ÖLÜLERİ SAYMAKLA MEŞGULLER
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta Somali’de ölenler ve dünyanın başka yerlerinde ölenler Müslümanlar olmasalardı da Hıristiyan olsalardı, acaba BM, AB, uluslararası sivil toplum örgütleri, gidişe dur diyebilecek devletler ve güçler, ölüleri saymaya mı devam ederdi, yoksa ölümleri sonlandırmak için harekete mi geçerdi?” diye sordu.
ZALİMLERİN SONU YAKINDIR
Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün ölen Müslüman olduğu için sadece lâf var. Ölen öldüren Müslüman olduğu zaman sadece sükûnet tavsiyesi var. Halbuki insan hakları, demokrasi, hukuk diyorsak ölen ve öldüren kim olursa olsun aynı duruşumuzu gösterme zorunluluğumuz var. Dünyada zulüm yapanların sonu her zaman gelmiştir. Mısır’da da bu zulmü yapanların elbet bir gün sonu gelecektir.”
Her firavunun karşısına bir Musa çıkar
MillÎ Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Mısır halkı geçmişteki zalim firavunlardan kurtardığı gibi, şüpheniz olmasın ki bu dönemin zalimlerinden de kurtaracaktır, yine kurtuluşa erecektir. Çünkü her firavunun karşısına bir Musa çıkar” diyerek tepkisini dile getirdi.
Mısır halkı için dua edelim
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Manisa’da, “Mısır halkı ile dayanışma içindeyiz. Mazlûm ve mağdur Mısır halkının bu kaostan bir an önce kurtulması için hem duâ edelim ve hem de Türkiye olarak diplomatik yollardan ne yapabileceksek sür’atle gerçekleştirelim” diye konuştu.
BDP: Mursi derhal serbest bırakılmalı
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), darbe güçleri tarafından gözaltında tutulan seçilmiş Muhammed Mursî’nin derhal serbest bırakılmasını istedi. Mısır’da giderek yayılma riski olan şiddet konusunda ise bütün tarafları ve uluslar arası kuruluşları sorumluluk almaya çağırdı.
Bu sessizlik ölenler Müslüman diye mi?
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Birleşmiş Milletler’in (BM) Suriye’de yaptığı tek şeyin, ölü sayıcılığı olduğunu ifade ederek, “Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta Somali’de ölenler ve dünyanın başka yerlerinde ölenler Müslümanlar olmasalardı da Hıristiyan olsalardı, acaba BM, AB, uluslararası sivil toplum örgütleri, gidişe dur diyebilecek devletler ve güçler, ölüleri saymaya mı devam ederdi, yoksa ölümleri sonlandırmak için harekete mi geçerdi? Bugün ölen Müslüman olduğu için sadece laf var. Ölen öldüren Müslüman olduğu zaman sadece sükunet tavsiyesi var” diye konuştu. Başakşehir Belediyesinin önceki akşam Sular Vadisi’nde düzenlediği iftara katılan Bozdağ, Suriye’de Esed’in emriyle öldürülen 100 bini aşkın Müslüman bulunduğunu kaydetti. Bozdağ, şöyle konuştu: “BM’nin Suriye’de yaptığı tek şey, ölü sayıcılığı olmuştur. Balkanların içerisinde BM’in güvenli alan ilan ettiği Srebrenitsa’da yine aynı durum yaşanmış, adeta BM’nin gözü önünde gözü dönmüş katiller, Boşnak kardeşlerimizi soykırım uygulamışlardı. Burada sesler yükseldiğinde BM, yine ölüleri saymakla kalmıştır. Her yerde keza aynı durum söz konusu olmuştur. Mısır’da da ölüler düşmeye başladığında BM’de aynı şey olmuştur. Dünyada bu tür katliamlara dur diyebilecek güçler ne yazık ki ölü saymakla meşgul olmuşlardır.”
ZULÜM YAPANLARIN SONU HEP GELMİŞTİR
Mısır’da ölenleri rahmetle anan Bozdağ, bu saldırıyı gerçekleştirenleri ve saldırı emrini verenleri lânetlediğini söyledi. Masum insanlara hedef gözetmeksizin ateş açanların katil olduğunu ifade eden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşları için ölüm emrini veren yönetim zalimdir. Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta Somali’de ölenler ve dünyanın başka yerlerinde ölenler Müslümanlar olmasalardı da Hıristiyan olsalardı, acaba BM, AB, uluslar arası sivil toplum örgütleri, gidişe dur diyebilecek devletler ve güçler ölüleri saymaya mı devam ederdi, yoksa ölümleri sonlandırmak için harekete mi geçerdi? Bugün ölen Müslüman olduğu için sadece lâf var. Ölen öldüren Müslüman olduğu zaman sadece sükûnet tavsiyesi var. Halbuki insan hakları, demokrasi, hukuk diyorsak ölen ve öldüren kim olursa olsun aynı duruşumuzu gösterme zorunluluğumuz var. Dünyada zulüm yapanların sonu her zaman gelmiştir. Mısır’da da bu zulmü yapanların elbet bir gün sonu gelecektir.”