Bu dava ne zaman biter?

Abdurrahman Dilipak

Bu dava ne zaman başlar, ne zaman ve nasıl biter belli değil.. Sürece askeri mahkeme de katılmak istiyor..

Aslında birileri bu konuda Genelkurmay Başkanı’nın devreye girerek davayı askeri mahkemeye aldırmasını istiyor.

Başbakan, ya da Adalet Bakanı adli yargıya müdahale edemez, emir de veremez ama, askeri mahkeme savcısına Genelkurmay Başkanı emir verebilir.. Hatta kararı temyiz edebilir, ya da duruşma sırasında dilediği bir askeri şahsı üye olarak atayabilir..

Şikayetçi Tolon paşa. Yargılama Tolon paşanın komutan olduğu mahkemede yapılıyor ve kendi emrindeki bir kişiyi yargıç olarak atıyor ve beğenmediği kararı, emirle temyiz ediyor.. Biz bunları yaşadık.. Duruşmaya başı örtülü diye eşim ve bazı insan hakları kuruluşlarının gözlemcileri bile alınmadı..

Hadi bunu denesinler, bir de bunu tartışalım.. Çünkü bu eksik kalmıştı.

Düşünebiliyor musunuz, iki paşa Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ne alınacak..

Ne olacak o zaman, dava ikiye bölünecek. Emekli olana kadarki kısmı askeri mahkemede, emekli olduktan sonraki kısmı sivil mahkemede ele alınacak.

İki kere yargılanacaklar.

Sonuçta iki kere hüküm giyecekler.

Ya iki mahkemenin kararı farklı olur ve birbirlerinin görev alanına girerlerse konu nereye gidecek? Uyuşmazlık Mahkemesi’ne.. Bir de orada tartışılacak bu konu.. Bu da yeni bir durum!

Ardından Yargıtay’da.

Aslında işin en önemli kısmı da bu konunun tartışılıyor olması. Biz bu tartışma sürecinde iddiaları dinleyecek, olaylara tanık olacak, kanaat sahibi olacağız..

Dava generaller açısından askeri mahkemeye aktarılacak olursa, askeri mahkemelerin varlığı ve askerlerin davaya ilişkin yaklaşımları da tartışma konusu olacak..

Bağımsız bir yargıdan söz ediyorsanız, askeri yargıyı savunamazsınız..

Hem hükümetin adli yargıya müdahale ettiği iddiasında bulunup, hem de Genelkurmay Başkanı’nın askeri savcıya talimat verip bu dava dosyasını istemesi için emir vermesine onay veremezsiniz!

Bu sürecin bir de AİHM aşaması var..

Askeri yargı kararı AİHM’den döner.. Dahası askeri yargı, tartışma gündeminin odağına oturur..

Böyle bir yola sapılırsa, ilk Anayasa değişikliğinde bu konu da gündeme gelir..

Kaldı ki, zaten “Ergenekon” soruşturmasını yürüten savcıların, ilk günden bu yana askeri savcılığı ilgilendirebilecek belge ve delilleri paylaştığı belirtildi.

Zaten bu iş burada kalmayacak. Kalamaz.. Kalmamalı.

Tolon paşa çok talihsiz biri.. Cuma dergisinin kapanmasına yolaçan dava, başına ne işler açtı. Bu arada Askeri Ceza Yasası’nda değişiklik yapıldı.. Şimdi bu dava sebebi ile askeri yargı tekrar tartışmaların odağına oturacak olursa, Tolon paşayı kurtarmak adına, tüm askeri yargı sisteminin geleceğini tehlikeye atmış olacaklar.. Bana kalırsa, zaten bu tartışma olmadan da bu mahkemeler kaldırılmalı. Ve zaten Anayasa’nın 90. Maddesi ışığında böyle bir mahkeme olamaz.

Ulusalcıların Özden Örnek’i gözden çıkarttıkları anlaşılıyor. Örnek’in Erdoğan ve Çalık’la dirsek teması, beri tarafı öfkelendirmiş.. Bayan Örnek yaşananlardan huzursuz. Kendilerinin zan altında tutulmasının yanında, diğer paşalar hakkında yapılan işlemler iyiden iyiye ağızlarının tadını kaçırmış gözüküyor.. Bir yandan Erdoğan’a yakınlaşsalar da, gönülleri Ergenekonculukla suçlanan paşalardan yana anlaşılan.. Özden Örnek susmayı tercih etse de eşi konuşuyor.. Bu konuda birileri konuştukça biz de bir şeyler öğreniyoruz ve bu gidişle daha çoook şeyler öğreneceğiz. Taraflar birbirlerini suçlamak isterken kirli çamaşırlar dökülecek ortaya ve derin gerçeği öğreneceğiz.

Tabii yalan, iftira, dedikodu ve bilgi kirliliği oluşturacak hayali, ya da kasıtlı, zihin bulanıklığına yol açan iddiaları ayıklamak şartı ile. Zaten şimdiden Ergenekon iddianamesinin kamuoyunda yaratacağı etkiyi sulandırmak için harekete geçen bazı çevreler 22 maddelik plan hazırlayıp kendilerine yakın akademisyen ve yazarlara göndermiş. Bakalım bu talimata hangi gazeteler ve TV kanalları uyacak?

Daha şimdiden kim kimdir belli oldu. Örgütün derin ilişkileri ortaya çıktı..

Derin yapı bir yandan milletle, bir yandan iktidarla hesaplaşırken, öte yandan kendi içinde de yükselen bir çatışma var..

Bana sorarsanız, bu noktadan geri dönüş yok.. Bugün ya da yarın, er ya da geç bu derin yapı çökecek.. Türkiye bu kamburu daha fazla sırtında taşıyamaz.. Hele şu Askeri Şûra da yapılsın, herkes başının çaresine bakacak..

Bana kalırsa Büyükanıt kendini riske sokacak, giderayak başına iş açacak işlere girmeyecektir. Gelecek adam da daha ilk günden çete tartışmasına girip şaibeye bulaşmak istemeyecektir, büyük ihtimalle.. Belki bu işin daha fazla yayılmasını, muvazzafları da işin içine çekecek gelişmelerin yaşanmasını önlemeye çalışacaklardır..

Bu Askeri Şûra sırasında ihraçlar kadar istifalar ve sürpriz emeklilik kararları da gelebilir..

Bekleyeceğiz bakalım, bundan sonra neler olacak?

Zor günler var önümüzde, ama darbesiz güzel günler göreceğiz. Aynı ülkenin çocuklarının kanları, gözyaşları ve çalınan alınterleri üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek isteyenlerin dönemi bitecek. Hakimleri yola getirmek için birilerinin çıkıp hakimlerin lojmanlarına bomba attırmakla övünemeyeceği günler gelecek! Selam ve dua ile.

VAKİT