İtalya'ya gitmek için Libya kıyılarından denize açılan ve Yunanistan açıklarında hafta ortasında batan göçmen teknesindeki en az 500 kişi hâlâ kayıp. Tehlikede olduğu tespit edilmesine rağmen kurtarılmayan teknedeki ölü sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Yaşanan faciadan Yunan Sahil Güvenliği ve Avrupa Birliği'ni suçlayan halk, hükümete karşı sokaklara döküldü.
İtalya'ya gitmek için Libya kıyılarından denize açılan ve Yunanistan açıklarında hafta ortasında batan göçmen teknesindeki en az 500 kişi hâlâ kayıp. Mora yarımadası açıklarında batan tekneden 104 kişi sağ kurtarılırken, şu ana kadar sadece 78 kişinin cansız bedenlerine ulaşılabildi.
Tehlikede olduğu tespit edilmesine rağmen kurtarılmayan teknedeki ölü sayısı yüzlerle ifade ediliyor.
Yaşanan faciadan Yunan Sahil Güvenliği ve Avrupa Birliği'ni suçlayan göç yanlıları, başkent Atina dahil ülkenin çeşitli şehirlerinde hükümet karşıtı eylem yaptı.
KAZA DEĞİL KATLİAM: FACİAYI ADIM ADIM İZLEMİŞLER
Yunanistan açıklarında mülteci taşıyan "Adriana" isimli büyük balıkçı teknesini ilk olarak, yardıma ihtiyacı olan mültecileri tespit ederek en yakındaki yetkili bilimleri uyaran "Alarm Phone/Alarm Telefonu" isimli mülteci dayanışma örgütü tarafından tespit edildi. Örgütün internet sitesinde yaşananlar detaylı olarak aktarıldı.
Buna göre, 13 Haziran sabahı yerel saatle 9:35'ten itibaren Nawal Soufi adlı Twitter kullanıcısı, 750 kişi taşıdığını belirttiği büyük bir teknenin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu. İlerleyen saatlerde Nawal Soufi, tehlikedeki teknenin GPS konumu ve İtalya, Yunanistan ve Malta'daki yetkililerin uyarıldığı da dahil olmak üzere daha fazla bilgi ekledi.
"YUNAN SAHİL GÜVENLİK'İN SORUMLULUĞU BÜYÜK, BU SUÇ CEZASIZ KALMAMALI"
Kalamata şehrinin Baro Başkanı Kostas Margelis, "Bu suç cezasız kalmamalı. Yunan Sahil Güvenlik'in sorumluluğu büyük" dedi. Yunan makamların, "yardım teklif ettikleri" ancak teknedekilerin "İtalya'ya gitmek istiyoruz" diyerek bunu geri çevirdiği açıklamasını hatırlatan emekli Amiral Nikos Spanos da "Denizin ortasında başıboş bir teknenin mürettebatına 'Yardım istiyor musunuz' diye sorulmaz" diye konuştu.
Öte yandan Avrupa Birliği'nin sınır koruma ajansı Frontex'in Direktörü Hans Leijtens de kaza öncesinde balıkçı teknesini insansız hava aracı ile tespit ettiklerini ve Yunanistan yerel makamlarına bildirdiklerini söyledi.
YUNANİSTAN: AVRUPA'NIN ÖLÜM KALKANI
Yunanistan Sahil Güvenliğinin kendini haklı göstermek için mültecilerin "kurtarılmak istemediklerini" açıklamasına değinen Alarm Phone, "Denizdeki insanlar Yunan güçleriyle karşılaşmaktan neden bu kadar korkuyorlar?" sorusunu gündeme getirdi. Sorunun cevabı ise şöyle verdi: "Çünkü hareket halindeki insanlar, Yunan makamları tarafından yürütülen korkunç ve sistematik geri itme uygulamalarını, AB tarafından onaylanan uygulamaları biliyorlar. Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen'in bir zamanlar belirttiği gibi Yunanistan, hareket halindeki insanları şiddetle caydırarak 'Avrupa'nın kalkanı' haline gelmiştir.
DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE CİNAYET: ÖLENLER KURTARILABİLİRDİ
Alarm Phone, ayrıca, "Avrupalı yetkililer gecikmeksizin yeterli kurtarma kaynaklarını gönderebilirlerdi. Bunu yapmadılar çünkü varışları engelleme arzuları yüzlerce canı kurtarma ihtiyacından daha güçlüydü" dedi.
Ülke genelinde insan hakları savunucuları ve Göçmen destekçileri, Atina hükümeti ile Avrupa Birliği'nin göç politikalarını protesto etmek için sokaklara döküldü.
Başkent Atina, Selanik ve daha birçok şehirde slogan ve pankartlar eşliğinde yürüyen protestocular, hayatını kaybeden insanların sorumlusu olarak AB politikalarına işaret etti.