Bolton’ın Gidişiyle Rahatlayan ‘Demokratlar’ ve ‘Cumhuriyetçiler’

Trump’ın geçtiğimiz günlerde Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ı kovması ve Bolton’ın bu duruma gelme sürecini değerlendiren Muradoğlu, Bolton’ı bir ‘‘Neocon’’olarak adlandırıyor.

Yeni Şafak/ Abdullah Muradoğlu

Trump, John Bolton’ı Neden Defetti?

Salı günü Washington, Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ı kovmasıyla sarsıldı. Trump’ın önceki iki Ulusal Güvenlik Danışmanı asker idi. Bolton asker kökenli olmamakla birlikte daha sert, daha militarist ve daha emperyalist bir “Neocon” idi. Aslında Bolton’ın kovulması sürpriz değil. Trump’ın ABD askerlerini Afganistan’dan çekmek için “Taliban” güçleriyle müzakereler başlatması Bolton ile arasında derin bir çatlak oluşturdu. Daha doğrusu, Taliban ile barış müzakereleri Trump ile Bolton arasındaki çatlağı büyüttü. Trump ile Bolton, Afganistan’ın yanı sıra Kuzey Kore, İran, Rusya, Venezuela, Küba ve Suriye gibi birçok başlıkta anlaşmazlık yaşıyordu. Kovulması, bir zamanlama meselesiydi.

2003’te George W.Bush’a Irak’ı istila ettiren “Neocon” takımının diğer üyeleri sessiz sedasız köşelerine çekilmelerine rağmen Bolton sahnede kalmaya devam etti. Bolton’ın 2015’de New York Times’ta “ İran bombasını durdurmak için İran’ı bombalayalım” başlıklı yazısı çok tartışılmıştı. “Bombacı Bolton”’ı Trump’a çakan isimse “İsrail Lobisi”nin en sağ kanadını finanse eden milyarder kumarhaneci Sheldon Adelson idi. Adelson, Trump’ın da destekçisiydi. Trump ABD’yi dışardaki sonsuz savaşlardan çekeceğini vaat ettiği için Bolton’a pek sıcak bakmadı. Bolton ancak Nisan 2018’de “Beyaz Saray”a indirilebildi.

Bolton geldiğinde Adelson’ın Beyaz Saray’daki diğer müttefiki Baş Stratejist Steve Bannon çoktan kovulmuştu. Bannon ve Bolton’ın ortak özellikleri sadece sıkı İsrail yanlısı olmaları değildi. Kendilerini ideolog olarak gören her iki isim de ‘özel ajandalara’ sahipti. Bu yüzden de daha çok işadamı esnekliğine sahip, ideolojik açıdan ise boş bir sayfa olarak gördükleri Trump’a vaziyet edeceklerini ve onu istedikleri istikamete sürükleyebileceklerini zannettiler.

Oysa her iki isim de Trump için “İyi polis-Kötü polis” oyununun figüranlarıydılar. Sorun, Bannon ve Bolton’ın kendilerine biçilen rolün ötesine geçmek istemeleriydi. Her ikisi de Trump’a tavsiye vermekten çok onu yönetmek istiyorlardı. Bolton’dan çok da farklı olmadığı halde Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo hem yerini koruyor, hem siyasi kariyerini ilerletiyor. Pompeo’nun sırrı, sınırlarını bilmesi ve o sınırları geçmemek konusunda itaatkâr olmasıdır..

Trump’ın Bolton’ın yerine getireceği isimler konusunda geniş bir liste dolaşıyor kulislerde. Bu isimler, İsrail yanlısı “Güvenlik Politika Merkezi”nin CEO’su Fred Fleitz başta olmak üzere Bolton ile aynı dünya görüşünü paylaşıyorlar. Bu isimlerden herhangi birinin Ulusal Güvenlik Danışmanı olması, hem Dış İşleri Bakanı Pompeo ve Savunma Bakanlığıyla uyum içinde çalışmalarına ve hem de Pompeo gibi Trump’ın sınırlarını geçmemek konusunda güven vermelerine bağlı. Bir diğer seçenek ise, Pompeo’nun Ulusal Güvenlik Danışmanlığını da üstlenmesi. Bugüne kadar iki şapkayı aynı anda taşıyan tek isim Henry Kissinger olmuştu.

Trump, vergi mükelleflerine pahalıya patlayan Amerika’nın sonsuz savaşlarına son vereceğini vaat etmişti. Trump vaadini henüz yerine getiremedi. Bu resimde “Bolton” bir çıbanbaşıydı. Bu yüzden Trump, 2020’deki Başkanlık seçimlerine ‘Bolton’lı bir resim ile girmek istemiyor.

Binyamin Netanyahu ve SheldonAdelson için Bolton’ın kovulması soğuk duş etkisi yaptı. Hem “Demokratlar”, hem ana akım Cumhuriyetçilerse Bolton’ın gidişiyle rahatladılar. En çarpıcı tepkiyse, Trump’ın “sonsuz savaşlara son verme” söyleminin en hararetli destekçisi olan Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul’den geldi. Trump’a teşekkür eden Senatör Paul, “‘Bolton’ın kovulmasıyla dünyadaki savaş tehdidi büyük ölçüde azaldı” diyordu.

Trump, Afganistan’dan çekilmek, İran ile müzakere masasına oturmak ve Kuzey Kore ile anlaşma yapmak istiyor. Bolton ise Trump’a savaş yaptırmak derdindeydi. Trump Beyaz Saray’da İrlanda’lı konuklarına ağırlarken, şakayla karışık olarak Bolton’a “John, İrlanda istila etmek istediğin ülkelerden biri mi?” diye sormuştu. Bolton’ın savaş manyaklığını Trump her fırsatta iğneliyordu. Siyasi kariyer peşinde olmayan Bolton kendi ajandasını ilerletmeye kitlenmiş bir ideolog-bürokrat idi. Trump’ın buna izin vermeyeceği belliydi.

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?