Bu da Yargıtay’ın fetvası

Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum varsa da, birçok kurum ve kişi din konusunda kendisini yetkin görüyor ve “milletin kutsal din duygularını rencide edici” konuşmalar yapıyor. Genelkurmay Başkanlığı yayınladığı birçok bildiri ile, ki 27 Nisan bildirisi bu anlamda tam bir fecaat idi, bir kısım dini inanışları, ritüelleri gericilik kabul ettiğini göstermişti!

Bir Deniz Kuvvetleri Komutanı ezanla namazla pek bir alakası olmadığı halde “Ezan Türkçe okunmalı” diyebilmişti. Şimdi...

Yargıtay Başkanımızın önceki gün yaptığı açıklamaya bakalım ne diyor; “Din kuralları, (Yani İslamiyet) laiklikle çelişirse yeniden yorumlanabilir.” Yok ya! Hangi laikliğe göre! Laiklik ne ki, bir tanımı var mı, ortak bir kabul biçimi var mı?

Hasan Gerçeker, bu sözlerin üzerine ramazan günü bir bardak da soğuk su içiyor! (Yargıtay başkanımız Kenan Paşa gibi seferi olmalı...

Millete azıcık saygısı olsa, Ramazan günü 70 milyonun gözünün içine baka baka o suyu içmezdi.) Adetten midir, pek bilmem, yeni adli yıl açılış konuşmalarında hukukçularımız mutlaka din, diyanet, laiklik konularına girerler.

Şöyle bir geriye doğru baktım bu iş başından beri böyle yapılıyormuş zaten! Eskilerde bir İmran Öktem vakası vardır. İmran Öktem 60’lı yıllarda Yargıtay Başkanlığı yapmıştı.

Bir adli yıl açılış konuşmasında Voltaire’den bir alıntı yaparak “Tanrıyı da insan yaratmıştır” deyivermişti. Yargıtay bu geleneği sürdürüyor!

Milletin huzurunda suyunuzu rahatlıkla için, Ramazanı, orucu boşverin, yeni adli yılımız hayırlı uğurlu olsun!

Afiyet olsun, yarasın Yargıtay Başkanım.

Bugün gazetesi