Breivik, Huntingtonun çocuğudur!

Abdullah Muradoğlu

1990'larda yazdığı "Medeniyetler çatışması ve dünya düzeninin yeniden kurulması" kitabıyla şöhret kazanmıştı.

Amerikan Neo-conların filozofuydu, "aşırı muhafazakar" ve "aşırı Soğuk Savaşçı"ydı.

Huntington'u sevmeyen Amerikalılar ona "Mad Dog" yani "azgın köpek" lakabı takmışlardı.

Wietnam savaşında ABD yönetimine, Brezilya'da askeri diktatöre ve Güney Afrika'daki beyaz ırkçı rejimin başkanı Botha'ya akıl hocalığı yapmıştı.

Demokrasiyi Hıristiyanlığa, daha doğrusu Protestanlığa bağlıyordu.

Soğuk savaş sona erdiğinde endişeye kapılarak yeni bir düşmanlık ve çatışma ekseni yaratmaya koyulmuştu.

"Medeniyetler Çatışması" tezi böyle ortaya çıkmıştı.

2004'de yayınladığı "Biz kimiz? Amerika'nın ulusal kimlik arayışı" kitabıyla şeytani senaryolar üretmekte ne kadar mahir olduğunu göstermişti.

* * *

"Biz kimiz?" Amerikan toplumunun aşırı muhafazakar kesimlerinin ırkçılığına yeni bir hayatiyet kazandırmıştı.

Huntington'un kitapta verdiği mesaja göre, "Beyaz Anglo-Sakson Proteston kültür" yok olma tehdidi altındaydı.

Amerika'nın birlik ve bütünlüğü başta Meksikalılar olmak üzere Latin Amerikalı göçmenler yüzünden düzelmeyecek şekilde bozuluyordu.

Çok kültürlülük yüzünden "Anglo-Protestan" değerleri erozyona uğruyordu.

Amerikan elitleri de bu ortamdan etkilenerek ulusculuktan uzaklaşıyorlardı.

"Biz Kimiz?" kitabıyla Huntington "11 Eylül" sonrasında Amerikalıların kendilerini Amerikalı yapan temel değerleri yeniden değerlendirmeye ilişkin gereksinimlerine mercek tutuyordu.

Huntington'un ırkçılığa kadar vardırılan metinlerinin arkasında aşırı sağ vakıfların güçlü parasal desteği vardı.

Bu bilgileri Prof. Aykut Kansu'nun "Toplumsal Tarih" dergisinde yayınlanan "Bir Neo-Con'un önlenemez yükselişi" başlıklı makalesinden aktardım.

* * *

Huntington'un tezinin Batı Avrupa'da da yansımaları olmuştu .

En son Alman Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi ve "Sosyal Demokrat Parti" üyesi Thilo Sarrazin'in "Almanya kendi kendini yok ediyor" kitabı neredeyse "Biz Kimiz?" kitabının Almanya'ya uyarlanmış bir kopyasıydı.

Meksikalı ve Latin Amerikalı göçmenlerin yerini Türk ve Arap göçmenler almıştı, o kadar.

Norveçli terörist Anders Behring Breivik'in manifestosundan yapılan alıntıları görünce aklıma hemen Huntington geldi.

Kendini Haçlı Seferleri sırasında Kudüs'te kurulan "Tapınak Şovalyeleri"ne benzeten Breivik'in Huntington ve Sarrazin gibilerin ortaya attığı tezlerden esinlenmiş olduğu çok açık.

O daha da ileri giderek Avrupa'nın müslüman göçmenlerden tümüyle arındırılmasını istiyor.

Breivik'in Türkiye, Atatürk ve çağdaşlaşmayla ilgili düşünceleriyle Huntington'un aynı konudaki görüşlerini karşılaştırırsanız, neredeyse bire bir örtüştüğünü görürsünüz.

Sarrazin'in kitabını ise daha piyasaya çıkmadan alıntılar yayınlayarak popülerleştiren "Bild" gazetesiydi.

"Hürriyet"in Alman kardeşi Bild adeta Sarrazin'in reklam kampanyasını üstlenmişti.

Sarrazin bir "milli kahraman" gibi ilgi görmüştü.

Avrupa'da merkez partiler ve merkez gazeteler İslamofobiyi ve göçmen düşmanlığını meşrulaştırıcı işlev gördüler.

Ürünleri de gördüğünüz gibi "Breivik" oldu.

Hıuntington öldü-gitti ama serptiği nifak tohumları meyve veriyor.

Breivik, Huntington'un şeytani senaryolarını kendi bildiği yoldan sahneye koymuş çocuğudur.

"Avrupa Birliği bir Hıristiyan kulübüdür" diyenlerin yarattığı bir canavardır.

Neden Anadolu?

Norveçli terörist Breivik, Batı Avrupa'nın Müslüman göçmenlerden arındırılmasıyla yetinmiyor.

Müslüman Arnavutların ve Boşnakların da Anadolu'nun içlerine kadar sürülmesi gerektiğine inanıyor.

Arnavut ve Boşnak toprakları da Hıristiyan Arnavutlar, Yunanlılar, Hırvatlar, Bulgarlar ve Sırplar arasında pay edilmelidir.

Boşnakları ve Arnavutları Müslüman olduklarından ötürü "Türk" görüyor bu terörist.

Türk oldukları için de gidecekleri tek yer Anadolu içleridir.

Çünkü Doğu ve Güneydoğu Anadolu Ermenilere, Batı Anadolu Yunanlılara verilmelidir.

Türkler, Kürtler, Boşnaklar, Arnavutlar Anadolu içlerinde yaşamaya razı olmalıdırlar.

Aynen Breivik gibi düşünenler yok mudur?

Norveçli teröristin manifestosu çılgınca gelebilir ama azımsanmayacak sayıda insanın da söyleyemediklerine tercüman olmuyor mu?

Türkiye'yi bölmek ve zayıflatmak isteyenlerin etnik terörü el altından desteklediklerini düşünmek çok mu komplocu bir yaklaşım olur?

Mesela "Ali'siz Alevilik" diyenler ne elde etmek istiyorlar?

"Kürt Ulusal kimliğini İslam erozyona uğrattı, Kürtler Zerdüştilik'le kimliklerini daha iyi koruyorlardı" diyenler ne yapmak istiyorlar?

"Türkler de kılıç zoruyla Müslüman oldular, oysa Türklere Şamanlık ne de güzel uyar" diyenlerin ulaşacağı menzil neresidir?

Çok şükür Alevi'siyle Sünni'siyle, Türk'üyle Kürd'üyle Anadolu halkı bu zokaları yutmuyor.

Ama kurulan tuzakları da görmek lazım.

Hıristiyan el-Kaidesi mi?

Terörist Andres Breivik, Amerika'yı Müslüman Boşnakları yok etmek üzere olan "Çetnik Sırplar"ı durdurmakla suçluyor.

Yine bir savaş olursa Amerika yine aynı pozisyonu alabilirmiş!

Bundan, "Obama Amerikası"nın dünya politikasının Hıristiyan falanjistler tarafından tasvip edilmediğini anlamak gerekiyor.

O halde bir 'Hıristiyan el-Kaide'si 'yaratılmak mı isteniyor diye sormadan geçemiyor insan.

Ancak bu "Hıristiyan el-Kaide'si"ni barındıracak bir Afganistan yok ortada.

Eğer terörist yalnız değilse ve çeşitli ülkelerde ağ oluşturmuş bir gizli örgütün üyesiyse benzer saldırılar beklemek gerekiyor.

Dünyanın gittiği yönden rahatsız olan güçler bu tür örgütleri paravan olarak kullanabilirler.

Kendi halkını gözünü kırpmadan öldüren zihniyetin düşman saydıklarına saldırmayacağını kimse söyleyemez.

Dün Lübnan'da kadın, yaşlı, çocuk demeden Filistinlileri doğrayan "Hıristiyan falanjistler"i unutmamak gerekiyor.

Bosna-Hersek'te Çetnik Sırpların yaptıklarını unutmamak gerekiyor.

Birkaç gün önce Mostar yakınlarında bir kasabadan geçiyorduk.

Kasabanın girişine savaş suçlusu olarak yargılanan Ratko Miladiç'i "ulusal kahraman" gösteren büyük bir poster asılmıştı.

Norveçli terörist Çetnik Sırplara gıpta ile bakıyormuş.

Kimbilir Çetnikler de bu teröriste hayranlık duymuşlardır.

Dünyayı din savaşlarına sürükleyerek karıştırmak isteyenler bu fanatik yakınlıklardan istifade edebilirler.

Dikkat çekmek istediğim tehlike budur.

YENİ ŞAFAK