Boykot etmek Allah Resulü'nün (sav) sünnetidir...

Nur Banu İlerigelen, Medine'de Yahudilerin ticarettekini tekelini kırmak için Yahudi mallarını boykot ettirip Müslüman çarşısı kurduran Allah Resulü'nün örnekliğine dikkat çekiyor.

Nur Banu İlerigelen / Genç Dergisi

Boykot peygamber sünnetidir

İsrail Filistin’i bombaladıkça gündemimize düşen bir meseledir boykot. Ortalık biraz süt liman olmayagörsün, tüm yaşananların üstüne bir perde çeker, her şeyi unutuveririz. Konfor alanımızla, şüpheyle karışık gıdalarımızla, markayla elde ettiğimizi sandığımız statülerimizle  hayatımıza devam ederiz. 

Soran olursa unutmadık, “Unutursak kalbimiz kurusun” deriz. Ama sakın kimse yaşantımıza bakmasın, çünkü tüm çıplaklığımızla yakayı ele veririz. Oysa boykotun temeli, birilerinin ekrana çıkıp  çağrı yapmasına gerek bıraktırmayacak kadar eskilere dayanıyor.

Zira Peygamber Efendimiz (sav) Medine’ye hicret ettiğinde, ticaretin Yahudilerin tekelinde olduğunu fark eder.  Bilir ki, mücadele yalnızca cenk meydanında kılıç kuşanmaktan ibaret değildir. Kalemle, bilimle, ticaretle, kısacası hayatın her sahasında küfürle, batılla mücadele gereklidir. Bu sebeple hemen Müslümanlara ait bir çarşının kurulması için tüccar sahabeyle istişare eder. Bir süre sonra Yahudilerin çarşısına yakın bir yerde çadır kurulur. Artık Müslümanlar alışverişlerine bu çarşıda devam ederler. Kısa  zaman içinde Medine sokaklarında bu çarşının adı duyulmaya başlar.

Tahmin edersiniz ki Yahudiler bu durumdan rahatsız olur ve bir gece meşhur şairleri Ka’b b. Eşref tarafından Müslümanların  çadırı yıkılıp ateşe verilir. Olayın üstüne tüm sahabe öfke içindeyken Efendimizin mütebessim bir ifadeyle verdiği tepki, bugünlerimize ışık tutacak mahiyettedir: 

“Yaptığımız iş Yahudileri kızdırdı. Demek ki doğru bir iş yaptık. Bundan sonra çarşımızı öyle bir yere kuracağız ki bu sefer daha fazla kızacaklar.” Ardından yeni bir pazar kurulur ve kısa sürede Müslümanlar ticarette söz sahibi olurlar.  

Şimdi gelin, birlikte bu olayı tahlil etmeye çalışalım. Efendimiz’ in Yahudilere karşı ilk atılımı sahabe arasında birliği sağlamak ve alternatifler üretmekti. Yani bir anlamda Yahudileri boykot etmekti.  Herkes öfkelenirken O, peygamberî bir duruş ile tebessüm etti. Daha iyisini yapmak için yeniden kalktı ve niyet tazeledi.

Bugün ve kıyamete değin bize düşen Peygamber Efendimiz’ in yolunu tutmak, sünnetine tâbi olmaktır. Dolayısıyla boykotun bir peygamber sünneti olduğunu söylesek sanıyorum ki hata etmiş olmayız. Boykotta en temel adımımız da Efendimiz gibi alternatifler üretmek olmalıdır. Çünkü biliyoruz ki, alternatifini üretmediğimiz şeyin boykotunu sürdüremeyiz. 

Dolayısıyla boykotta sabırlı bir süreklilik sağlamak için evvela bir binanın tuğlaları olduğumuzu hatırlamaya, ardından da çalışmaya, üretmeye ve yorulmaya mecburuz. Sünneti ihya etmek istiyoruz madem, ihya ettiğimiz bir sünnet de bu olsun.

Boykotumuz daim olsun…

Yorum Analiz Haberleri

“Devrimci zihniyet ahlâkını kaybederse her şeyini kaybeder”
Esed sonrası Suriye: Katar-Türkiye Doğal Gaz Hattı artık hayal değil
Esed'in müftüsü Ahmed Hassûn şimdi ne yapıyor?
“Suriyeli mülteci” etiketi ve toplumsal imtihanımız
Kemalistlerin 94 yıldır üzerinde tepindiği Menemen’de ne oldu?