Boykot artık bir yaşam şekli haline gelmeli...

Mehmed Göktaş, Siyonistlere yönelik boykotun Müslümanlar için çok esaslı bir konu olduğunu ifade ediyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Boykot hayatımızın daimi bir parçası olmalıdır!

Boykot, artık hayatımıza tam olarak girmeli, daha da önemlisi hayatımızın değişmez bir parçası olmalıdır.

Aslında Gazze katliamından önce girmeli ve yerleşmeliydi hayatımıza.

Çünkü boykot hem kolay ve bu yönüyle ihmal edilmemesi gereken bir savaş metodu hem de kazancı birçok açıdan tartışılmaz.

Her şeyden önce biz kazanıyoruz, paramız cebimizde kalıyor, sonra boykot ettiğimiz malların üreticisine darbe indirmiş oluyoruz.

Eğer muhatabımız kapitalist bir dünya ise, en büyük silahı da satmak ise boykotumuz hedefini on ikiden vurmuş olacaktır.

Fakat dikkat etmemiz gereken bir şey var ki, amellerin ve eylemlerin en etkilisi devamlı olandır.

Aslında sadece düşmanımızı çökertmek için değil onurlu ve izzetli bir hayat yaşamanın en önemli yollarından birisi sadeliktir, dünya malına eyvallah etmeden bir ömür sürmektir. Korkmayın, bunun anlamı cimrilik değildir, dünya nimetlerinden kendimizi mahrum bırakmak değildir. Lüzumsuzları çıkarıp atmaktır ve böylece sahip olduklarımızın kıymetini de daha iyi anlamaktır.

Hani sıkça verdiğimiz bir örnek, tehlike anında gemiden ilk atılması gereken ağırlıklar, fazlalıklar, onlar olmasa da olur dediğimiz şeyler var ya… İşte onları ta baştan tespit edip hayatımızdan çıkarıp atmaktır mesele.

Allah aşkına, normal zamanlarımızda “dünyevileşme tehlikesi” diye yazıp çizdiğimiz, nutuk attığımız mesele de bu değil miydi?

Şimdi bunu sadece dünyevileşme hastalığından kurtulmak için değil aynı zamanda kudurmuş katil Siyonizm canavarını susturmak ve kanlı pençelerini kırmak için yapıyorsak, Gazze’deki mazlumların bir nebze de olsa dertlerine derman olmak yapıyorsak, bundan daha şerefli bir amel ve eylem ne olabilir?

Diyoruz ki, geliniz şu boykot meselesini hayatımıza iyice yerleştirelim, ayrılmaz bir parçası haline getirelim, katliam sona erse bile biz devam edelim, artık bizim bir yaşantı biçimimiz olsun bu boykotlar!

Dip diri bir hayat diye buna derler, şuurlu yaşamak diye buna derler, izzetle donanmak diye buna derler.

Daha da önemlisi, yarın kıyamet günü “o gün ne yaptınız?” diye bize sorulduğunda hiç olmazsa; “Allah’ım, kardeşlerimiz için şunları şunları satın alıp zalimlere destek olmadım” deriz de kurtulabiliriz belki.

Bu duygu ve düşüncelerle cumamız mübarek olsun!

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası