Bosna’da Efsanevi Bir Komutan: Nasır Oriç

SÜLEYMAN CERAN

“Sırp kasabı” olarak da bilinen Radovan Karadziç’in, Lahey Adalaet Divanı’ndaki konuşmasında Müslümanlara karşı “haklı ve kutsal” bir savaş verdiklerini söylediği günlerde, bir video klibinde buldum O’nu. Dino Merlin’in, rahmetli bilge lider Aliya İzzet Begoviç için yazıp söylediği “Aliya” parçasının klibinde bir anlık karede belirdi görüntüsü. Kamuflaj içindeki vakur duruşu, yüz hatları, beresi ile ideal Müslüman asker kompozisyonu oluşturmuştu zihnimde; aradım buldum. Karşınızda Bosna’nın yetiştirdiği en büyük askeri komutan duruyor. Bosna Savaşı boyunca, birliği 3000’den fazla Sırp’ı öldürmüş bir halk kahramanı: Nasır Oriç.

Srebrenitsa'nın hemen yanı başındaki, Potoçari bölgesinde yaşayan köylü bir ailenin çocuğu Nasır Oriç, 1967 doğumlu. 80'li yıllarda Belgrat'a gider ve polis akademisini bitirir. 1989 yılında itibaren polis merkezlerinde çalışıp 1992 yılında Srebrenitsa’da komiser olur. Özel harekât birimlerinde görev yapar. Bir dönem Miloseviç’in korumalığını dahi yapar. Tıpkı, firavun sarayındaki Musa gibi.

Sırp çetniklerin, Bosna-Hersek topraklarına 1992 yılında saldırmasından sonra Nasır Oriç, Bosna-Hersek ordusuna dâhil olur ve 3 yıl boyunca Srebrenitsa’nın savunmasını yönetir. İsmini, "srebren" (gümüş)den alan Srebrenitsa şehri, o üç yıl boyunca savaşın en dirençli bölgesi olur. Nasır Oriç’in kurduğu direniş örgütü, Srebrenitsa’yı var gücüyle savunur. Üstelik ağır silahlarla donatılmış Sırp ordusuna karşı hafif silahlarla mücadele ederek direniş çıtasını yüksek tutmaya çalışırlar. Savaş boyunca Nasır Oriç’in mücadelesi cepheden cepheye, dilden dile dolaşır; bir efsaneye dönüşür. Srebrenitsa güvenli bir bölgeye dönüşmüştür artık. Nasır Oriç, bu aşamada Tuzla’ya gönderilir. Rüzgâr yön değiştirmekte ve Boşnaklar mücadelede etkin konuma geçmektedirler. Bu sürecin devamında Dayton Görüşmeleri gündeme gelir; Boşnakların lehine bir barış uzakta değildir. Bu müzakerelerin geleceğini gören Sırplar, barış öncesi avantaj elde etmek için iki stratejik kent olan Srebrenitsa ve Jepa’ya saldırırlar.

Sırplar, 14 kişilik kortejler halinde tam 400 askerle Srebrenica'ya doğru yola çıkarlar. Srebrenitsa’nın “Tanjarz” Kırsalında çoğu kadınlardan ve çocuklardan oluşan, savunmasız, tam 10.000 sivili esir alan askeri grup, Ratko Miladiç'in emriyle Bosnalıları öldürmeye başlar. Tam 5 gün boyunca insanlar türlü yöntemlerle, ağır ağır öldürürler. Katliamda 8300 kişi can verir ve 2700 kişi serbest bırakılır. Öldürülen binlerce kişinin cesetleri parçalanır, iskeletleri özenle ayrılıp krematoryumda yakıldıktan sonra, Sırp askerler tarafından Lahey Mezarlığına, toplu olarak gömülürler. Tarihin en vahşi cinayetleri, 20. yüz yılın sonunda, Avrupa’nın göbeğinde, Srebrenitsa’da işlenir.

Nasır Oriç, bu esnada Srebrenitsa’dan uzakta, Tuzla’da bulunmaktadır. Ünlü Boşnak yazar İsnam Taljiç, “Srebrenitsa’nın Öyküsü” adlı eserinde Nasır Oriç için şu ifadeleri kullanır: “O burada olsaydı, kendilerini neyin beklediğini bilen çetnikler saldırmaya cesaret edemezlerdi”. Denilir ki, soykırım haberini alan Oriç hızla Srebrenitsa’ya döner ve O yetiştikten sonra, katliama katılan hiçbir Sırp, sağ çıkamaz o şehirden!

Yıllar sonra soykırım suçundan Sırp komutanlar tek tek yakalanıp tutuklanırken, Nasır Oriç de tutuklanır; suçu Sırp soykırımı yapmaktır. Oriç, Lahey'deki BM mahkemesi tarafından (Eylül 1992 ile Mart 1993 arası dönemde) Srebrenica'da tutulan Bosnalı Sırp esirlere karşı uygulanan işkence ve cinayetleri önlememekten suçlu bulunması sonrasında, 2003'te KFOR tarafından tutuklanır, Haziran 2006'da iki yıl hapse mahkûm edilir. Ancak eski Boşnak ordu komutanı, cinayetlerde doğrudan rol alma, Sırp evleri ve mallarının "nedensiz yere yıkım" sorumluluğu da dâhil olmak üzere diğer bütün suçlamalardan beraat eder, Sırp Cumhuriyeti Başbakanı Milorad Dodik, Oriç’in serbest bırakılmasından hayal kırıklığı yaşadığını saklayamaz; tüm Sıbistan’da derin bir üzüntü oluşur. Binlerce Sırp’ı birliğiyle yak eden nasır Oriç, Bosna’da “kahraman”, Sırbistan’da ise bir “katil” olarak algılanmaktadır.

Bosna-Hersek’te yaşanan savaş, eşsiz bir lider ve son derece kıymetli komutanlar çıkarmıştır. Bosna savaşı bittiğinde henüz otuzuna dahi girmemiş olan Nasır Oriç, mücadelesiyle Bosna tarihinin övünç anıtlarından biri olur. Hayatı bir film gibi geçen bu komutan, şimdilerde,  Tuzla kentinde sivil olarak yaşamını sürdürmektedir.