Bu işler böyledir

Abdurrahman Dilipak

Bana kalırsa F.Gülen ve çevresi için bundan sonra çok daha zor olacak..

Gülen hocaefendinin ABD’ye gitmesine sebeb olan Media bombardumanını hatırlayın.. Hocaefendi bir hafta sonra Türkiye’den ayrıldı. Hocaefendi aleyhine kampanyalar bitti, benim aleyhime kampanya başladı sonra.

Çok açık, benim de bir yerlere gitmem isteniyordu. İnanılmaz tehditler aldım o dönemde.. Ben tek başına bir insanım. Nereye gidersem gideyim, yanımda, arkamda bir vakıf, dernek, örgüt, cemaat yok. Bir bakıma kimin yanına gidersem ona teslim olmuş olacaktım..

O günki bana yönelik kampanyanın arkasında Çevik Bir vardı. Ve tabi Güven Erkaya ve ekibi.. Bu işin tetikçiliğini Media’da kimlerin üslendiğini biliyorsunuz? Onlar hâlâ dışarıda..

6 kanaldan birden saldırdılar. İnanılmaz tehditler ve hakaretler..

Dava açıyorum. Mahkemede savcı, “Mustafa Kemal hakkında bu düşüncelere sahip olanların, daha bu ifadelerden daha fazlasına karşı hazırlıklı olması ve bu sonucu bilmesi gerek” gibi ifadeler kullanıyorlar..

Gözcü bir zamanlar, her günki yazımdan bir alıntı yapıp, galiz sözlerle hakaret yağdırıyor. Bu durum aylarca devam etti.. Ben de her gün cevap yetiştirmeye çalışıyorum, karşı davalar açıyorum..

Sonra hakkımda andıç yayınladılar. Televizyonlara çıkartmamaya başladılar. programlarım engellendi. Basın boykot uygulamaya başladı. Herkes hakkımda bir şey söylüyor, fakat bana sormuyorlar ve cevaplarım yayınlanmıyor.. Tam bir linç kampanyası uyguladılar..

Mahallede komşular, aynı apartmanda okuduğum insanlar bile balkonlarına Türk bayrağı asmaya başladılar. Evime gelen-giden sayısı bile azaldı. Beni alıp götürecekler, birileri de benimle dostluğu ortaya çıkmasın diye insanlar selamı-sabahı kestiler..

12 Eylül’de de öyle olmuştu, Kapısını çaldığım, eşimi, çocuklarını misafir kabul edecek kimse bulamadım, yeni tanıştığım Vanlı bir arkadaş müstesna. “Düşenin dostu olmaz” derler ya, işte o hesap.. O günün güçlüleri bu gün zavallı durumuna düştü. Zayıfları ise güçlendi. Servet ve iktidar sahibi olan kimilerine ise bir haller olmaya başladı.

Bana kalırsa iyi giden işler yanında iyi gitmeyen işler de var.. “Cemaat” artık farklı anlamlar taşıyor.. Cemaat gruplarının iktidar ve para ilişkileri cansıkıcı dedikodulara sebeb oluyor.

Aç olduğumuz şeylere birden kavuşunca sanki hazımsızlık çeker olduk. Ya bu kadar büyümeyecektik, ya da daha şeffaf olacak, halkla ilişkilerinizi daha fazla geliştirecektik. Sonra bir an gelir ve herşeyinizi birden kaybedersiniz. Hem de tam zirve yapayım derken, dibe vurursunuz..

Aktif denge önemli.. Statik bir denge, bir yere kadar.. Sonra yaslandığınız çınar devrilir, siz de yıkılırsınız. Sermaye, Cemaat, Siyaset sacayağı çok sağlam değildir.. İktidar ve servet paylaşımı, cemaat, etkik grublar, coğrafi bölgeler arasında rant paylaşımına dönmeye başlarsa orada sıkıntı var demektir..

Tek bir “cemaat”dan söz etmiyorum. Başkaları da onun var.. Bazı siyasi yapılar, tarikat ve cemaat yapılarında önümüzdeki günlerde yeni yapılar ortaya çıkacak gibi görülüyor. Emre Uslu’nun yazısı bu açıdan önemli..

Başlangıçta bazı yapılar çok güçlü gözükür, ama daha sonra bu yapı derin bir kara deliğe dönüşür ve görüntüde bunlar olsa da, farklı mekanizmalarla hayatiyetlerini sürdürürler ama, artık o yapı, bildik bir yapı değildir. Eski imaj sadece bir vitrindir.. Ya da gün gelir, çöküşleri yükselişlerinden daha hızlı olur.

Eğer başlangıçta bir uzlaşma ile bu işte yola çıktıysanız, ve çok şey biliyorsanız, sizden sonrası için eğer bu işi sürükleyecek karizmada biri yoksa, bu işi götürecek birden fazla adamı piyasaya sürerler.. Sonrası malum. Bu işler böyledir.. Bir piramit oluştururlar, sonra dibten bir tuğla çekerler bütün yapı çözülür..

Piyasada belli bir büyüklüğe ulaştığınızda, birileri gözünüze görünmeye başlar. Belli bir sosyal, siyasal etki gücüne sahip olduğunuzda da bu böyledir.. Peşinize taktığınız kitleler, bu oyunun farkında değillerdir, ama tepede dönen işlerden haberleri olmaya başladığında ise artık çözülmeyi durdurmak için çok geç kalınmıştır.

Bu işlere girecek olanlar, bilgili, dürüst ve cesur olmak zorundadır.. Kadın, para, güç konusunda, iktidar ilişkilerinde muhteris olmamalıdırlar. Kadrolaşma ardından rant paylaşımını gündeme getirir ve sonra kavga başlar. Sonuçta herşey yolunda gidiyor gibi gözükürken, bir anda işler altüst olabilir. Benden söylemesi. Selam ve dua ile..

YENİ AKİT