"Bombacılardan Birinin Kimliği Kesinleşti"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, A Haber'de soruları yanıtladı. Ankara'daki saldırının failleriyle ilgili olarak “Bombacının birinin kimliği kesinleşti, ikincisi üzerinde çalışmalar sürüyor.” dedi. Davutoğlu, kimliği kesinleşen saldırganın ismini ise açıklamadı.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Ankara saldırısının ardından HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'a taziye telefonu açmasıyla ilgili de şu ifadeleri kullandı:

“Sayın cumhurbaşkanımızın kendi takdirleri. Ama şunu ifade etmek isterim, Burada taziye evi kim? Taziye kime verilir? İlk günden itibaren şunu söyledim. Burada taziye evi Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bütün Türkiye'dir. Hepimiz acıyı yaşadık. Sadece HDP'ye taziye dilemek, orada hayatını kaybeden bütün vatandaşları HDP ile özdeşleştirmek anlamına gelir. Büyük bir acı yaşadık. Türkiye'nin en büyük taziye evi Başbakanlık ofisidir.”.

“Devlet Takip Etmese Bu Gözaltılar Olur mu?”

Başbakan, IŞİD şüphelileriyle ilgili de “İstihbarî olarak potansiyel tehdit teşkil edenler her zaman takip altında. O liste Suriye'ye gitmiş isimlerden oluşuyor. Bu isimlerin hepsi Türkiye sınırları içinde değil. Demokratik hukuk devletinde bütün şüpheliler takip edilir. Eylem yapmalarını engellemek için her türlü tedbir alınır. 768 kişi gözaltına alındı. Devlet takip etmese bu gözaltılar olur mu?" diye sordu.

“Ankara saldırısından sonra engellenen başka saldırı oldu mu?” sorusuna, “Birçok terör saldırısı engellendi, bunların duyurusu yapılmıyor. İstanbul ve Ankara'da saldırı hazırlığı yapan iki kişi yakalandı.” yanıtını verdi.

Başbakan diğer sorulara da şu yanıtları verdi:

Türkiye IŞİD'e karşı etkin bir şekilde operasyonlara katılıyor mu?

Türkiye, DAEŞ'e karşı tüm operasyonlara katılıyor. Suruç saldırısından sonra birkaç operasyon yaptık. Ondan sonra koalisyon içerisinde yapıyoruz. Askerî planlamalar neyi gerektiriyorsa, ne zaman gerekiyorsa bu operasyonlarda en etkin şekilde katılıyoruz.

Kılıçdaroğlu söylediklerimi açıklarsa çok zor durumda kalır, dedi; o sözler Ankara saldırısıyla ilgili miydi?

Bence o görüşmede, beni zor durumda bırakacak gizli bir konu geçmedi. Bizim verdiğimiz istihbaratla ilgili ‘Burada kalsın, soruşturma sürüyor.’ dendi. Yok öyle bir şey de, hadi beni zora sokacak bir husus paylaştım, bunu örtülü bir şekilde kamuoyuna söylemek hangi ahlâka sığar?

Kaynak: Anadolu Ajansı, Al Jazeera

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu