Çin suçluların karşılıklı iadesini öngören 2017 tarihli anlaşmayı meclisinde onayladı. Mutabakat zaptının TBMM’de komisyon aşamasında olduğu ortaya çıktı.
Gelişme, gerekçesiz, kanıtsız milyonların parmaklıklar ardına konulduğu Doğu Türkistan’dan kaçıp Türkiye’ye sığınanlarda büyük korku yarattı.
Pekin'in anlaşmayı kötü niyetli kullanarak Uygurlu aktivistleri yakalamak için bir araç haline getireceği endişesi öne çıktı. Komisyon aşamasındaki mutabakatın iptal edilmesi yönünde kamuoyu oluştu.
Siyasetten de hükümete tepki geldi. Karamollaoğlu “Mazlumların teslim edilmesi tarihe kara leke olarak geçecek. Bu vebalin altından sülaleniz bile kalkamaz” dedi.
İade şartlarının keyfi yoruma açık olduğuna dikkat çeken DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu da “İade Uygurlara uygulanan muameleye iktidarın ortak olması anlamına gelir” ifadesini kullandı.
Gelecek Partili Serkan Özcan ise “İktidar bu onur kıran anlaşmadan çekildiğini ilan etmezse kardeşlerimize yapılan zulme ortaktır” diye konuştu.
Çin ile Türkiye arasında 2017’de imzalanan ‘Suçluların İadesi Anlaşması’ TBMM’de beklerken Pekin tarafından onaylanması diasporadaki Uygurları korkuttu. Endişe yaratan gelişme sonrası muhalefet anlaşmanın geri çekilmesi çağrısı yaptı. Saadet lideri Karamollaoğlu “Anlaşma Meclis’ten geçerse siz o zaman fecaati görün” dedi. DEVA Partili Yeneroğlu ise “Zulüm karşısında sessizliğiniz ne kadar sürecek? çağrısı yaptı.
Doğu Türkistan’ı kurduğu yüzlerce toplama kampıyla devasa bir cezavine dönüştüren Çin’in zulmüne sessiz kalmakla suçlanan Ankara uzun süreden beri Muhalefet tarafından eleştiriliyor. Eleştiriler devam ederken Ankara ile Pekin arasında 2017’de imzalanan suçluların iadesine yönelik anlaşma Çin tarafından imzalandı. Türkiye’de ise anlaşma Meclis Dışişleri Komisyonu’nda bekliyor.
Anlaşma 12 Nisan 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla TBMM Başkanlığı’na gönderilmişti. TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise kanun teklifini, 26 Nisan 2020’de görüşülmesi için meclise sundu.
10 binlerce Uygurun iadesini kolaylaştıracak Kanun teklifi Meclis Dışişleri Komisyonu’nda görüşülme sırasını bekliyor. Türkiye’de yaşayan Uygur Türkleri ise bu anlaşmanın kanunlaşma ihtimali nedeniyle tedirgin. Kanun teklifi yasalaşırsa, Çin’in gıyabında mahkum ettiği Uygur Türklerini, Türkiye Pekin’e iade etmek zorunda.
Siyasi suçlar, Türk vatandaşlığı olan ve iltica talebi olanlar kapsam dışı bırakılsa da Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa, anlaşmanın Çin devletinin lehine olduğunu söyledi.
Anlaşmanın parlamentodan geçmesini beklemediğini dile getiren İsa ‘’Türk milletvekillerinin daha duyarlı olup böyle bir yasanın geçmesine izin vermeyeceğini düşünüyoruz’’ dedi.
VEBALİN ALTINDAN KALKAMAZSINIZ
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında Uygurların Çin’e iadesini içeren anlaşmaya ilişkin sert konuştu.
“Bu vebalin altından siz değil sülaleniz bile kalkamaz” diyen Karamollaoğlu “Çin’de bir vahşet yaşanıyor. Şimdi Türkiye eğer bu anlaşma Meclis’ten geçerse Çin’in talep edeceği Uygurları terörist yaftasından dolayı onları iade etmek zorunda kalacak. İşte o zaman siz fecaati görün. Çin bu konuda dünyaya kapalı bir ülke. Bu vebalin altından siz değil sülaleniz bile kalkamaz. Böyle bir kanunu Meclis’ten geçirmeyin” ifadesini kullandı.
SESSİZLİĞİNİZ DAHA NE KADAR SÜRECEK?
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu da “Çin ile Türkiye Arasında İmzalanan Suçluların İadesi Anlaşması”na İlişkin basın açıklamasında bulundu. “Çin’de adil yargılanma hakkının ihlâl edileceğine ilişkin ciddi şüphelerin bulunmasına rağmen söz konusu anlaşmanın imzalanması uluslararası hukuka aykırıdır.
Anlaşmanın onaylanması uygun bulunur ve yürürlüğe girerse, Çin zulmünden ülkemize kaçan ancak vatandaşlık hakkı ve sığınma hakkı tanınmayan Uygur kardeşlerimiz, iktidarın takdirine göre doğrudan Çin’e iade edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu nedenle ‘yerli ve milli’ olmayı kimseye bırakmayan üçlü iktidar koalisyonuna soruyoruz ‘Uygur Türklerine uygulanan zulüm karşısında sessizliğiniz daha ne kadar sürecektir?”
Gelecek Parti Sözcüzü Serkan Özcan da “Bu nasıl bir onursuzluktur. Gerçekten tarihe geçtiniz. Ancak sizin gibi sözüm ona ‘yerli ve milli bir iktidar’ Doğu Türkistan’ı unutup Çin’in soykırımlarına çanak tutabilirdi.
Meclis sadece imzalanan bu anlaşmayı onaylayacaktır. Asıl onursuzluk, asıl vicdansızlık bu anlaşmayı imzalayıp ardından da TBMM’ye göndermektir. Bu sözde yerli ve milli iktidar açık bir şekilde bu onur kıran anlaşmadan çekildiğini ilan etmediği sürece Doğu Türkistanlı kardeşlerimize yapılan zulme ortak demektir” diye konuştu.