Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde bir aydır okula alınmayan 25 kız öğrencinin velileri, bugün basın mensuplarıyla birlikte okulla gittiler. İki okulda yaşanan bu sorunu tatlıya bağlamak için veliler ilk önce Mustafa Kemal İlköğretim Okulu'na gittiler.
Okul Müdürü Orhan Kaya yerinde olmadığı için Müdür Yardımcısı Yakup Sürücü ile görüşen veliler, durumlarını anlattılar. Kız öğrencileri kesinlikle örtülü bir şekilde okula almayacağını ifade eden Sürücü, öğrencileri bu şekilde alma yetkisinin olmadığını söyledi.
Velilerden Halil Çayır ise, "Ülkenin başka yerlerinde öğrenciler okula alınırken neden siz almıyorsunuz buradaki, kanunlar farklı mı?" sorusuna Sürücü, "Bize yetkili mercilerden yazılı kâğıt gelmeyene kadar çocukları bu şekilde içeri alamam." diye cevap verdi.
Ayrıca görüşmeler devam ederken, polislerin birden okula gelmeleri dikkat çekti.
Kızlarının kendi istekleri doğrultusunda örtündüklerini belirten öğrenci velileri, bu kararlarına da saygı duyduklarını ifade ettiler. Okul yönetiminin yasal dayanak göstermeden keyfi hareket ettiğini belirten veliler, bunun suç olduğunu söylediler.
Daha sonra Yavuz Sultan Selim İlköğretim Okulu'na giden mağdur veliler, polislerce okula alınmadılar. Öğrenci velilerinden Mevlüt Atmaca, Okul Müdürü Salih Sarıoğlu'nun suç işlediğini bildiği için siz basın mensupları ve bizleri içeriye almadığını söyledi.
"Başörtüsü Özgürlüğü Güvence Altına Alınmalıdır!"
Öte yandan ilçede faaliyet yürüten Hilvan Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (SELAM-DER) velilerden gelen talepleri değerlendirip basın açıklaması yaptı. Selam-Der Başkan Yardımcısı Bedih Çiftçi, başörtüsü şüphesiz Allah'ın emridir. Ergenliğe giren her kız çocuğu Kur'an'ın örtü emrine muhataptır. Dinen okula giden ve gitmeyen diye bir ayırım yoktur. Bu nedenle başörtüsünün, tesettürün toplumsal hayatın her yerinde serbest olması gerektiğine inanıyoruz. Evde, sokakta, çarşıda, pazarda, okulda, işte tesettüre riayet edilmesi İslam'ın emridir. Namaz gibi oruç gibi bir farzdır. Bu hakikatler ışığında başörtüleriyle okumak isteyen kızlarımıza elbette sahip çıkmalı ve haklarını savunmalıyız." dedi.
Başörtüsü sadece yüksek öğretimdeki kızları değil, tüm Müslümanların ve insanlığını kaybetmemiş olan herkesin sorunu olduğuna dikkat çeken Çiftçi, "Bu keyfi, kanunsuz ve hukuksuz yasağın bir daha gerçekleşmemesi, hortlamaması içinde başörtüsü özgürlüğünün Anayasal güvence altına alınmalıdır." dedi.
(Mehmet Can Yardımcı / İLKHA)