, Mercedes Benz ve yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi..

Şimdi söyler misiniz, bu ne biçim faşizm?

Milyarlarca dolarlık borcu, bu siyasi iktidar döneminde taksite bağlanan.. Batan bankaları kurtarılan Karamehmetler’in reklamı; bir... Ekonomik atılımları sebebi ile iktidara övgüler düzen, yeni fabrikalar açan Mercedes’in reklamı; iki.. Cumhuriyet gazetesinin tüm belden aşağı saldırılarına rağmen AK Parti’nin seçimi aldığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin reklamı; üç..

Bunların reklamı ile çıkıyor, siyasi iktidara muhalif olan Cumhuriyet..

Ve sonra da çıkıyorlar meydana, birinci sayfadan son sayfasına kadar her köşeden bağırıyorlar: “Herkes susturuluyor. Sivil darbe yapıldı. Faşizm sessiz sedasız yerleşiyor!” 

Oysa faşizmin f’si olsa bu ülkede; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, her gün hem kendisine, hem de siyasi iktidara yalan-yanlış suçlamalarda bulunan, hatta iftiralar atan bir gazeteye değil tam sayfa, bir sütun reklam verir mi?

Faşizmin f’sinin küçük bir izi olsa bu ülkede, yüz milyonlarca dolarlık iş hacmini, bu siyasi iktidar döneminde geliştiren, zirve yaptıran Mercedes Benz, tek santimlik reklam verir mi, iktidarın azılı düşmanı Cumhuriyet’e!

Faşizmin hayali görüntüsü olsa bu ülkede; icra dairelerinin parasının tutulacağı bankayı, Vakıflar Bankası’ndan alıp, Sabancıların Akbank’ına veren bu hükümet döneminde, Sözcü gazetesi gibi işi gücü iktidara küfretmek olan bir gazeteye, iki tam sayfa reklam verir mi Sabancılar?

Faşizme bakın siz!..

Hem siyasi iktidardan besleniyorlar..

Siyasi iktidarın ayağa kaldırdığı ticari firmalar sayesinde ayakta kalıyorlar.

Hem de siyasi iktidara; “Faşizmi getirdiler” diye sövüyorlar!

Kimse olayı çarpıtmasın..

“Şu firma, şu medya organına niye reklam veriyor?” noktasında değiliz!

Ama kimse, halkı enayi yerine de koymasın!

Hem siyasi iktidar sayesinde gelirlerini artırıp, hem de siyasi iktidarı “faşistlik”le suçlayanlar, bu suçlama ile başka kazanımlara da yelken açanlar; dürüst olsunlar..

Bir ülkede faşizm varsa; Mercedes gibi firmalar/Sabancı  gibi topluluklar, siyasi iktidara savaş bayrağı açan gazetelere değil reklam vermek, firmalarının kapısından içeri bile sokmazlar!

Aksini iddia eden varsa, bir tane örnek göstersin.

Hem faşizm olacak, hem de siyasi iktidar düşmanı gazeteler, siyasi iktidar tarafından beslenecek. Bir tane örnek gösterin de bilelim!

YENİ AKİT