Gezi Parkı’ndaki olayları eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bu olaylarda, çok önemli bir yakınımın gelinini, Başbakanlık Ofisi’nin yakınında, yanında 6 aylık çocuğu, yerlerde süründürdüler.
Kendisini taciz ettiler, çocuğunu taciz ettiler. Bunun özgürlük mücadelesi ile yakından uzaktan ne alakası var? Bu mudur özgürlük, bu mudur çevrecilik? Ama biz bütün bunlara ‘sabır, sabır, sabır’ dedik” şeklindeki açıklaması kamuoyunda geniş yankı buldu.
Kim Bu Belhum Adaller?
Başbakan Erdoğan, saldırıya uğradığını söylediği kişinin bir ilçe belediye başkanının gelini olduğu, Z.D. isimli kişinin 1 Haziran Cumartesi günü Kabataş İskelesi’nde 6 aylık bebeğiyle eşini beklerken provokatörler tarafından saldırıya uğradığı öğrenildi. Hayvandan da aşağı olan provokatörlerin, Z.D. isimli bayanın başörtüsünü çektiği ve tekmelediği, Z.D.’yi kurtarmak isteyen kişinin de tekmelendiği, bebek arabasının parçalandığı, Z.D.’nin vücudunun mosmor olduğu ve hastaneden rapor aldığı bildirildi. Olayların ortasında kalan ve ayağı tırmık izleri taşıyan bebeğin ise olaydan sonra sütten kesildiği ifade edildi. Z.D.’nin ailesi saldırıya ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulundu.
“Ne Kadar Faşist Olduklarını Gösterdiler”
Gazetemize konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, eylemcilerin Başbakan Erdoğan’ın bahsettiği olayda olduğu gibi başörtülü kişilere saldırarak ne kadar faşist olduklarını gösterdiklerini belirterek, “Biz bu kesimleri 28 Şubat darbesinden tanıyoruz. İçlerindeki kin ve öfke o kadar büyük ki, gördükleri başörtülü kardeşlerimize saldırmaktan kendilerini alamadılar” dedi.
“Alçakça Camilerimizi Kirlettiler”
Kaya, Gezi Parkı eylemleri başladıktan ilk günden itibaren birçok şehirde ve noktada başörtülü kişilere yönelik saldırılar, tacizler, ağır hakaretler olduğunu söyledi ve “Dindar insanlara ait işyerleri tahrip edildi, araçları yakıldı, imam hatip okulları önünde küfürlü protesto eylemleri yaptılar. İslami değerlerimize tam bir çapulcu tipolojisiyle saldırmaya kalktılar. Alçakça camilerimizi kirlettiler” diye konuştu. Kaya, özellikle yakıp yıkan çevrelerin Kemalist, ulusalcı ve sol-sosyalist çevreler olduğunu söyledi.
“Bu Kesimleri 28 Şubat Darbesinden Tanıyoruz”
Kaya şunları söyledi: “Müslüman halkın bir kısım hak taleplerinin siyaset nezdinde karşılık bulmasına duyulan öfke, kibir ve düşmanlık ‘doğal hayata sadakat ve betonlaşmaya tepki’ bahanesiyle sokak ve meydanlara taşanlar Başbakan Erdoğan’ın bahsettiği olayda olduğu gibi başörtülü kardeşlerimize saldırarak ne kadar faşist olduklarını göstermişlerdir. Biz bu kesimleri 28 Şubat darbesinden tanıyoruz.”
“Bu, Gizli Kinlerin Ortaya Vurulması”
Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Cavit Tatlı da, yakın çevresinden derneklerine başörtülü kişilere karşılık yapılan saldırılar ile ilgili şikayetlerin geldiğini söyledi. “Münferit olaylar olarak görmek ve geçmek istediğimiz bu durum ne yazık ki süreklilik arz etmeye ve çoğalmaya başladı” diyen Tatlı, “Olayların başladığı günden itibaren medyanın dili, sol marjinal grupların söylemleri bu duruma çanak tutmuştur. Hiçbir şekilde kabul edilemeyecek bu durum var olan ama söylenmeyen gizli kinlerin ortaya vurulmasından başka bir şey değildir” dedi.
YENİ AKİT