Bu darbecileri ne yapmalı?

Abdurrahman Dilipak

Her darbe, önce kendi evlatlarını yer.

İyi ki bir darbe olmadı. Olsaydı, ülkenin başına Suriye’de yaşananlar gelebilirdi..

Zaten darbe olduğu gün, darbeye karşı bir operasyonla büyük ihtimalle darbeci generaller için tam bir felaket yaşanacaktı.

Ele geçen belgelerden darbecilerin kendi içlerinde de bir temizlik harekatına girişecekleri anlaşılıyor. Birbirilerini yiyeceklerdi yani..

Bu gün hâlâ bu tehlike geçmiş değil.. Bugün içeridekileri serbest bırakın, birbirlerini yerler. “İhbar ettin”, “İhanet ettin”, “Sahip çıkmadın” diye, “İşbirlikçi” diye kendi silah arkadaşları ile birbirlerine girerler..

Bir de bu işin tetikçileri, infaz timleri var. Ortak operasyonlara katılanlar, tetikçiler, ilk fırsatta kendi cinayet şebekesindeki suç ortaklarından kurtulmaya çalışacaklardır.. Hem suçun tanıklarını ortadan kaldırmış olacaklar, hem de bütün suçu ölene yıkarak kendi paçalarını kurtarmaya çalışacaklardır..

Bana kalırsa içeride daha güvendeler.. Dışarısı bu çeteciler için güvenli değil..

Ogün Samast cezaevinde yaptığı açıklamada, “Yakalanmasaydım beni öldüreceklerdi” diyor.. Öldürürler, birileri Cem Ersever’i niçin öldürdüyse, birileri de bir başkasını aynı sebeple öldürür.. Sonuçta su testisi su yolunda kırılır.. Sadece öldüreni öldürmüyorlar, öldüreni öldüreni de öldürüyorlar.. Bu yapı bir ölüm makinası gibi çalışıyor..

Allah vere de birilerini cezaevinde infaz etmeseler.. Dışarıdaki birileri kendilerine dikkat etse de başlarına bir iş gelmese.. Bu iş bitmedi, daha yeni başlıyor..

Daha görülecek çok hesap var. Daha bir çok kişi tutuklanacak.. Gözaltılar olacak.. Ve tabii serbest kalanlar olacak.. İçerideki bazıları için açılacak yeni davalar var daha.

İçeridekiler inkarla kurtulacaklarını sanıyorlar.. O kadar çok bilgi, belge ve tanık var ki.. Daha fazlasını istiyorlarsa o da bulunur.. Daha açılmayı bekleyen en az yarım düzine dava var.

Bakarsınız Sivas ve Başbağlar davaları yeniden açılır. Dava darbe planı içinde değerlendirilecek olursa zamanaşımı düşer.. Bana kalırsa Sivas davası yeniden açılmalı. Hem de Başbağlar’la birlikte.. Bakarsınız o zaman Sivas davası konusunda seslerini yükseltip Başbağlar’ı ağzına almayan birileri yeni açılacak dava sonucu sanık sandalyesine oturtulmuş!

Bu konuda tanıklık yapacak insaf sahibi Aleviler de vardır..

Hrant cinayetinin arkasındaki güçle, Sivas ve Başbağlar cinayetinin ya da Hızır Ali Muradoğlu Hoca cinayetinin arkasındaki güç aynı güç olmasın sakın..

Sivas olayının arkasındaki karanlık yüz aydınlatılabilirse, belki bazı CHP’liler uyanabilirler..

Sahi Erdal İnönü ne gördü de sustu ve daha sonra istifa etti ve bir daha konuşmadı?

Ben sabırla Muhsin Yazıcıoğlu davasının iddianamesini bekliyorum. Ve tabii 28 Şubat, 12 Eylül ve Arınç suikasti davasının iddianamesini..

Sahi, kozmik oda araştırmasının sonucu ne oldu?

İçeridekiler, bir takım düzmece belgelerden söz ediyorlar ısrarla. Bu da mümkün ama bu mevcut belgelerin tümü sahte olsa bile, içerdekilerin çoğunu ömür boyu içeride tutacak kadar belge de tanık da bulunur.

Bu darbecilerin zulmetmedikleri ahali kalmadı ki! Haksızlık ettikleri kendi arkadaşlarına yaptıkları bile bunların hayatlarını karartmaya yeter..

O ses kayıtları, kışlalarda, karargahlarda yaşananlar... Bir değil, bin tanık bulunur.

Peki bu belgelerin tümü sahte de, bu bilgilerin kaynağı ne? Bu kadar bilgi ve belgeyi 3-5 kişi uyduramaz. Bu kadar ismin tespiti bile büyük mesele.. O zaman içlerinden biri bu dosyaları oluştururken, herkesi fişleyen bu beyler ne yapıyorlardı? Neredeydiler? Nasıl haberleri olmadı?

Hani birileri kendilerini savunacaklarına, kendi suçsuzluklarını ispatlayacaklarına, tutup yargıyı, yargıçları, savcıları suçluyorlar. Davanın tümüne karşı çıkıyorlar.. Ergenekon’un avukatlığına soyunuyorlar. Hâlâ örgüt içi disiplin ve hiyerarşi içinde hareket ediyorlar sanki..

Hereks kendini savunsa ve gerçekleri söyleseler, bu kendileri ve ülke için daha iyi olur. Yoksa, ülkeye de, kendilerine de zarar verirler..

Selam ve dua ile..

YENİ AKİT