Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER
Yaklaşık beş senedir cinsi sapkınlığın normalleştirilmesi için olağanüstü bir propagandaya maruz kalıyoruz. Burada artık sapkınlığı karşı çıkmak ve onu desteklemek şeklindeki bir karşıtlıktan bahsetmek güç…
Sapkınlığa karşı çıkanların sayısı oldukça fazla ancak “LGBT” propagandası öyle bir hâl aldı ki ortada en az sapkınlığın kendisi kadar anormal bir durum var. Yani modern yaşamın her türlü gayrımeşru ilişki biçimini içselleştirmiş insanlar dahi bu baskıcı propagandadan bıkmış durumda. Elon Musk gibi saçma sapan bir kimse bile LGBT propagandasının yapaylığını anlamış…
Anne: Kız mı erkek mi?
Doktor: Bırakalım anaokulu öğretmeni karar versin!
Bu yapaylık “kör göze parmak” şeklinde tebarüz ediyor ve her geçen gün yayılım gösteriyor. Ancak seslerinin bu kadar çok çıkması haklı oldukları anlamına gelmiyor tabi ki… Birazcık vicdan ve insaf sahibi herkes “özgürlük” denilerek oluşturulan baskıcı, tartışılması dahi mümkün olmayan propaganda sürecindeki akıl dışılığın farkında.
Son olarak ise bir gelenek olan New York’taki Rockefeller Center önünde asılı bulunan Birleşmiş Milletler üyesi 193 ülkenin bayrağı yerine “LGBT” bayrağı asıldı. Böyle bir işe imza atmakla nasıl bir kazanım elde edilmeye çalışıyor anlamak güç ama artık bu propagandanın yapaylığı mizah konusu olmaktan öteye geçemeyecek bir hal aldı. Cinsiyetinizi bile seçebiliyorsunuz ama bu ahlaksız dayatmaya karşı çıkmayı seçemiyorsunuz...
Meşruiyetten ve gerçeklikten uzak her iş gibi bu da artık bıktırıcı derecede tekrarlanan bir “retorik” haline geldi. Böyle oldukça da içi boşaldı… İnsanlar artık “LGBT” denilince ne anlatılmak istendiğine odaklanmıyor. Reddetmesi veya ufacık bir itiraz dile getirmesi halinde karşılaşacağı insanlık dışı muameleden korkuyor. İnsanın ahlaki varlığını savunanların ise güzel örnekler ortaya koymaya devam etmeleri gerekiyor…
Aktardıklarımız insanlığın insani varoluşu için bir tehdit olan sapkınlığın hafife alınması gerektiği anlamına gelmez. Burada mücadele edilmesi gereken ciddi bir sorun var. Çok büyük araçlarla maruz kaldığımız bir propaganda söz konusu. Ancak amiyane tabirle karalar bağlamanın da anlamı yok! “LBGT” propagandistleri Gobbels gibi üzerimizde baskı kurmaya çalışıyor ancak bu tartışılmasına müsaade dahi edilmeyen argümanlar bütününün çocuksuluğu da ayan beyan gözümüzün önünde duruyor.
Rockefeller Center’da ülke bayraklarını indirip “LBGT” bayrağı asarak meşruiyetini sağlayabileceğini düşünen bir saçmalık ile karşı karşıyayız. İnsanın doğuştan gelen cinsiyetini ortadan kaldırmak için bundan daha fazlasını yapmanız lazım. Ancak o kadar çok denediniz ki artık herkes bu işte bir bit yeniği olduğunun farkında! İşiniz epey zor…