Bu cinayetleri psikolojik sorunları olan bir madde bağımlısı işledi!

Sol çevreler vahşice katledilen insanların ölümleri üzerinden yine siyasi rant devşirmenin peşinde! İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in Semih Çelik tarafından katledilmesiyle ilgili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç dezenformasyona dikkat çekti.

HAKSÖZ HABER

İstanbul Fatih'te Semih Çelik tarafından işlenen cinayetler günlerdir tüm Türkiye'nin gündeminde. Psikolojik sorunları olan bir madde bağımlısı tarafından işlenen cinayetler siyasi bir bağlama oturtulmaya çalışılıyor. 

Katledilen insanların cinsiyetlerine indirgenen bu suçun ele alınma biçimi Türkiye'nin kronik sorunlarına işaret eden bir hüviyete sahip. Türkiye'de kendilerinden olmayan herkesi suçlu ilan etme derdindeki sol-seküler kesimler Edirnekapı'daki meşum hadiseyi de siyasi rantları için araçsallaştırdılar. 

Artık kimse psikolojik rahatsızlıkların ve madde kullanımının oluşturabileceği problemleri tartışmıyor. Herkes "kadın cinayeti" şeklinde paranteze alınan ve bu şekilde siyasallaştırılan bir meseleyi konuşuyor. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in vahşice katledilmesi bu sayede bir siyasi argümana dönüşmüş oluyor. 

Bu cinayetleri psikolojik sorunları olan bir madde bağımlısının işlediğini unutturmak için Edirnekapı'da eylem yapan TİP'li bir grup “Kadın cinayetleri politiktir” ve “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” sloganları dahi attı. Özetle siyasi çarpıtmanın hiçbir sınırı yok! Yaşanan hadisenin vahameti ise solun içi boş sloganlarından çok daha derin. Canice işlenen cinayetlerin sebepleri üzerine gerçek anlamda kafa yorulmuyor. Yozlaşmış, hissizleşmiş gençler ahlaki hasletlerden uzaklaştıkça her şeyi yapabilecek korkunç bir bunalımın içine giriyorlar...

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise İkbal Uzuner'in ailesinin daha önce defalarca şikayetçi olduğu iddiaları hakkında açıklama yaparak yaşananlar üzerinden oluşturulan dezenformasyon dikkat çekti:

'AİLENİN DEFALARCA ŞİKAYET YOK'

"Fatih'te iki kızımızın katledilmesi olayında da 'Aile defalarca şikayetçi oldu' ifadesi basına yansıdı. Oysa ailenin defalarca şikâyeti yok. İkbal daha önce evden kaçıyor. İntihar edip not bırakıyor. Aile polise haber veriyor, diyor ki kızımız kayboldu. Kız hemen o gün bulunup eve getiriliyor. Cani de geçen sene intihara kalkmış, kendini yaralamış. O yaralamadan dolayı Bakırköy'de tedavi görmüş. Orada da hiçbir şikayetçi yok."


Yorum Analiz Haberleri

"Ulusal sınır" putunu aşmamız gerekiyor!
Direnişin sembolü olabilmek...
Sapkın bir itikattan başka ne beklenebilir ki?
İki tarafın da çabası olmadan huzurlu evlilik olmaz...
Yeni bir Sio-Nazi holokostu: Diri diri yaktılar