Murat Ayar / Haksöz-Haber
Hürriyet Gazetesi, keçisi çalınan imam haberini “İmam keçi çaldı!” şeklinde habere ve gerçeğe takla attıran haberciliğini sürdürüyor. Hürriyet’in bu tarz haberciliğine şaşırmamakla birlikte Hürriyet’in habercilikte parmak ısırtan editörlüğüne de şapka çıkarmak gerekir. Bu haberimizle olmayan şapkamızı başımızdan çıkaramayacağımıza göre Hürriyet’in bir haberinin altını kalınca çizmek istedik.
Bilindiği üzere İzmir’de yoğun yağış yetersiz altyapı dolayısıyla sele neden olmuş, merkezi caddeler, itfaiye istasyonları, tren yolları dâhil olmak üzere İzmir Venedik’i aratmaz oldu. Bu afet tabii ki sosyal medyada ve İzmir’de yoğun bir şekilde “CHP’nin örnek belediyeciliği” etrafında tartışıldı. Zeki İzmir halkının durumlarıyla ve tabii ki İzmir kent yönetimi ile dalga geçen fotoğrafları ise tuzu biberi oldu.
Medya genelde haberi İzmir’i sel aldı tadında haberleştirirken Hürriyet gazetesi parmak ısırtan bir haberciliğe imza attı. Normalde haber hepimizin bildiği “5N 1K” kuralıyla hazırlanıp ilgili fotoğraflar eklenip sonra da yayınlanır. Ama Hürriyet internet sitesi haberi bambaşka bir şekilde verdi! Haberin en başında manşetten bir sel fotoğrafı var ama bir daha dikkatlice bakınca buranın İzmir değil Ankara olduğu hemencecik anlaşılıyor. Fotoğraf altı haber metni ise tam bir fecaat!
Haber metni şöyle başlıyor:
Haziran 2011’de Ankara’da aniden bastıran yağmur ve dolu hayatı felç etti. Çetin Emeç Bulvarı üzerindeki alt geçitte 3 araç mahsur kaldı. Balıkadamlar alt geçitte kurtarma çalışması başlattı. Bugün benzer bir durum İzmir'de yaşandı.
Haberde elbette benzer durumlara atıf yapılabilir. Ama eğer güncel haberi değil de atıf yaptığın haberin altını çiziyorsan maksadın üzüm yemekten bağcıyı dövmeye çoktan evrilmiş demektir. Hazır cevaplığı ile ünlü didişmekten kaçınmayan sosyal medya uzmanı Melih Gökçek’i dövmek zor olsa da Hürriyet bu işe çoktan suyunmuş görünüyor. Bu tarz haberciliğin seçimi kaybettirip kaybettirmeyeceğini ise 30 Mart akşamı öğrenmiş olacağız.