Bu Meclis de yeni anayasa yapamaz!

Ali İhsan Karahasanoğlu

TBMM’nin açılması ile birlikte, “yeni anayasa” tartışmaları gündeme girdi..

İlk tartışma konusu, “Yeni anayasa ne kadar zamanda yapılabilir?”
Başbakan “9 ay-bir yıl” demiş..
Muhalifler hemen itiraza soyunmuşlar; “9 ayda anayasa mı yapılır?”
Beyefendiler istiyorlar ki, yeni anayasa 90 ayda yapılsın.
90 aya kadar da kim öle, kim kala..
Maksat, 12 Eylül darbecilerinin anayasası, biraz daha yürürlükte kalsın; bir sene, iki sene, üç sene.
Sonra seçimler olacak, yeni TBMM mi oluşacak?..
“O zaman yeni bahaneler bulur, bakarız çaresine” mantığı ile, olaya bakıyorlar..
Oysa, yeni anayasa fikri, yıllardır tartışılıyor..
Bana soracak olursanız, artık çok da lazım değil hani..
Temel kurumlar için, şimdilik bir iyileşme yaşandı zaten..
HSYK’sı.. Yargıtay’ı.. Danıştay’ı.. Anayasa Mahkemesi.. YÖK’ü.. Üniversiteleri...
Bunların hiçbirisi, eski kurumlar değil artık..
12 Eylül darbecilerinin istediği şekilde oluşmuş, faaliyetlerini darbecilerin çizgisinde yürüten kurumlar değil artık..
Onun içindir ki, “Bu şekli ile birkaç sene daha, yeni anayasa yapmaya gerek yok.. Yeni anayasa ihtiyacının aciliyeti artık kalmadı” diyebiliriz.
Biz bunu der demez, akbabalar hemen üzerimize üşüşecek: “Gördünüz mü.. Kurumları kendi istedikleri gibi oluşturunca, yeni anayasa isteğinden de vazgeçtiler!”
Yok canım, yeni anayasa isteğinden vazgeçtiğimizden değil..
Sizin yüzsüzlüğünüzden, bu “yetinme” teklifi..
Tabii ki anayasa değişmeli, referandumla iyileştirilen halinden de daha iyi noktalara götürülmeli..
Ama malzeme belli..
Bir tanesi, “Demokrat, özerk Kürdistan” diyor.. Hiç utanmıyor, “Kürtlerin yarıdan fazlası, ‘Kürdistan’ diye tanımladığımız bölgenin dışında yaşıyor. Onları bize yollarlarsa, ne halt yeriz” diye düşünmüyor..
Tutturmuş bir “Önderlik muhatap alınmalı” lafı.. Gözü kapalı, gidiyor..
Diğeri, tahliye edilmeyeceğini bildiği iki darbe tutuklusunu aday yapıp, milletvekili seçtirdi. Şimdi “Yeni anayasa” denilince, o iki tutukluyu tahliye ettirmekten başka bir şey düşünmüyor..
Anayasayı; getirdiler, iki kişinin özel meselesi haline indirgediler.. Değişikliği de, bununla tıkamanın hazırlığı içindeler..
Bir diğeri ise, “Anayasa değişikliği için takvim önerisi, dayatmadır. Neredeyse anayasa taslağını getirecekler. Bunlar, bu süreci sulandıran girişimlerdir” itirazı ile, ucu açık bir süreçte anayasayı değiştirme(me)nin planı içinde..
Bunlarla, yeni anayasa yapılır mı?
Hiç sanmıyorum..
Dünkü toz pembe görüntülere rağmen, yeni anayasa adına, bu TBMM’nin hiçbir şey yapacağına inanmıyorum..
Hatta açık söyleyeyim, iktidar partisinin de, bu yönde ciddi bir kararlılığı olduğuna inanmıyorum..
Halktan % 50 oy alıp TBMM’ye gelmiş bir siyasi iktidar, “Anayasa değişikliği için her siyasi partinin eşit şekilde, iki üye ile temsil edildiği bir heyet oluşsun” der mi?
Bunu der ve gerçekten uygularsa; dayatmacı CHP ile Kemalist BDP ve yöneticileri açısından onlardan bir farkı olmayan MHP’li yöneticilerin ittifakı ile, anayasa tam da darbecilerin istediği şekle dönüşmez mi?
Anayasa Mahkemesi’ne üye seçimi mi?
“Halkın hiçbir tercihi dikkate alınmadan, Anayasa Mahkemesi üyelerini nasıl oluştururuz”, ona bakacaklar..
“Askeri Yargıtay’dan iki üye, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden iki üye.. Genelkurmay Başkanlığı’nın belirleyeceği bir üye..”
Böyle böyle, Anayasa Mahkemesi oluşturacaklar..
Ondan sonra da, AK Parti’ye, “Oyunbozanlık yapma. Teklifimizi kabul et” diyecekler..
AK Partililer diyebilir ki, “Anayasa’yı o heyet değiştirmeyecek. Sonuçta taslak, genel kurula gelecek. Öyle taslak yapılırsa, genel kurulda reddederiz.”
Ben de onu diyorum zaten..
Genel Kurul’da reddedilecek taslağı ne diye hazırlatmak üzere vakit geçiresiniz ki?
Bırakın, bir seçim daha geçsin..
Dayatmacıların gerçek boyları, bir daha ortaya çıksın..
% 50 olan oy oranı, % 60’a çıksın..
Ondan sonra yaparsınız, yeni anayasayı..
Şimdilik, yenilenmiş darbe anayasası ile, idare ediverin artık..

YENİ AKİT